hide and seek | 9

3.4K 435 82
                                    

9

Yarın, büyük gündü. Sonunda tüm adaylar hazırlıklarını gösterecek, prensi etkilemeye çalışacaklardı.

Jeongguk güne gergin uyanmış, kahvaltıdan sonra üç saat boyunca dansçılarıyla beraber sarayın altında tekrar tekrar çalışmıştı ama yine de üstünden gerginliğini atamamıştı. Dansları resmen kusursuzdu ama yine de tekrar etmekten kendisini alıkoyamıyordu. Ama daha fazla çalışamadan Yoongi gelmiş, onu dışarı çıkarmış ve yemek yemesini sağladıktan sonra antrenman sahasına götürmüştü. Jeongguk'un kılıcıyla birleşince sakinleşeceğini bilecek kadar artık onu tanıyordu.

Alfa sahanın izleyici kısmında prensi görünce üstünü değiştirmediği için içinden kendisine küfür etti. Dans sırasında giydiği ve şimdi terden dolayı kokan, beyaz kolsuz, bol bluzu üstündeydi. Şükürler olsun prensin yanına gitmek yerine ona selam vermek için kum sahada onun bulunduğu krallık üyelerinin sadece oturabildiği izleyici kısmının altında durdu ve Jimin ile konuşan prens ona dönünce eğilerek ona selam verdi. Yoongi de yanında eğiliyordu.

"Gidip çalışabilirsiniz."deyip tekrar Jimin'e döndü Taehyung. Alfanın aralarındaki mesafeye rağmen algıladığı kokusunun çekiciliğine karşı olan hislerini belirtmemek, feromonlarını salmak isteyen omegasını tutmak için onları hemen göndermek istemiş, bu yüzden yüzünü ifadesiz, sesini monoton bir tonda tutmuştu.

Alfaların ikisi de tavrındaki soğukluğu fark etmiş, Yoongi umursamayarak kısa bir anlığına prensi izleyn Jimin'e bakarken Jeongguk dilini yanağının içinde gezdiriyor, bir sorun olup olmadığını düşünüyordu.

Ama fazla düşünmesine izin vermeden Yoongi kolundan tuttuğu gibi onu geri çekip diğer adayların yanına giderek kenardaki keskin olmayan çalışma kılıçlarından iki tane alıp tekine Jeongguk'a attı. Kılıcı havada kolayca yakalarken alfa, ona doğru gelen üç kişiyi de fark etmişti ama onları umursamıyor gibi yapıyordu.

"Jeongguk-ssi."diyerek konuştuğunda üç alfadan ortada olan, Jeongguk yavaşça ifadesiz yüzüyle onlara döndü. Her zamanki gibi sakince Yoongi ile savaş antremanı yapmak istiyordu ama bugün gerginliğini arttırmak için anlaşılan bu alfaların onunla ne derdi olduğunu öğrenmesi gerekiyordu. "Prens için düelloya ne dersin?"dedi ortadaki yapılı olan alfa. Jeongguk'un adını bile bilmediği, fazla konuşmadığı bir alfaydı ve neden birden düello istediğini anlamıyordu.

Tek kaşını kaldırdı Jeongguk. "Adın ne?"

Yoongi yanında gülmemek için eliyle ağzını kapatırken karşılarındaki alfanın yanındaki iki alfanın gözleri açıldı. Ortadaki alfa ise sinirlenmişti. "Kim Changhoon."dedi dişlerinin arasından. "Seni geçen gün prens ile el ele tutuşurken gördük. Prensin elini öylece tutamazsın."

Jeongguk karşısındaki alfanın saçmalığına karşılık gözlerini devirdi ve elindeki kılıcı omzuna koyarak Changhoon'u süzdü. "Ve buna sen mi karar veriyorsun?"

Changhoon adındaki alfa ona doğru bir adım attı. Saçları arkadan bağlandığı için keskin kaşları ortada, dişlerini sıktığı için de esmer yüzündeki kemikleri fazlasıyla belirgindi. Yakışıklıydı ama davranışları Jeongguk'a fazlasıyla kibirli, cahil gelmişti. Prensin elini tuttuğu için kıskançlıktan bu hale dönüyorlarsa, prensin kızgınlık dönemine girdiği gün odasında olanları bilseler neler olurdu diye düşünmeden edemedi.

Ama önemli değildi. Buradaki herkes ondan zayıftı.

"Senin kim olduğunu biliyorum Jeon Jeongguk."diye dişlerinin arasından tısladığında ve tehditkar gözleriyle Jeongguk'un gözlerinin içine baktığında, Jeongguk içinde bir şeylerin alevlendiğini hissetti. Karşısındaki alfa kelimenin tam anlamıyla belasını arıyordu. "İlk başta anlamamıştım ama... Şimdiki tepkine bakılırsa gerçekten de osun." Dudaklarında çirkin bir sırıtış oluşurken Jeongguk hızlıca bir şeyler düşünmeye çalışıyordu. "Düelloya var mısın yok musun alfa? Korkuyorsan söyleyebilirsin."diyerek devam etti Changhoon.

hide and seek | taekook ✓Where stories live. Discover now