Azra,Anıl hadi kahvaltıya diye bağırdım minik ikizlerime.Ardından merdivenlerden inen iki küçük karşımdaydı. Azra'nın yanına gidip saçlarını okşadım. Yanağına da bur öpücük kondurdum. Anıl kıskanmıştı anlaşılan.
- Ama anne Azra'yı seviyoy beni sevmiyoy diye mızmızlanmaya başladı.
- Anneciğim olur mu hiç öyle şey? Ben seni de çok seviyorum dedim kucağıma alırken.
- Geyçekten mi söz vey dedi umut dolu gözlerle bakarak.
- Söz veriyorum prensim dedim oğluma. Ardından hem Anıl'a hem de Azra'ya bir soru sordum.
- Babanız hâlâ uyanmadığına göre onu uyandırmaya ne dersiniz?dedim gülerek.
- Eveeett dediler ikisi birden. Tamam beni takip edin deyip merdivenlerden çıkmaya başladım. Arkamda olan iki minik de pıldır pıldır ilerliyorlardı. Yatak odasına gelip kapıyı yavaşça açtım. Azra ve Anıl hop diye yatağa zıplamış babalarını uyandırmaya çalışıyorlardı.Sıra gıdıklamaya gelmişti. İkisi birden hem gülüyor hem de uyuyan babalarını gıdıklıyorlardı. Sonunda Çağlar da biraz sinirli bir şekilde uyandı. Onu uyandıranın Azra ve Anıl olduğunu görünce siniri çok çabuk geçti. Çünkü söz konusu çocuklarıysa Çağlar her şeyi yapmayı göze alırdı. Yataktan kalktı. İkisini kucağına aldı. Bende içeri girmemiş kapı deliğinden onların bu sevimli hallerini izliyordum.Neyse onlar gelirler deyip kahvaltı için aşağıya indim.
****
Kahvaltı masasını topladım.Anıl ve Azra parka gitmek istediklerini söylediler.Çağlar yine çocuklarının istediğini kabul etti.
- Tamam Öykü. Çocuklar parka gitsinler. Biraz sosyalleşsinler.dedi.
- Tamam Çağlar. O zaman ben kızımla beraber yukarı çıkayım. Hazırlanalım değil mi anneciğim? dedim Azra'ya bakarak.
- Evet annişle biz hazıylancaz. Bizi bekyeyin tamam mı baba? dedi Azra her zaman ki sevimliliği ile.
- Tamam babacığım. Seni almadan gider miyiz biz? dedi gülerek.
-Neyse çok oyalandık. Hadi biz yukarı çıkalım deyip Azra'yı kucağıma aldım. Yukarı çıkıp dolaptan Azra'ya kot bir yelek boynuna papyon ve kot bir şort giydirdim. Kafasına da siyah papyonun renginde bir şapka taktım. Sarı saçlarını yana attım ve güzelce taradım.Kendim de kıyafetlerimi giyince aşağıya indik. Çağlar Anıl'ı giydirmişti ve acayip şirin olmuştu.Beyaz bir gömlek üstüne kadife bordo renginde bir ceket ve koyu bir jean giydirmişti. Sarı saçlarına joleyle şekil vermişti. Kaç defa uyarmıştım çocuğun kafasına jöle sürme diye Çağlar'ı.
- Eee hadi ne bekliyoluz dedi minik Anıl'ım.
- Hadi. Gidiyoruzzzz deyip bağırdım. Arabayla gitmeyelim dedik çünkü hava zaten sıcaktı ve yürüyüş yapmak daha iyi olabilirdi. Gerçi Anıl ve Azra biraz yorulacaktı ama alışmış olurlardı. Parka geldiğimizde biz bir banka oturduk. Etrafta kimsecikler yoktu. Sonra Anıl yanıma gelip hadi anne yaaa oyun oynayayım. Bizi yakayayın dedi.
- Tamam hadi oynayalım dedim ve Anıl'ın peşinden koşmaya başladım. Çağlar ise Azra'yı yakalamaya çalışıyordu. İşte mutlu aile tablosu......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLK GÖRÜŞTE AŞK
Novela JuvenilHikaye üniversiteye yeni başlamış olan müzik bölümü öğrencisi Öykü karakteri ile başlıyor. Tatilden yeni üniversite hayatı edinmek için İstanbul 'a dönüyor.Ama üniversitede başına neler geleceğinden habersiz bir kız. Aşk , Umut Ve Hayal kırıklığıyl...