3. TUTKU

660 31 137
                                    

Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Burada olduğunuzu bilince mutlu oluyorum. Bir kişi bile kendini belli edince kendimi iyi hissediyorum.

Keyifli okumalar!

•İkilem/bir sebebi var

•Britney Spears/criminal

Köyün en son çitinde açan bir söğüt ağacıydım ben.

Köydekiler benden sonrasını hiçlik olarak gördükleri için yanıma yaklaşamazlardı. Toprağıma su vermeyi akıl edemezlerdi. Alışmıştım bu duruma. Hatta zamanla onlara hak vermeye bile başlamıştım. Kimse bilinmezliği, ölümü temsil eden bir ağaca yaklaşamazdı ki. Kimse dallarını budayamaz, çiçeklerini sevemezdi. Bir ağacı sevebilmek için önce ona yaklaşmak gerekirdi.

Öyle bir yerde duruyordum ki köydekiler bana yaklaşamıyorlardı. Kafalarını çeviriyorlardı, unutuyorlar, yok sayıyorlardı. Sondum ben. Bilinmezliğin hemen önünde duran, yalnızlığın içinde kök salan, ölü doğan bir fidan. Gökyüzünden başka üzerimi örtecek kimsem yoktu. Yapayalnız büyümüştüm.

Aslında faydasız olduğum düşünülürse ucuz bir pansiyon odasına da benzetilebilirdim. Anlamsız sekslerin yapıldığı, kirli bırakılan, dağıtılan ama asla toplanmayan pis bir pansiyon odası... Kendim hakkında o kadar aşağılık yorumlara sahiptim ki ölülerime gerek kalmıyordu. Onlar konuşmasa da ben bazı şeyleri ezberlemiştim. Ölümü bu yüzden bu kadar cesur karşılıyordum.

Hiçbir zaman var olmamış birisi olarak, yok olmaktan korkmuyordum.

Şimdi göğsümün üzerinde tam kalbimi hedef alan bir silah, o silahı tutan büyük eller vardı. İlk defa birisi seks yapmak dışında bu kadar yakınıma giriyordu. O da yok etmek için. Kökümden kesip dallarımı uçurumdan aşağı atmak için. Ya da ben öyle sanıyordum.

Gözlerimi açtığımda beklediğim şey olmamıştı. Silah sesi kulaklarımı sağır etmemiş, göğsümden kanlar akmamış, Azrail beni sırtına almamıştı. Buradaydım ve hâlâ nefes alıyordum.  Kehribar renkte kaynayan gözlere şaşkınlıkla baktım. Bakışları donuktu.

“Neden öldürmedin?” diye sordum.

“İstemiyorum. Aptal bir kız çocuğunun katili olmak istemiyorum,” dedi. Sesi güçlü ve kendinden emin çıkmıştı.

Yavaşça doğrulduğumda nemli saçlarım sırtıma yapıştı. Havlu göğsümden düştü. Karşısında çıplaktım ama umurumda değildi. Şu an tek düşündüğüm nedenlerdi. Neden beni öldürmemişti? Kaşlarımı çattım. “Bu ne demek şimdi? Zaten bizi yok etmek için seçilmedin mi?”

“Evet, doğru seçildim. Fakat bilmediğin şeyler var.”

“Nasıl yani?”

“Benim de kendimce planlarım var ve siz yılkılar olarak bana yardım edeceksiniz,” dedi silahı kenara koyarken.

Yüzümü öfke bürüdü. Beni kandırması, emir vermesi ve hiçbir şey yapmadan bile kasıklarımı sızlatması sinirlerimi bozuyordu. Neden beni öldürmemişti? Neden onunla sevişmeyi düşünüyordum? Konu bu değildi.

YILANIN BAŞI BİZDİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin