"Bebeğim hazır mısın?" Sirius'un sesini duyduğunda kendini sakinleştirmek adına derin bir nefes aldın ve çantanı alarak odadan çıktın.
"Hazırım." Sirius saçlarını düzeltirken aynadan seni gördü ve ıslık çalarak yanına geldi.
"Her zamanki gibi göz alıcısın hayatım." Ellerini beline koyarak kendine çekti ve dudaklarını dudaklarına bastırdı.
Sirius ile evleneli iki yıl oluyordu ve şu son zamanlarda fazla yorulduğunuz için kısa bir tatile çıkmaya karar vermiştiniz.
Şimdi yemeğe gidecektiniz. Ona söylemen gereken bir şey vardı ve bunun için bu zamana kadar beklemiştin.
Dudaklarınızı ayırdığınızda alınlarınızı yasladı ve ellerini belinden aşağı kaydırdı.
"Acaba yemeğe gitmeyip evde mi kalsak?" Gözlerini devirerek ellerini ittirdin ve onu arkada bırakarak evden çıktın.
"Geliyor musun yoksa tek başıma mı gideyim?"
"Beni bekle!"
Restoranta geldiğinizde önceden ayırttığınız masaya geçtiniz ve siparişlerinizi verdikten sonra sohbet etmeye başladınız.
Daha çok Sirius bir şeyler anlatıyordu. Sen heyecandan ve gerginlikten konuşamıyordun bile. Düşündüğün tek şey yemekten sonra Sirius'a söyleyeceğin şeydi.
"Y/n, beni dinliyor musun?" Sirius'un sesiyle düşüncelerinden sıyrılıp bakışlarını Sirius'a çevirdin.
"Özür dilerim, ne diyordun?"
"Ah! Harry'nin James'in üzerine işemesinden bahsediyordum. Çocuk bakmak cidden zor." Sirius gülerek konuştuğunda terleyen ellerini üzerine sildin ve kafanı sallamakla yetindin.
"Bir şey mi oldu Y/n? Sabah böyle değildin. Ben mi bir şey yaptım fark etmeden?"
"Hayır, hayır. Seninle ilgisi yok y-yani var gibi ama yok."
"O zaman sorun ne love? Bana her şeyi söyleyebileceğini biliyorsun." Sirius'a bakarak Gülümsedin ve uzanarak elini tuttun.
"Yemekten sonra dışarıda söylemek istiyorum. Önemli." Tam söylemen için ısrar edecekken siparişlerinizin gelmesiyle durdu ve kafasını salladı.
"Hey, sen şarap istemedin mi?"
"Hayır, bu seferlik içmek istemedim."
"Pekala, cidden bir şeyler dönüyor. İyice meraklanmaya başladım." Ona cevap vermeyerek zorla yemeğini yemeye başladın. Heyecandan vücudun uyuşmuştu. Ne tepki vereceğini bilmiyordun ve bu seni korkutuyordu.
Yemeğinizi bitirdiğinizde hesabı ödeyip restorandan çıktınız ve oraya yakın olan deniz kenarına gittiniz.
"Y/n, artık ne olduğunu söyleyecek misin?"
"Ah, bak Sirius bu zor tamam mı? Bana biraz zaman ver."
"Merlin, beni korkutuyorsun." Gözlerini denize çevirdin ve kendini sakinleştirdikten sonra Sirius'a dönüp ellerini tuttun.
"Sirius."
"Y/n."
"Ben hamileyim."
"Y-Ne?!" Bir anda ellerini bırakarak senden uzaklaştı ve şaşkınlıkla haykırdı.
"B-bir saniye sen ciddi misin?"
"Evet. Sirius, ben hamileyim. Bunu yemeğe gitmeden birkaç saat önce öğrendim ve hemen söylemek istemedim."
Sirius sessizleştiğinde ona endişeyle bakarak yanına adımladın. Olumsuz bir tepki aldığını düşünüyordun. Aslında ondan böyle bir şey beklemezdin ama şuan ki hareketlerinden ve surat ifadesinden bu çıkarımı yapmıştın.
"Siktir, sen hamilesin." Kendi kendine olayı sindirmek amacıyla konuştuğunda onu kafanı sallayarak onayladın ve ellerini karnına koydun.
"Sirius, ben hamileyim." Cümleni bitirir bitirmez Sirius'un sana doğru atılarak kucağına alıp döndürmesiyle ağzından küçük çaplı bir çığlık kaçtı.
"Baba oluyorum!"
"Sirius kusacağım!" Kucağından indiğinde elini karnına koydu ve hafifçe okşadı.
"Küçük Black." Ardından ellerini beline sardı ve sıkıca sarıldı.
"Teşekkür ederim güzelim. Bana bu duyguyu yaşattığın için teşekkür ederim."
İkinizde gözleriniz dolu bir şekilde birbirinize bakıyorken gülümsedin ve ellerini omuzlarına yerleştirdin.
"Seni seviyorum."
Onu ilk defa bu şekilde görüyordun. Gözleri ışıldıyordu adeta. Sizin bir bebeğiniz olacaktı.
"Sizi seviyorum."
[Kamu spotu;
Çocuk yapmak pişmanlıktır.
Tşk]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sirius black imagine
Fanfiction❝𝐖𝐡𝐚𝐭 𝐢𝐬 𝐥𝐢𝐟𝐞 𝐰𝐢𝐭𝐡𝐨𝐮𝐭 𝐚 𝐥𝐢𝐭𝐭𝐥𝐞 𝐫𝐢𝐬𝐤?❞ [𝑺𝒊𝒓𝒊𝒖𝒔 𝑩𝒍𝒂𝒄𝒌 𝒊𝒍𝒆 𝒉𝒂𝒚𝒂𝒍 𝒆𝒕] ▬▬▬▬𝐑𝐀𝐍𝐊𝐈𝐍𝐆𝐒🏆 #𝟏 𝒊𝒏 '𝒔𝒊𝒓𝒊𝒖𝒔𝒃𝒍𝒂𝒄𝒌' #𝟏 𝒊𝒏 '𝒑𝒂𝒕𝒊𝒂𝒚𝒂𝒌' #𝟏 𝒊𝒏 '𝒄𝒂𝒕𝒂𝒍𝒂𝒌' #𝟏 𝒊𝒏 '𝒍𝒊𝒍𝒚𝒆𝒗...