3. BÖLÜM ❝Kanamaya Devam Eden Kalp❞

16.4K 616 489
                                    

Keyifli okumalar, votelarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum (:

3. BÖLÜM "KANAMAYA DEVAM EDEN KALP"

——————🕊🕊🕊——————

Sesin geldiği yöne Dumanla birlikte, aynı anda dönerken merdivenlerde duran Nergis hanımı gördüm. Basamakları benim gözlerimin içine baka baka, sert adımlarıyla inmeye başladı. Topuklularının evin içinde ardı ardına bıraktığı tok seslerle, yanımıza ulaştığında tam ortamızda durup bana bakmayı sürdürerek "Sana burada ne işin var diye soruyorum?" Diye konuştu. İğneleyiciydi.

Volkan bey, beni işe aldığını söylememişti. Fakat bunu Nergis hanıma söylemediği açıktı. Bunu neden karısından saklamış olduğu hakkında bir fikrim yoktu. Ne söyleyeceğimi bilemezken yan tarafıma doğru kaçamak bir bakış attım.

Duman, donuk yüz kasları ve anlamsız bakışlarıyla annesine bakıyordu. Yüzünde yeni yeni çıkmaya başlayan sakallarının doğurduğu pürüzlükler meydana gelmiş, kötünün aksine hoş durmuştu. Yanak kası, elmacığının hemen altı hafif bir seğirme yaşarken adem elmasının yukarıya doğru çıktığına şahit oldum.

Oğluna baktığımı anlayan Nergis hanım ilk önce kaşlarını çatarak kötü, tiksinir bakışları eşliğinde beni süzdü. Daha sonrasında da oğluna dönerek "Bu kızın burada ne işi var oğlum," dedi. "sen biliyor musun?"

Oğluna dönmesine rağmen konuşurken arada bana karşı olan tiksindirici bakışlarını da atmayı ihmal etmemişti. Kadının her hareketinden kapris ve nefret yayılıyordu. Duman'ın kumral, biçimli ama seyrek kaşları çatılırken dudakları da aynı zaman eşliğinde harekete geçmişti.

"Bu kız değil." Diye konuştu.

Dudaklarım istemsizce aralandığında kaşlarımı çatmamak için kendimi zor engelledim. Bal köpüğü gözleri, bana dönmemiş kaçamak bir bakışla bile üzerime değmemişti. Nergis hanım boğazını temizleyerek ağzını aralamıştı ki, o tekrardan konuşup "Onun bir ismi var." Diyerek susturdu annesini.

Benim için annesine karşı gelmesi ilgimi çekmedi desem, kesinlikle yalan söylemiş olurdum. Geçen gün de beni annesinden kurtarmıştı. Neden yapıyordu, benim için mi yapıyordu yoksa annesiyle bir sorunu yüzünden miydi hiçbir şey anlayamamıştım ama bunlar için buraya gelmediğimi kendime hatırlatarak düşüncelerimi sonlandırdım.

Tek bir hedefim vardı. Burada kalmalı, gerçekleri öğrenmeli ve o katili bulmalıydım.

Nergis hanımın yüzünde oluşan şaşkınlık birkaç saniyeliğine kendini gösterdi. Ardından az önceki sesine oranla alçalmış bir tonda "Oğlum, bu meseleye sen karışma." Dedi kibarca.

Bu kadın, oğluna karşı çok tuhaf tavırlar sergiliyordu. Bir şeyden çekiniyor ve onu her an kaybetmekten korkuyor gibiydi. Giydiği kırmızı elbiseyle, dik duruşuyla, ayağındaki on santim kadar siyah topuklularla ve yüzündeki abartılı makyajla fazlasıyla güçlü görünen bu kadının karşısında oğlu olunca o boyun öne eğiliyordu. Nerede görsem tanırdım. Bu suçluluktu.

Bu, korkuydu.

Her an bırakıp gidecek korkusuydu.

Duman, nefesini burnundan dışarıya verip "Ortada mesele yok. Her zaman ki gibi mesele yaratmaya çalışan sensin, Nergis hanım." Diye konuştuğunda o an gözlerim sadece onun üzerine kilitlendi. Annesine, Nergis hanım diye hitap ediyordu? Kesinlikle yanlış duymamıştım. Annesine, anne demiyordu. O, annesine sanki bir yabancı gibi Nergis hanım diyordu.

Nergis hanım görmediğim yüz ifadesiyle "Duman Rua," Dedi sitemli bir tonda. "Bu senin meselen değil. Odana çık ve beni bekle."

Rua... Bu ikinci ismi olmalıydı. Duman ve Rua ismi, yan yana hoş duruyordu. Tepkisiz ve duygusuz bir şekilde birkaç saniye durduktan sonra, annesi gelmeden hemen önce bıraktığı kahvesinin yanına ağır adımlarla gitti. Sol eliyle kupayı kavradığında, arkasına dönüp adımlamaya başladı.

Ölü Kelebeğin Koruyucusu (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin