29 ~ {Part two}

1.6K 167 1.8K
                                    

Deminki şakadan sonra gönül almak için sabahı beklemeyip şimdi atıyorum bölümü. Uyandığınızda mutlu olun diye. 

Belki de hikayede en favori 5 bölümümden birisi bu. Harry'e bolca küfür edeceksiniz şimdiden söyleyeyim bunu.  Ama bölümün sonu dünyalara değer. Neyse yorumlarda çıldırmanızı dört gözle bekliyorum. Yazım ve ya çeviri hatası varsa şimdiden özür dilerim. 

Bölümü okurken dinlemeniz için tavsiye edeceğim bazı şarkılar. Çünkü ben çevirirken bunları dinledim.

Lana Del Rey ft. The Weekend - Lust For Life

Lewis Capaldi- Before You Go

LP-Other People

Zayn- There You Are

Herkese keyifli okumalar. 


"Pekala?" Güzel Oğlan tekrar sordu, dudakları aşağı doğru hareket ederek, Louis'nin ensesinde kayıyordu. 

Gözlerini açtı. Harry işkence çekiyor gibiydi. 

"Hayır. Hayır ben-" Louis nefes alıp, Harry'e baktı, çok üzgün, çok hasta, çok bunalmış hissediyordu. Ve siktir. Gözlerinin yaşardığını hissediyordu. Ne haltlar oluyordu? Harry küçük uzaklığa bakmaya devam ediyordu, asla bir kasını bile kıpırdatmıyordu. 

"Ben yapamam."

"Ne?" Güzel Oğlan ürkerek sordu. Harry ile bakışlarını kopararak, ona bakması için Louis'yi çevirdi. "Neden olmasın?"

Louis Harry'nin bakışlarını sırtında olduğunu hissediyordu. 

"Ben sadece yapamam. Ben- Ben yapamam-"  Louis deniyordu, ama bilmiyordu. Neden olmadığını bilmiyordu.  O lanet bir üniversitedeydi, sağlıklı bir libidosu ve çok etkileyici bir cinsel geçmişi vardı, ve hadi biraz gerçekçi olalım, o çok formundaydı. Kesinlikle bu güzel yaratıkla eve gitmeliydi. ( Bir kaç şehvetli bakıştan daha fazlasını yakalamıştı ve yine de gözleri Louis'nin üzerindeydi.)

Ama o... yapamazdı. 

Hala Harry'nin gözlerini hissediyordu. Harry.

Yanaklarını ısırdı.

Bu yüzden yapamazdı. 

Louis sadece ağzını açıp, teklifi kararlı bir şekilde reddetmeye hazırlanıyordu( ve bunu nasıl yapacağı hakkında hiç bir fikri yoktu), aniden sıcak bir vücut kendisine bastırılmıştı. 

"Merhaba dostum. Rahatla, tamam mı? Bu dans ettiğin benim erkek arkadaşım, seni amcık" (Burada haykırıdım valla) 

Louis, Niall'a şaşkınlıkla bakıyordu.

"Erkek arkadaşın mı?" Güzel Oğlan ciyaklayıp, solgunlukla parladı ve hemen geriye doğru fırladı. "Üzgünüm dostum. Ben bilmiyordum. Yemin ederim. Ben-" o şaşırıp kalmıştı, kızarmıştı, ama Niall elini kaldırdı. 

"Hayır. Hayır. Sorun değil. Siktir git, tamam mı? Kıskana bilirim." Niall, Louis'ye gizlice göz kırptı. 

Dudaklarını ısırıp başını sallamak yerine,  gülme dürtüsüne direniyordu. "Evet. Bu benim  erkek arkadaşım. Elimde olan bu." 

Niall onu arkasından yumrukladı ve Louis gülmemek için savaş veriyordu. Niall'ı seviyordu. Kesinlikle yaşamı boyunca sahip olacağı en iyi arkadaştı. 

Y&BHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin