hide and seek | taekook ✓

hide and seek | 6

6

Taehyung atının üstünde hızla saraya ulaşmış, atından inmeden alfaların olduğu asker alanına geçtiğinde hepsi gelen kişiyi görünce antrenmanlarını bırakıp tek dizlerinin önüne çökerek başlarını eğmişlerdi. "Sabah grubu! Atlarınızı ve silahlarınızı alıp hemen beni takip edin!"

Antreman sahasındakiler tek dizleri üstünde durmaya devam ederken sabah grubu olanların hepsi anında kılıçlarıyla beraber atlarına koşturmuş, Taehyung tekrar geri dönerek atını hızla sürmeye başladığında onlar da hızla onu takip etmişlerdi. Taehyung ormana girdiğinde hepsi onun gibi hızlanmıştı çünkü prensleri en hızlı at sürücülerden birisiydi. Onu gözden kaybetmeden hızlı takip ettiklerinde göle yaklaştıklarını, hatta bazıları hırlama sesiyle beraber birisinin çığlık attığını da duymuşlardı.

Taehyung gerginlikten hızla atan kalbine rağmen sonunda Jeongguk'u bıraktığı yere ulaştığında, gözleri kocaman açılmıştı. Kahvaltı ettikleri yer darmadağın olmuştu ama onu asıl şaşırtan, iki insan bedenindeki alfalardan tekini sol pençesinin altında, daha küçük duranı ise sadece hırlayarak yerine tutan kurttu. Gri ve beyaz tüylere sahip kurt kocamandı ve Taehyung aralarındaki mesafeden bile güçlü feromonlarını alıyor, kendisi de eğilmek istiyordu. Omegası eğilmek istiyordu.

Daha önce hiç bu kadar güçlü bir alfa feromonu algılamamıştı.

Kurdun kırmızı gözleri diğer alfaları yerinde tutarken Taehyung sadece bir kez burnundan nefes almasıyla onun kim olduğunu anlamıştı. "Jeongguk?"demesiyle kurdun kafası ona dönmüş ama bundan yaralanmak isteyen küçük alfanın kaçacak gibi hareket etmesiyle tekrar alfaya bakarak hırlamıştı.

"Gidip o alfaları yakalayın."dedi Taehyung yanına gelen askerlere. Gözleri Jeongguk'un devasa kurdundan ayrılmamıştı. Bir alanın kurdunun hiç bu kadar büyük olduğunu daha önce görmemişti.

Asker hızlıca atlarından indiğinde ve iki alfayı yakaladığında kurt bu rahatlamış ama burnunun ucuyla yanından geçen alfa askerin koluna dokunup dikkatini çekince kafasıyla biraz daha uzağı göstermişti. Asker gösterdiği yere ilerlerken Taehyung, "Biriniz Jeongguk'a pelerininizi verin ki dönüşsün."diye seslendi askerlere.

Askerlerden kumral olan anında Taehyung dediğini yapıp pelerinini çıkartırken Jeongguk da dönüşmüş, çıplak vücudu sadece birkaç saniye açık kalsa da omega yapılı ve ellerini gezdirmek istediği vücuda utanmadan göz gezdirmişti. Hafif terlemiş göğüs ve karın kasları, koca kol ve uyluk kasları, sert olmadığı halde bile büyük olan penisi...

Feromonlarını salmamak için kendisini sıkarken Jeongguk da hemen askerin uzattığı pelerini üstüne geçirip kendisini kapatmıştı.

"Burada ölüler var!"diye seslendi ağaçların arasına gitmiş olan asker.

Taehyung kafasını anında ona çevirdiğinde asker Inghyung'un yerdeki bir bedene eğildiğimi görmüştü.

"Burada da!"

Taehyung bu sefer arkasından gelen sese kafasını çevirince onların geldiği yolun biraz solunda yatan kanlar içindeki bedeni görmüştü.

"Peşinden geliyorlardı."diyen Jeongguk'un sesini duyduğunda iç geçirdi omega. Burası kimliğini açıklamak için uygun bir yer değildi.
"Herkes hazırlansın! Saraya gidiyoruz!"

Saraya dönüşlerinde sessizlerdi. İkisinin de akıllarında oldukça fazla soru vardı ama ikisi de yanındaki askerlerin ve iki yabancı erkek alfanın yüzünden konuşmuyor, hatta birbirlerine bile bakmıyorlardı. Taehyung arkasından gelen alfanın aklındaki soruları şimdiden tahmin edebiliyordu ama ona tek başına cevap verebilecek kadar hazır hissetmiyordu kendisini. Ve sanki Jeongguk da bunu biliyor gibi onu sorularla boğmuyordu.