Bölüm 6 -Bir egoistle şarkı söylemek-

124 2 0
                                    

Sabah nedenini anlamadığım bir heyecanla uyandım. Okula gitmeme daha 1 saat olduğu için balkonuma çıkıp İzmir'in o huzur kokan kokusunu içime çektim. Yavaş yavaş yazın etkileri gelmeye başlamıştı ve bu bence çok süper bişeydi. İlk defa üşenmeden duşa girdim. Kıyafet seçmek için dolabımın başına geldim. Orada 15 dakika oyalandıktan sonra sonunda giyeceklerime karar vermiştim. Altıma açık renk kotumu üzerinede beyaz tişört giydim , tişörtü pantolonumun içine sokup onun üstünede kareli gömleklerimden birini giydim. Saçlarımı doğal haliyle bırakıp gözlerime sadece kalem çektim. Ve işte hazırdım. Servisimin gelmesi için yirmi dakika beklemem gerekiyordu o yüzden aşağı inip bişeyler atıştırdım. Bugün çok zor bigün olacağa benziyordu. Bir egoistle şarkı söylemek , ah düşüncesi bile berbat.!

Servise binip ukala egoistin önerdiği yani zorladığı şarkıyı dinlemek için kulaklıklarımı taktım.  Bi kaç kere dinlemiştim elbette ama ezberlemek zor geliyordu. Okula vardığımızda sınıfa gidip çantamı bıraktım. Tabiki Duygu daha gelmemişti. Yine geç kalacaktı kesin uykucu arkadaşım benim. Kantine gidip kendime bir kahve aldım. Bugün zaten derslerin yarısı boştu , artık sınavlar da bitmek üzereydi. Zaten ben bütün derslerimden geçmiştim bitek Duygu'nun iki dersi kalmıştı. Dersin başlamasına 10 dakika kala sınıfa çıktım. Öğretmen geldiğinde Duygu'da arkasından girdi.

- Acaba benden önce geldiğini ne zaman görücem Duygucum.

- Hocam napiyim ki şimdi bizim suçumuz ne bu saatde okul mu olurmuş.

- Geç yerine Duygu geç.

Duygu yanıma oturup kafasını masaya koydu.

- Uykum var Meleek uykum var.

- Ne zaman uykun yok senin ?!

- Valla hiç bi zaman.

- Duygu kaldır kafanı kızım. Okula uyumaya mı geliyosun sen. Şurda ne kadar kalmış sınavınıza siz anca uyuyun. Ah ah sonra çok vurcaksınız kafanızı neden çalışmadım diye.

- Başladık genee.

- Duygu duycak sus.

- Öf banane ya.

Hoca konuşmasına devam ederken kapı çalındı ve nöbetçi öğrenci sınıfa girdi.

- Hocam Ali hoca Meleği çağırıyo.

Sıradan kalktığımda karnımdaki halay çeken kelebekleri gözardı edip sınıftan çıktım. Bu heyecanın sonu hayra çıksa bari. Müzik odasına geldiğimde egoist ve yandaşı gelmiş sahneyi hazırlıyordu. Onları görmezden gelip Ali hocanın yanına gittim.

- Hocam beni çağırmışsınız.

- Evet kızım bugün Toprak'la ilk provanız var. Toprakcım hazır mı herşey.

- Hazır hocam.

- Hadi Melek başlayın o zaman.

Toprak sahneye çıkmış kendine ayrılmış mikrofonun başına geçmişti.

- Hocam müziğimizi kim yapıcak?

- Melekcim şimdilik böyle onları ben halledicem.

- Tamam hocam.

- Soru sormayı bırakırsan başlıycaz küçük hanım.

- Allah allah sana mı sorucam?

- Benimle şarkı söyliyceksen benim istediğim olacak küçük hanım. Öğreniceksin.

Tam cevap vereceğim sırada Ali hoca araya girdi.

- Çocuklar kesin didişmeyi sırasımı şimdi.

Allahım bir an önce şu yarışma olsa bitse bende bi rahat etsem ya.

