Yaren de tutturdu bizde kal diye kırmadım kabul ettim. Bize geldik panduflarımı ve pijamlarımı aldım çıkarken anneme kocaman bir öpücük kondurdum. Arabamı alıp bir büfeye sürdüm sahil yolundan gittiğimiz için yakındı. İki şişe bira ve elime alabileceğim kadar karam aldım ve sahilde yürüye yürüye yedik. Arabama geldiğimizde Yaren'in hıçkırıklara boğulduğunu fark ettim.
"Yaren sen ağlıyor musun?"
"Hayır sadece, annem...biz... buraya gelirdik. Burada az mı kovalardı ağzımdan laf alabilmek için benim. Hiçbir bokumu anlatmazdım. Ama şimdi, şimdi gelse Herşeyi ulan herşeyimi anlatırdım! Seni, Alp'i, babamın bana olan davranışlarının değişmesi. Derin keşke o değilde babam ö-"
"Sakın Yaren sakın o cümleni bitirme. Kimsenin bu hayatta ne kadar yaşıyacağını, ne yaşıyacağını bilemeyiz, belirleyemeyiz de. Benim hayatım çok mu mükemmel sanki? Altı yıl ya! Koskocaman bir altı yıl. Çok mu güzel annenin yerine babanın ölmesi sanıyorsun? Belki babam ölmedi bir orospuya kaçtı nereden bileceğiz belki biri tarafından kaçırıldı. Ama bana denilen sadece 'o yok artık'. Sen kendini düşün, ben hiçbir zaman karşımda ağlıyan bir Yaren görmek istemiyorum!"
"Sana çok değer veriyorum beni hiç bırakma Derin. Tamam mı?" başımı onaylarcasına salladım. Ve sarıldık. Ah! En nefret ettiğim sarılmak ama iyi geliyor diyorlar hep. Kısa kesmek amaçlı telefonumla oynar gibi yaptım. Yarende hemen çekildi üstümden.
Sürücü koltuğuna geçip gaza bastım. Siteye geldiğimizde sessizce arabadan inip eve girdik. Karamları çıkarttık ve yemeye koyulduk. Yarende evden bi kaç cips bulmuş, oturduk sohbet ettik saat üçe gelirken bi ağırlık bastı ve ikimiz de uykuya bıraktık kendimizi.
Sabah da Yaren'in susmak bilmez telefonu ile uyandırıldım. Yaren kalkar mı hiç? Ben kalktım kapattım telefonu. Kimse artık kapattıkça arıyor yüzsüz.
"Alo?"
"Derin sen misin?"
"Evet de ne var? Sen kimsin?"
"Alp ben. Kapıda bekliyorum yarım saattir kapıyı çaldım hizmetli uyuyor olduğunuzu söyledi ama artık bekletmeseniz?"
"Tamam ben söylüyorum Yaren'e sen gel yukarı."
"Tamam görüşrüz."
Cevap bile vermeden kapattım telefonu. Yaren'i uyandırma yöntemlerimden biri de su'dur. Hemen ve kesin çözüm! Bir bardak soğuk suyu yüzüne atınca kalktı hemen. Konuşmasına izin vermeden elimle ağzını kapattım.
"Sevgilin aşağıda bekliyormuş ne zamandır. Şimdi de buraya geliyor." O kadar sakin söyledim ki kız dediklerimin sonuna kadar dinleyip daha sonra dediklerimi idrak etti.
Yataktan fırlayıp dolabı açması bir oldu siyah kot şortunu üstüne giydiği gibi kareli bir gömleğide üstüne geçirdi, saçlarını tarayıp göz makyajını yapması da bir oldu. Ben şu an olanları hayretle izlerken kapı açıldı ve Alp geldi ay o kızların çok hayran olduğu çocuk. Ama bizim yanımızda gayet normal. Yatakta etrafıma mal gibi baktığımdan önce bana bakıp baştan aşağı beni bi süzdü. Ardından yanıma gelip "O kadarda yakışıklı değilim ya öyle bakma Derin." Bu dediğiyle ben bi hayretle gözlerimi pörtlettim, ardından kıyafetlerimi alıp lavaboya doğru ilerlerken Yarenle Alp'in sarıldığını gördüm gözlerimi hemen kaçırarak kıyafetleri lavaboda giydim. Dışarı çıktığımda iki çift göz beni baştan aşağı süzdü ardından Alp bir ıslık çaldı. "O kadar güzel olmadım Alpcim öyle bakma." diyerek arabaya doğru ilerledim. Okula gidene dek, kulaklıklarımla bir savaşa girdim ve sonunda ben kazandım birbirine girmiş olan düğümleri çözdüm daha sonra da telefonuma takıp müziklerimi dinledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GAP LİFE
RandomMerhaba ben Berra Nar, 15 yaşındayım. İstanbulda oturuyorum. Bir konuda uyarayım sizi 'Gap Life' boş hayat anlamına geliyor, yani ben o anlamında yazdım farklı türlü anlamayın mağaza adı gibisinden. Herkese çok teşekkürlerimi iletiyorum buradan, İyi...