Dolabımdan aldığım açık renk dar kotumun üstüne mavi kısa kollu bir tişört geçirip uçlarınıda pantolonumun içine sıkıştırdım.
Taksiyle sahile indik. Marinadaki deniz manzaralı bir kafede portakal suyu ve çikolatalı bir pasta dilimi sipariş edip konuşmaya başladık. Yarenle konuşulan konuların tümünü kapsayan erkekler gene sohbetimizin konu başlığı oldu. Yaren telefonuyla ilgilenirken bende deniz manzarasını izlemeye koyuldum. Ve sonra Yaren'in cırlamasıyla yüzümü ona döndüm. Alperen ve kuzeninin buraya geleceğini ve bana depresyondan çıkmak in biriyle çıkmamın gerektiğini ve o kişinin de belki Alp'in kuzeni olabileceğini söyledi. Tabii ki de dedikleri umrumda olmadı. Yirmi dakikaya yakın bir süre orada Alp ve kuzenini bekledik.
"Yaren şaka mı yapıyo bunlar ya ne zamandır bekliyoruz şunları. Sıkıldım ben. Haydi kalk ya da neyse sen otur bekle biricik sevgilini, ben tek gideyim." diye sitem ettim.
Yaren'e söz hakkı tamımadan hazırlanmak için ayağa kalkmıştım ki görüş alanıma biri girdi.
Biri değil o bardaki çocuk.
Bardaki çocuk da değil çok tatlı olan çok yakışıklı olan o çocuk!
Ben kafayı mı yiyorum yoksa çocuk bana doğru mu geliyor? Tamam diyelim bana geliyor o yanındaki Alp ne alaka değil mi?
Ben gözlerimi dikmiş çocuğa bakarken masaya oturup Alp ile bir şeyler konuşmaya başladı. Hemen gözlerimi çantama indirip koluma taktım. Örgü hırkamı alırken yüzüne hiç bakmamaya özen gösterdim.
"Bende çıkıyordum. Alpcim görüşürüz...Okulda." ardından istem dışı gözlerimi o çocuğa çevirdim.
Ee ne diyecektim ben şimdi? Meraba? Olmaz.
Aa siz o günki çocuksunuz tekrar görüşmemiz ne güzel? Evet kesinlikle bunu söylemeliydim.
"Ee.. şey..siz-"
"Merhaba tanışmamıştık sanırım ben Göktuğ." neden iğneleyici bir ses tonu kullanmıştı ki? Hayır neden hiç tanışmamış gibi yapıyordu? Her neyse eve gidip bunları daha sonra düşünmeliydim.
Elimi sıkıp kulağıma eğildiğinde sıcak nefesini hissetmiştim. O gün olduğu gibi. Ve lanet olsun ki ikinci kez içimde kelebekler uçuştu.
"Tanıştığımızı kimse bilmemeli. Hem de orada tanıştığımızı. Hiç bir şey yok gibi davran. Anlaşıldı?" başımı hafifçe salladığımda gülümsedi "Güzel." dedi ve yanımdan ayrıldı.
"Ee.. ben gideyim. Bir daha görüşmek üzre Göktuğ. Tanıştığımıza sevindim. Ben de Derin." Tekrar el sıkıştığımızda diğerlerine el sallayıp Göktuğ'a baktım. Memnuniyetini belli eden bir sırıtışla bana bakıyordu.
Apar topar oradan ayrılıp bir taksi çevirdim. Evimin adresini verdiğimde tüm olanlar aklıma geldi ve ağlamaya başladım. Aslında göründüğü kadar duygusal değilim ama şu aile olayı sinirlerimi hiç olmadığı kadar çok gerdi.
Geldiğimizi söyleyen taksiciye parayı uzatıp hemen kendimi dışarıya attım. Elimin tersiyle yüzümdeki yaşları sildim. Çantamdaki peçeteylede yüzümü kurulayıp, pet şişemden biraz su içtim. Ardından derin bir nefes alıp sesli şekilde geri verdim.
Kapıyı anahtarımla açtım. Annem salondan yanında babam ile bana doğru gelirken gene ne olmuştu da o adam gene annemin yanındaydı diye içimden geçirdim.
"Kızım devamsızlık kotan dolduğu için okuldan atılmışsın. Senin için özel okul araştırmaya başladık. Yakınlarda ucuz bir koleje mi yazılmak istiyorsun yoksa uzak ama daha kapsamlı bir okul mu tercih edersin?"
Ne yani okuldan atılmışım ve ailem bu kadar normal karşılıyor öyle mi? Ama doğru ya biz bir aile değiliz, normal değiliz öncelikle. Dışarıdan yeni geliyorum ve kapıda konuştuğumuz şey hangi okula gideceğim. Öyle mi?
"Anne Yaren'i nasıl bırakacağım. Benim için sorun değil ama o çok üzülür. Böyle şeylere çok alışık değil biliyorsun. Müdür ile konuşsanız olmuyor mu?"
"Üzgünüm Derin şu konuda daha iyisini yapamam. Ben karar verdim bile, arkadaşımın oğlunun gittiği koleje yazdıralım birlikte gidin gelin. Şu durumda da Yaren'i düşünecek halim yok, gerçekten."
Başımı eğip tek kelime etmeden merdivenlerden yukarı çıktım. Kendimi odama atıp bunları Yaren'e nasıl anlatacağımı ve yeni okulumu düşünmeye başladım.
Gene onca sorunum varken bir tanesi daha eklendi iyi mi....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GAP LİFE
RandomMerhaba ben Berra Nar, 15 yaşındayım. İstanbulda oturuyorum. Bir konuda uyarayım sizi 'Gap Life' boş hayat anlamına geliyor, yani ben o anlamında yazdım farklı türlü anlamayın mağaza adı gibisinden. Herkese çok teşekkürlerimi iletiyorum buradan, İyi...