"Ne?"
"Haklıydın... Beni hatırlamıyor musun?"
Jin hiç tepki vermemişti.
"Bunu zaten biliyorum. Çocukluk aşkımı nasıl unuturum? İlk ve son sevgilimi? Nasıl unuturum Mia?"
İlk ve son mu? O zamandan beri hiç sevgilisi olmamış mıydı yani?
"Neden ihbar etmiyorsun beni?"
"Mia sen benim için çok değerlisin. Ben sana aşığım. Neden anlamak istemiyorsun!? Lanet olası kalbim senden başkasını istemiyor! Gidip gerçekte kim olduğunu herkese söylemek istiyorum ama kahrolası duygularım izin vermiyor! Senden uzaklaşmamı sağla Mia!"
"Yapamam! Hayatımda ilk defa, senin sayende sevgiyi tattım ben. İlk defa senin yanında gerçekten güldüm. Bir kişinin daha benden nefret etmesini istemiyorum! Kim olduğumu biliyorum. Bir katili sevmek istemeyeceğini de biliyorum ama benden nefret etmeni istemiyorum... Neden geldin ki peşimden? Neden geldin!? İlk defa mutlu olmuştum."
Oturduğu sandalyeden kalktı. Elimi tutup, nefesini yüzümde hissedebileceğim kadar yakınlaştı.
"Ne yapıyorsun!?"
"Seni öpmek istiyorum."
Dudaklarımız birleşti. Eliyle saçlarımı okşuyordu. Onu hissetmek mükemmel bir duyguydu. Elimi yanaklarına koydum. Kapının açıldığını duyduğumuz anda birbirimizden ayrıldık.
"Serumunuz bitti Mia hanım. Ve lütfen bu işleri kendi evinizde yapın. Buranın bir hastane olduğunu unutmayın!"
"Kusura bakmayın ama siz M.Ö. on binli yıllarda mı kaldınız!? Hiç sevgililerin birbirini öptüğünü görmediniz mi!? Kapının arkasındaki yüzlerce kişiyi umursamadan burada sevişecek değiliz ya!"
Ne diyordu bu!? Sevgililer mi? Sevişmek mi? Doktor hiçbir şey söylemeden odayı terk etti.
" Ne diyorsun sen!? "
" Hadi çıkalım. Eğer iyi değilim diyorsan seni evine bırakayım."
Beni görmezden geliyordu.
" İyiyim ben."
Saçımı okşayıp gülümsedi.
" O zaman karakola gidiyoruz."
Arabaya binene kadar ikimiz de hiç konuşmamıştık.
"Değişebilir misin?"
"Nasıl yani?"
Derin bir nefes alıp tekrar konuşmaya başladı.
"İnsanları öldürmeyi bırakabilir misin? Katil olmaktan vazgeçebilir misin? Bir katile aşık olamam! Aramızda bir şeyler olsun istiyorsan değişmen gerekiyor."
"Ne saçmalıyorsun sen! Senin için değişeceğimi düşünüyor musun gerçekten!?"
Ona karşı bir şeyler hissediyor olmam, onun için değişeceğim anlamına gelmiyordu.
"İnsanları öldürüyorsun! Normal mi sence?"
"Dünya'yı mikroplardan arındırıyorum. Ne var bunda!?"
"Sen iyi değilsin!"
Bir anlık sinirle bağırmaya başladım.
"Arabayı durdur! İnmek istiyorum."
Lafımı ikiletmeden arabayı kenara çekti. Hemen arabadan inip, kapıyı sertçe kapattım.
"Piçe bak! Onun için değişecekmişim. Canı istediğinde öpüyor, canı istediğinde bağırıyor. Senin oyuncağın mıyım ben!? Cehennemin dibine girmeyi hak edenleri öldürüyorum! Keyfime göre insanları incitmiyorum!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GOOD KILLER | KIM SEOK-JİN
FanfictionGeçmişinden bir türlü kurtulamayan duygusuz bir seri katil, yeni hayatını büyük sırlarla inşa etmişti. Geçmişinden kaçmaya çalışırken karşısına çıkan adam, ona şu anda sahip olduğu hayatı geçmişinin yönettiğini, bu yüzden geçmişinden asla kurtulamay...