hide and seek | 10

3.5K 447 98
                                    

10

Herkes telaş içinde etrafta koşuşturuyor, birazdan başlayacak olan etkinlik için her şeyin eksiksiz olması için çabalıyordu. Bu sırada Jeongguk sakince dansçılarıyla beraber konuşuyor, herkesin iyi olup olmadığına emin oluyordu. Hepsiyle arkadaş olmuş, birbirlerine çalışmaları sırasında destek vererek performanslarını daha da arttırmışlardı ve bugün bunu kanıtlayacaklardı. Yardımcısı Sorn'a da yandan kısa bir bakış atmıştı ama bakışlarını uzun tutmamıştı.

Hazırlanan alan, sarayın sol tarafında, birkaç bina uzaklığındaki büyük tiyatro alanıydı. Aynı tiyatro alanı Jeongguk'un krallığında da olduğu için tanıdık olan mimari onu rahatlatmıştı. İzleyicilerin hepsinin sesi şimdiden bulundukları yere, bekledikleri sahnenin arka kısmına geliyordu.

"İlk ben çıkacağım."diyen Yoongi'yi duyunca kafasını yanındaki alfaya çevirdi. Üstünde siyah ve altın rengindeki giysileriyle çok havalı gözüküyordu. Güneşin tam tepede olduğu vakit sahneye çıkacağı için Yoongi'nin sahnede parlayacağına emindi Jeongguk. Kılıcını tutuşu bile havalıydı.

"Çok iyi yapacağına eminim hyung."

"Biliyorum." Sırıttı Yoongi. "Ama akşam prens ile konuşacağım. Ona karşı açık olup adaylıktan geri çekilmeli ve Jimin'e kur yapmak istediğimi söylemeliyim."

Jeongguk güldü. "Sırf Jimin senin kılıç dansını görsün diye önceden geri çekilmedin, değil mi?"dediğinde Jeongguk, Yoongi güldü ve boş eliyle siyah saçlarını geriye attı. "Onu biraz daha kendime aşık etme imkanını elimden kaçıramazdım."

Ama hem Jeongguk biliyordu ki Yoongi ve Jimin sadece birbirlerine baktıklarında bile aşkları artıyordu. Yine de bir şey söylemek yerine gülümsedi. Burada tanıdığı Yoongi'nin diğer alfalar gibi olmayışı, omegasına fazlasıyla değer veriyor oluşu onu mutlu ediyordu.

Sonunda güneş tepeye vurduğunda, Yoongi'nin sahnesi ateş gösterisiyle ve arkada belli belirsiz gözüken davulcuların davullara vurmasıyla başladı. Jeongguk sahne arkasından tam olarak göremese de Yoongi'nin kıvrak hareketlerini, dansını, kılıcını sallayışını izledikçe ağzı açılmıştı. Sadece arkasını izleyerek bile Jeongguk'u bu kadar etkileyen dansın izleyicilerin üstündeki etkisi tezahüratlarından belliydi. Onunla beraber sahne arkasından gizlice Yoongi'yi izleyen kişilerin de onu övdüğünü duymak onu daha da mutlu etti. Yoongi hyungu gerçekten çok iyiydi.

Gözleri sahnenin tam karşısındaki izleyicilerin ortasında bulunan kraliyet ailesi üyelerinin bulunduğu kısmı gördüğünde kalbi tekledi. Kırmızı bir örtüyle üstleri güneşten korunmak için örtülmüştü. Kral, Kraliçe ve Prens'in yanlarında şövalyeler görülüyordu. Ama Jeongguk uzaktan da olsa prensin silüetini görmüş, kırmızı ve beyaz giydiğini fark ettiği prensin onu da izleyeceğini hatırlayınca istemsizce heyecanı artmıştı.

Yoongi'nin dansı bittiğinde alfa fazlasıyla beğeni almış, sahneyi terk ederken alkışlanmaya devam etmişti. Ondan sonraki adaylar da güzel yetenekler sergilemiş, Jeongguk diğer adayları kendi sırası gelene kadar fazla istekle izlememişti. Sondan ikinci olduğu için beklemesi saatler sürmüş gibiydi. Ama Yoongi yanından ayrılmamış, gerginliğini dindirmişti.

Jeongguk'tan önceki aday olan Taemin hareket eden atın üstünde hem akrobasi hem de ok ve yayıyla atış yaptığında herkes hayran hayran onu izliyor, Jeongguk ise iç geçiriyordu. Yanındaki davul çalacak olan kişilerden Chulsoo,"Gerçekten havalı."dediğinde Jeongguk ona yandan bir bakış atmış, Chulsoo anında susmuştu. Jeongguk da hareket eden atın üstünde atış yapmada oldukça iyiydi ama bunu tek ayağının üstünde ve ters dururken yapmayı hiç denememişti.

Sırası sonunda ona geldiğinde ise üstündeki kolsuz mavi bluzunu düzeltti ve sahnenin ortasına geçti. Tam karşısında, sonunda tam görebildiği prense bakmamaya çalışarak Kral, Kraliçe ve Prens için saygısını göstermek için saygıyla eğildi. Tekrar ayağa kalktığında gözleri anında onu izleyen güzel mavi gözleri bulurken Jeongguk prensin güzel bakışları yüzünden birkaç saniye dona kalmıştı. Her gün daha da güzelleşiyordu sanki prens. Üstündeki kırmızı tüllü bluzu sağ omzunu açıkta bırakmıştı. Beyaz taşların süslediği kırmızı bluzunun altında ise beyaz, kırmızı çiçeklerin bazı yerlerini süslediği bir pantolon vardı. Gümüş saçlarının üstünde her zamanki gibi görkemli tacı, yüzünde ise güneşi kıskandıran bir gülümseme yer edinmişti. Jungkook dansına başlamadan boğazının kuruduğunu, kalbinin hızlandığını hissediyordu. Ama şimdi durma zamanı değildi.

hide and seek | taekook ✓Where stories live. Discover now