Hunji'nin Bakış Açısı
Koluma takılan iğne canımı acıtmamıştı. Şaşırarak gülümsemeye çalıştım. Demek ki artık acıyı hissedemeyeceğim bir noktadaydım.
Küçük mavi sıvıyı enjekte ettiklerinde gözlerimi otomatik bir hareketle kapıya çevirdim. Çok geçmeden beklediğim kişi içeri girdi. Koyu yeşil üniformalı bu adam kimdi, nerede, kim için çalışırdı bilmiyordum ama bana takıntılı olduğuna emindim.
İğnenin etkisiyle suyun içinde uçuyormuş gibi hissederken adam her zaman yaptığı gibi karşıma dikildi ve ellerini arkasında birleştirip sorular sormaya başladı. Gözlerim kapandıkça üstünde yattığım sedyenin metal ayağına vuruyor, beni uyanık kalmaya zorluyordu.
"Cevap ver." dedi buz gibi bir sesle.
Soruyu duymamıştım ki. Yine de burada kaldığım sürece defalarca kez sordukları için ezberlemiştim: Kimin için çalışıyordunuz? Neden devlete karşı geliyordunuz? Diğerleri nerede? Cihaz nerede?
Güldüm ve bildiği şeyi tekrarladım, "Hepiniz kana susamış köpeklersiniz."
Böyle dediğimi düşünüyordum ama dilim ağzımın içinde o yuvarlanıyordu ki bu cümleyi gerçekten kurabilmiş miydim bilmiyordum.
Adam ayak ucumda bir şeyler gevelerken gözlerimi tamamen kapattım. Bana bağırdığını duyuyordum ama kulağıma uğultular halinde geldiği için şanslıydım. Uyumamam için sedyeme vurunca beşiğinde sallanan bebek kadar huzurlu olduğumu hissettim. Kafamın içi bomboştu. Hiçbir düşünce, endişe, korku..hiçbiri yoktu. Kimse umrumda değildi ve olmayacaktı da..
Gözlerimi yeniden açtığımda hareket ediyordum. Odama gidiyor olmalıydım. Uzun ve dar bir koridordaydım, bütün yazılar ters dönmüştü. Acımasızca sert vuran beyaz ışıklar gözlerimi yakıyordu.
Bir kez daha gözlerimi açtığımda bu sefer odadaydım. Mide bulantısıyla doğruldum ve bir anda fırlayıp banyoya koştum. Yeşil bir sıvı kustuktan sonra halsizce soğuk zemine uzandım. Parmağımı oynatacak kadar bile gücüm yoktu.
Yattığım yerde kendimi geriye ittirip sırt üstü uzandım. Ter içinde kalmıştım. Su içmek istiyordum ama içtiğimi düşündüğümde tüylerim ürperiyordu.
"Seokjin.." diye mırıldandım yorgun bir sesle.
Yoktu.
Onu azarladığım gün gitmiş ve bir daha gelmemişti. Kaç gün geçtiğini bilmiyordum ama normalden çok uzun bir süredir yanımda yoktu. Ve bu bana çok daha kötü hissettiriyordu.
"Hasta banyoda efendim."
Sesi duyunca çenemi kaldırıp banyo kapısına bakmaya çalıştım. O sırada içeri giren bir gardiyan beni bir anda kucağına alıp içeriye taşıdı ve yatağa yatırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
victory «book 2»
Fanfiction‼️Önceki Kitap: Memory TW : yaralama, ölüm, silah kullanımı, madde kullanımı ✐03.10.2021