2

63 8 0
                                    

Alarmın sesiyle uyandım. Karakola gitmek için hazırlanmaya başladım. Saç düzleştiricisinin ısınmasını beklerken kendime sıcak bir kahve yaptım.

Dışarıda kar yağıyor. Bugün hastasını taciz eden bir doktor hakkında bilgi toplayıp en kısa zamanda da hiçbir iz bırakmadan onu öldürecektim.

Aynı zamanda karakoldaki olaylarla da ilgilenmem gerekiyordu. Davada bize yardım edecek polislerin de kim olduğunu bilmeliydim.

Isınan düzleştiriciyle saçlarımı yaptıktan sonra giyindim ve sade bir makyaj yapıp evden çıktım.

...

Derin bir nefes alıp binaya girdim. Yüzüme yerleştirdiğim gülümseme ile herkese selam verip odama geçtim.

Ceketimi asarken biri kapıyı tıklattı.

"gelebilirsin" diyemeden odaya, amirim ve bize yardım edecek 3-5 polis girdi.

"Günaydın Mia, seni bundan sonraki davalarda bizimle çalışacak olan, görevinde çok yetenekli yeni polis arkadaşlarla tanıştırayım."

Amirimi sevsem de bazen gereksiz konuşuyordu.

Hepsiyle tek tek tanıştıktan sonra samimi bir şekilde gülümseyip kahve alacağımı söyledim ve odadan çıktım.

Herkes işine dönmüştü ama yeni polislerden biri olan Kim Seok-Jin arkamdan geliyordu. Her ne kadar içimden lanetler okuyarak adımlarımı hızlandırsam da bana yetişti.

"Mia, kahve içerken sana eşlik etmemi ister misin?"

Hayır demek istesem de onlarla aramın iyi olması ilerde daha rahat olmamı sağlardı. Bu yüzden sadece başımla onu onayladım.

Kahvelerimizi alıp tekrar odama döndük. Hiç konuşasım yoktu aslında. Konuyu onun açmasını bekliyordum.

"Seninle daha önce tanışmış olabilir miyiz?"

Sorduğu soru ile suratını incelemeye başladım. Sanki daha önce görmüştüm ama emin olamıyordum.

" Oturup sohbet ettiğimizi sanmıyorum ama bana da tanıdık geliyorsun sanırım bir yerde karşılaştık."

Hafif bir tebessüm ile söylediğim şeye o da gülümsedi.

Onun hakkında sorular sormalıydım. Biraz olsun onu tanımam gerekiyordu.

"Ailen nasıl?"

"Trafik kazasında hepsini kaybettim. Onlar ölünce de yetiştirme yurdunda büyüdüm, kendime yeni bir sayfa açmam gerekti. Okulum, arkadaşlarım, hoşlandığım kız hepsini, ailem gibi geride bırakmak zorunda kaldım."

Gözlerinin dolmasından ailesini ne kadar çok sevdiğini anlamak zor değildi. Ailesinin ölmüş olması kendisini şanssız hissettiriyordu herhalde. İyi bir ailede büyümemiştim. Bu yüzden tam olarak ne hissettiğini anlayamazdım.

"Aslında seni ona benzettim.. Hoşlandığım kıza yani."

"O olduğumu sanmıyorum."

Kısa kestim. Uykusuzdum ve sohbet etmek istemiyordum. Tam konuyu kapatmak için ağzımı açmıştım ki benden önce konuşmaya başladı.

"Peki senin ailen?"

Sorduğu soruya gerçekleri söyleyerek cevap veremezdim.

"Annem, ben 3 yaşına geldiğimde bizi terk etmiş. Birkaç ay geçmeden babam bana tek başına bakamayınca, beni büyükannemlere bırakıp gitmiş. Herhalde o da annem gibi bir sevgili yapmıştır. Belki de ölmüşlerdir... Bilmiyorum. "

Rol yapmam gerektiği için üzgün bir yüz ifadesiyle gözlerimi ondan kaçırdım. Gerçi annemin başka bir adama kaçıp, beni öldüresiye döven babamla baş başa bırakması doğruydu. Jin üzüldüğümü anlamış olacak ki

"Kahvemi bitirdim. Sohbet için teşekkürler. Artık işime dönsem iyi olur. "

Dedi ve gülümseyerek gitti. Kahvemden son yudumu alıp, günün bitmesini dileyerek sorguya çekmem gereken şüphelilerin yanına gittim.

....

İşlerimi bitirip karakoldan erkenden çıktım. Acil bir şey olursa beni arıyacaklardı. Asıl gün benim için yeni başlamıştı...

Vote ve yorum istiyorum. Öpüldünüüüzz❤️❤️

GOOD KILLER | KIM SEOK-JİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin