Merhaba sevgili okuyucularım. İnşallah hikayemi beğeniyordursunuz. Bu bölümü arkadaşım ve biricik dostum mertub icin yazıyorum. Buradan kitabımı okuyan herkese teşekkür ediyorum. Tekrar görüşmek üzere.
Sabah uyandığımda yüzüm kıpkırmızı olmuştu. Çok bakımsız görünüyordum. Oysa ki bugün kamp vardı. Akşamdan seçtiğim kıyafetlerimi giydim ve bavulumu elime aldım. Dedeme hoşçakal dedikten sonra evden çıktım ve otobüse binip okulun önünde indim. Sinem ile kız tayfası beni bekliyordu. Hemen yanlarına gidip selam verdim. Hepsi çok heyecanlıydı. Gezi otobüsü gelmişti. Sinem ve Ezgi yan yana oturdular.Bana da arka taraftaki koltuk kaldı. Camın kenarına geçtim ve bir anda birinin yanıma oturduğunu hissettim. Kafamı kaldırdığımda yanıma oturanın Çağlar olduğunu gördüm.
- Başka seçeneğim yoktu dedi soğukkanlı bir tavırla. İçimden " başka seçeneği yokmuşmuş "dedim.
Otobüs sonunda hareket etti. Epey yol gitmiştik. Kamp yapacağımız yere geldik. Kızlarla birlikte otobüsten indik. Bavulum çok ağırdı. Ama kimse ver ben taşıyayım dememişti. O sırada Alp'in sesini duydum.
- Öykü isterken ben bavulunu taşıyabilirim , dedi. Çok nazikti .
- Teşekkür ederim taşırsan iyi olur,dedim ama Çağlar'ın sesiyle irkildim.- Öykü'nün bavulunu ben taşırım. Sen başka birini bul artık. Bak Sinem'ın bavulu daha ağır. Bence sen git onun bavulunu taşı , dedi. Olur anlamında başını salladı. 2 dakika sonra yanımızdan gittiğini farkettim. Çağlar bavulu almış kamp alanına doğru gidiyordu. Teşekkür bile edememiştim. Hızla arkasından koştum.
- Teşekkür ederim dedim kısık çıkan sesimle. Cevap vermedi. Kızlar bir çadır kurmuştu. Çadırda 3 kişiydik Sinem ben ve Ezgi. Akşam olmuştu. Başımızda bulunan gezi öğretmeni kamp ateşi yakmıştı. Herkes ateşin çevresine oturmuştu. Bir çocuk kalkıp gitar çalmıştı. Herkesi etkilemeyi başarmıştı. Sonra öğretmenimiz bu bölgenin bir efsanesi olduğunu söyledi. Efsaneye göre gece 12'sen sonra burayı hayaletler başarmış. Gece gelip burada eğlenirlermiş. Çok saçma bulmuştum fakat yine de biraz korkmuştum. Korkunun etkisiyle Sinem'e sarıldım. Öğretmen çok önemli bir yeri atlamış. Eğer hayaletler gözlerine kestirdikleri kişileri yakalarsa bu hiç de iyi olmazmış. Öğretmenin bu sözü üzerine daha çok korkmuştum. Saate baktım. Saat 11:30 'du. Sinem'e hadi kalk gidelim bakışı attım. Orada ki herkeste tek tek kalkmaya başlamıştı. Çadıra girdiğimde uyku tulumuma sokuldum. Saat 12'yi geçiyordu. Uyku tutmamıştı. Sinem de uyuyamamıştı.
Birden çadırın kapısı açıldı ve o anda çığlık attım. Gelen bizim sınıftan Buket'miş.
- Ne oldu Buket ? dedim.
- Öykü bizim sınıfın kızlarıyla göl kenarına inmeye karar verdik. Eğer hayalet varsa o hayaletleri bizzat görmeyi isteriz dedi.
Korkmaması rağmen kabul etmek zorunda kaldım. Çünkü Sinem'de benimleydi. Ayrıca tek Sinem değil bütün sınıf benimleydi. Çadırdan çıktık ve göle doğru yol aldık.
Çağlar'ın Ağzından ,
Çadırın içinde canım sıkılmış bir şekilde oturuyordum. Alp ile aynı çadırdaydım. Alp'in uykusu çok derindir. Mışıl mışıl uyuyordu. Bir anda çadır hareketlendi. Biri olduğu belliydi. Hic korkmadım. Meğer Efe kızlara bir oyun oynayalım demek için gelmiş. Bu fikir başta mantıklıydı. Daha sonra
- Nasıl bir oyun ? diye sordum.
- Şimdi bugün öğretmenin anlattıklarını düşünün . Buraya gece 12'den sonra hayaletler geliyormuş. Bizde kızların hayaleti olacağız . Yani küçük bir " hayalet şakası " dedi.
- Tamam ama ben öyle garip kostümler giymem. Sadece uzaktan sizi izler ve garip sesler çıkarırım dedim.
- Tamam olur . dedi. Hadi o zaman deyip Alp'i uyandırdım. Artık hazırdık . Efe önderliğindeki grubumuz hayalet kılığında göle doğru ilerliyordu. Göle geldiklerinde ben bir ağacın arkasına saklandım ve sesler çıkarmaya başladım.
Öykü'nün Ağzından ,
Gölün kenarında otururken o korkunç ses ve kahkahalarla irkildim. Bu da neyin nesiydi ? Yoksa hayaletler mi gelmişti? Kafamı kurcalayan sorulardan kurtulmak için ;
- Evet , Buket. Planların arasında bu da var mıydı? dedim. Bütün kızlar çığlık atıyordu ve Buket kekelemeye başlamıştı. Birden önümüze 15 tane hayalet çıktı. Öyle bir bağırdım ki kimse tahmin edemez. Hayaletler de bizim attığımız çığlıklarla karşılık çığlık atmışlardı. Kızlar hayaletleri kovalamaya başladı. Sinem ve Buket ayakkabılarını çıkarmış hayaletlerin kafasına vuruyorlardı. Onlar da neye uğradıklarını şaşırmış gibiydiler. Birden bir elin ağzımı kapatıp beni karanlık bur yere sürüklediğini hissettim. Yoksa.... Yoksa bu bir hayalet miydi? Aaaaaaaaaa!!!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLK GÖRÜŞTE AŞK
Novela JuvenilHikaye üniversiteye yeni başlamış olan müzik bölümü öğrencisi Öykü karakteri ile başlıyor. Tatilden yeni üniversite hayatı edinmek için İstanbul 'a dönüyor.Ama üniversitede başına neler geleceğinden habersiz bir kız. Aşk , Umut Ve Hayal kırıklığıyl...