hide and seek | taekook ✓

hide and seek | 14

Merhaba

İyi okumalar

Ily ♡♡♡♡

14

Ay ışığı, sarayın giriş bahçesini aydınlatırken diyarın dört bir yanından kişiler Prens Taehyung'un eşini seçme töreni için at arabalarıyla geliyor, sarayın parlayan gümüş mermerlerinin önünde arabalarından inerek süslü, gösterişli giysileriyle içeriye asil adımlarla ilerliyorlardı. Taehyung gelen herkesi sarayın en üst katındaki çalışma odalarından tekinde, mumunu yakmadığı odanın penceresinden gizlice izliyordu. Yüzü asıktı. Jeongguk kendi krallığından gelecek olan önemli arkadaşlarını aşağıda beklerken Taehyung balo salonuna inmeli, gelenleri karşılamalıydı ama bunu yapmayı değil; şimdi bile Jeongguk'un yanında olmayı istiyordu.

Tabii ki de Jeongguk'un ona olan kur hediyelerini görebilmek için değil.

Püfleyerek Jeongguk'un ona selam veren misafirlerden birisine saygıyla eğilmesini izlerken bulunduğu çalışma odasının kapısını açılmış, içeri Jimin girmişti. "Kral seni aşağıda istiyor."

"Ben de alfamı izlemek istiyorum." Taehyung dudakları büzülü halde mızmızlandı. "Tanımadığı kişilere bile çok saygılı, hem de kral olmasına rağmen." Sızlanır gibi bir ses çıkardığı sırada arkasında olan Jimin gözlerini deviriyordu. "Hemen dudaklarına yapışmak istiyorum."

Jimin, "İğrenç."dedi iğrenerek. Taehyung iç geçirerek Jeongguk'un beyaz ceketinin üstündeki Jeongguk'un krallığını temsil eden küçük yeşil taşların ve elmasların Ay ve bahçedeki mumların ışığıyla aydınlanmasına, alfasının yapılı ve güçlü, kendinden emin duruşuna bakarken Jimin kolundan tuttu ve onu pencerenin önünden çekti. Tabii anında Taehyung'un mızmızlanmasına sebep olmuştu ama onu duymamış gibi yapmak ona daha cazip geliyordu

Odadan çıktıklarında Taehyung mızmızlanmayı kesmiş, dik durmuştu çünkü koridorda yardımcıları vardı ve her ne kadar yıllardır yanında çalışan kişiler olsalar da Jimin dışındaki herkesin parayla satın alınabileceğini bir prens olarak maalesef iyi biliyordu. Başkalarının yanında zayıflık göstermeyi göze alamazdı.

Merdivenlerden inerken Jimin kolunu bırakmıştı ama eli yine de Taehyung'un belindeydi. Taehyung'un gerildiğini fark etmiş, arkadaşına yanında olduğunu belli etmek için böyle bir harekette bulunmuştu. Ve tahmin ettiği gibi Taehyung balo salonuna yaklaşırken yanında Jimin'in, en yakın arkadaşının olmasının verdiği rahatlıkla yürüyordu.

Salona geçmeden önce bulunan son merdivende, seslenmeyle görevli olan beta Hyunjae gelen kişinin prensi olduğunu görünce anında kahverengi gözleri açılmış, yanakları renklenmeye başlamıştı. Prens Taehyung merdivenlerden inmeden önce ortada durduğunda, Hyunjae utanarak gözlerini kaçırdı ve boğazını temizleyerek duruşunu dikleştirdi. "Prens Kim Taehyung!"

Taehyung ifadesiz yüzüyle, geriye atılmış omuzları, omuzlarını açık bırakan beyaz ve içini gösteren dantelli, kolları bileklerine doğru bollaşan bluzu, Jeongguk ona gizlice yolladığından beri boynunda her daim asılı olan yeşil taşlı gümüş zincirli kolyesi, bluzunun eteklerini sıkıştırdığı yine beyaz olan ama içini gösteren, sadece kalçasını ve ön kısmını kapatan astarı olan pantolonu, pantolonun bilek kısımlarındaki sallanan incileri, yine beyaz narin ayakkabıları dışında capcanlı gümüş saçlarının sol tarafına taktığı kırmızı taşlı, küçük çiçeklerden oluşan ince ve sadece iki santim uzunluğundaki tokası, sadece sağ kulağından sarkan gümüş zincir küpesi ve parmağındaki yüzükleriyle, kırmızı dolgun dudakları ve sürme sürülmüş keskin gözleriyle,  her şeyiyle herkesin ona dönmesine sebep olmuş, herkesin sesi kesilirken  merdivenden inmeye başladığı andan itibaren hiçbir göz ondan ayrılmadı.