Sumin'in Bakış Açısı
Evden gelen takırtılara uyandım. Soluma döndüğümde Jimin de gözlerini açmıştı.
"Sanırım Haejoon hyung işe gidiyor." dedi uykulu bir sesle.
Gülüp kalktım, "Sen yat." diyip odadan çıktım.
Dayım çantasını koltuktan alırken beni görüp durdu, "Çok gürültü yaptım değil mi?" dedi fısıldayarak. Gün yeni aydınlanıyordu.
"Neden bu kadar erken gidiyorsun?" diye sordum.
"Şimdiki işyerim daha uzak biliyorsun." dedi gizli bir gülümsemeyle, "Yetişmek için erken çıkmalıyım."
Utanmıştım, "Bizim için.." diye başladım ama dayım elini omzuma koyup beni susturdu.
"Devamını duymak istemiyorum. Hiçbir zaman."
"Peki." dedim küçük bir gülümsemeyle.
Dayım çıkmadan önce kapıyı aralayıp bana döndü, "Bugün Hunji'yi göremeyebilirim. Beklentilerimizi en düşük seviyede tutsak iyi olur."
"Biliyorum." dedim kafamı hızlıca sallayarak, "İlk günden bir şey beklediğimi söyleyemem."
"Bunu duyduğuma sevindim." dedi ve apartman koridoruna çıktı, "Dikkatli olun."
Kapıyı kapattıktan sonra tekrar salona geçip perdenin arkasından dar yola bakındım. Dayımı aracıyla uzaklaşırken izledikten sonra odaya girdim.
Jimin kalkmıştı. Tişörtünü başına geçirip ayaklandı, "Bugün Salı." dedi.
Bunun sadece bir anlamı vardı. Seongpa tarafına geçmemiz gerekiyordu. Büyük yenilgimizin ardından dağılmıştık ve sığınacak bir yer bulamadığımız için de her birimiz bir taraftaydık.
Seongpa tarafında, eskiden okulumuz olan binanın birkaç sokak ilerisinde Junmyeon sunbae'nin ailesine ait bir kurs merkezi vardı. Her hafta bir gün atlayarak buraya kendimizden haber bırakıyor ve diğerlerinden haber topluyorduk.
"Uzun zamandır uğramıyoruz. Bizi merak etmiş olmalılar." dedim düşünceli bir şekilde.
"Hemen çıkmalıyız. Hava aydınlanmak üzere." dedi ve kalkıp pencereden dışarı bakmak için odadan çıktı.
Jimin çıkar çıkmaz üzerimi değiştirdim ve sırt çantama yolda yiyebilmek için bir şeyler doldurdum.
Beraber evden çıkışımız on dakikamızı almıştı. Gölgelerin içinde kalmaya dikkat ederek tren istasyonuna ulaştık. Bu saatlerde kimsenin olmaması normaldi. Bu yüzden güvenlik zinciri de daha esnekti. Bir tane bile gardiyana rastlamadan trene bindik.
Vagonda sadece dört yolcu vardı ve ikisi bizdik. Biri genç bir kadındı, işe gidiyor gibi görünüyordu. Diğeri ise yaşlı bir teyzeydi. Bizi görünce tedirgin olsa da sonradan bakışlarını dışarı çevirmiş, varlığımızı çoktan unutmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
victory «book 2»
Fanfiction‼️Önceki Kitap: Memory TW : yaralama, ölüm, silah kullanımı, madde kullanımı ✐03.10.2021