Aslında aklımda çok başka bir şey vardı. İlham kaynağım da vardı ama periler parmaklarıma uğramadı. O nedenle kendimi bu hikayede buldum. Uzunca, dolu dolu olduğunu düşündüğüm bir bölüm. Aynı zamanda bugünle de eş zamanlı. Kyungsoo'nun doğum gününden sonraki gün. O zaman yarın da Jongin'in doğum günü mü oluyor hikayedee???? Çok büyük spoi oldu, tüh. Yarına da bölüm yazmaya çalışacağım ancak söz vermiyorum. Beklenti oluşmasın kdkkdks :((
Çok uzatmadan sizi bölüme bırakıyorum. Bölüm sonunda tekrar görüşürüz 😁
***
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
"Düşün, düşün." Dedi Baekhyun. Beni koltuğuma mıhlamış; elinde bir kalem, bir not defteri, önümde volta atıyordu. Dudaklarıma kilit vurmuş, sadece onu dinliyordum. Bir şey söylesem de o beni dinlemiyordu zaten.
"Kitap alabilirsin ama şimdi ne alacağını bilemezsin. Gider yemek kitabı falan alırsın. Gerçi yemek yapmayı da seviyor gibi, olabilir. Bunu da not edeyim." Dedi. Durdu ve aklına geleni defterine yazdı. Çoktan birkaç sayfa doldurup geriye atmıştı ve sıkılmadan aklına koyduğu işe devam ediyordu.
"Poster alsan? Ya da sevdiği filmlerin afişi falan, odasına asar mı ki? Kulaklık alabilirsin belki? Okul ihtiyaçlarının bir kısmı? Terlik? Tuvalet fırçası?"
"Annesi almıştır onu." Dedim. Baekhyun beni duyma kararı alıp güldü. "Almıştır." Dedi.
"Minder kılıfı olabilir. Böyle animeli falan, sever herhalde. Takvim? Yıl da yeni başladı, olur bence. Ekleyeyim bunu da." Diyerek listesine bir madde daha ekledi.