Ali hoca başlamamız için işaret verdiğinde ilk ben başladım;

Sol Yanım Söndü Yanmıyor Artık

Bayıldığım Aşktan Şehir Zifiri Karanlık

Kayboldu Herkes Ne isim Ne Bir Adres

Fakir Bir Hasret Elimde Şimdi Senden Emanet

Oysa Serin Dallarımda, Yeşillerin Vardı İklim

Hep Bahardı Bazen Yağmurda Yağardı

Tüm Bunlar Sanki Aylar Yıllarca Önceydi

Gelsen De Anlatsam Sana Öyleydi Böyleydi

Şimdi Hangi Cehennemi Cennet Yapıyorsun

Hangi Kurak Topraklara Güller Ekiyorsun

Her Kimde ve Nerdeysen Dön Ne Olursun

Bıraktığın Bu Yerde Çok Özleniyorsun...

Şarkı bittiğinde Toprak'ın yüzüne şaşkın ve birazda hayran bi şekilde bakıyordum. O ses öyle birinden nasıl çıkabilirdi? Bi insanın sesine aşık olmak böyle bişeymiydi? Kafamda gezinen bu soruları Toprak'ın alaycı sesi böldü;

- Noldu küçük aşık oldun galba?

- Ben sana mı saçmalama.  Nasıl bu kadar çirkin söyleyebildiğine bakıyodum.

- Bak sen ya burda hem küçük hemde ukala bir kızımız var . Kendi sesinin farkında değilsin herhalde.

- Egoist pislik!

- O egoisti gösteririm ben san..

- Çocuklar orda tartışmayı bırakıp şuraya gelin artık bide şarkınızla ilgili konuşalım.

- Dua et küçük bunların hesabı sorulacak.

Hesabı sorulacakmışda çok biliyosun sen ya. Arkadaşlar çaktırmayın ama azcık tırsmış olabilirim.

- Çocuklar ben bu şarkıyı sizin seslerinize yakıştırmadım bence başka bi şarkı seçelim.

- Noldu Toprak bey ben sana söylemiştim.

- Küçük biraz daha sınırlarını zorlama.

- Çocuklar siz böyle hep tartışcaksanız biz bu işten çekilelim.

Ali hocanın bana güvendiğini biliyordum. Aslında çekilme şansım olsa saha doğrusu Ali hocanın kırılnayacağını bilsem gerçekten hiç şüphe etmeden çekilirdim. Çünkü bu egoist başıma büyük dertler açacak gibiydi. Bide aşık olursam tam bi kitap olurduk herhalde.  Böyle bişey katiyen olamaz ama aklımdan geçmiyo değildi.

- Yok hocam çekilmek istemiyorum ben çekilmek isteyen kapı orda.

- Bende varım hocam bu yarışma bizim.'dedi Toprak.

- O zaman bir daha bu sınırlar içinde tartıştığınızı görmiycem. Şimdi şarkı seçelim.

Ali hoca bize şarkı seçmek için bilgisayarına baktığında bende Toprağın hatlarını incelemeye başladım. Bir çok kızı kendine hayran bırakacak gözleri ela rengindeydi. Elleri bir erkeğe göre bakımlı duruyordu.  Eminim ki yumuşacıktır. Sevgilim olsa ellerini hiç bırakmazdım. Oha şuanda gerçekten onun hakkında güzel şeyler düşündüğüme inanamıyorum.  Yok artık.  Hep akıl karışıklığı bunlar. Ben bir egoiste aşık olamam değil mi?.

Canlarıım bayaaaa uzun bir aradan sonra yine sizlerleyim. Çok çok çok özür dilerim.  Dediğim gibi ailevi sorunlardan dolayı yazamadım inşallah beni desteklemeyi bırakmazsınız. Bundan sonra yine hergün bölüm yazmaya çalışıcam ve gönlünüzü alıcam. Bu arada kapağımız değişti inşallah beğenirsiniz... :)) ♡♡

EGOİST #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin