Yoongi'nin Bakış Açısı
"Hunji? Hunji!"
Hunji kollarımda baygın bir şekilde yatıyordu. Hiç zaman kaybetmeden kucağıma aldım ve odadan çıktım. Onu buraya getiren gardiyan şaşkınlıkla irkilse de tek kelime etmeden peşimden hızla yürümeye başladı.
Asansöre biner binmez bağırdım, "Bassana şuna! Ne bekliyorsun!?" Kapılar kapanınca Hunji'ye döndüm, hafifçe sarstım ama kendine gelmiyordu.
Kapılar yeniden açılırken bu sefer karşımızda daha farklı bir koridor çıkmıştı. "Yolu göster bana." dedim gardiyana. Şaşkınlığından mı yoksa gerizekalılığında mı kaynaklanıyordu bilmiyorum ama söylediklerimi anlamada zorluk çekiyor gibiydi.
Önümden çıkıp yürümeye başladı. Adımlarımı hızlandırırken bir yandan da Hunji'yi kontrol ediyordum. Yüzü bembeyaz olmuştu. Ellerimde ölmesinden..korkuyordum.
"Buradan."
Bir kapının önünde durduk. Gardiyan kapıyı açtığında hemen içeri girdim. "Doktor! Nerede doktor?" diye bağırdım sinirle.
Masasında oturan adam soğukkanlılıkla bana bakıp ayağa kalktı, "Benim."
Hunji'yi hemen boş sedyeye yatırdım, "Ona ne her ne halt verdiyseniz bu hale geldi. Kendinde değildi, saçmasapan şeyler söyleyip bayıldı." diye açıkladım hızlıca.
"Hımm." dedi sadece.
Yumruğumu yüzüne geçirmemek için elimi sıktım, "Ona ne verdiniz?"
Göz ucuyla bana baktı, "Meyve kokteyli verdiğimizi sanmıyordunuz herhalde."
Bir hışımla yakasından tutup sarstım, "Sen benimle dalga mı geçiyorsun?"
Doktor beni ittirip yakasını düzeltti. Sedyenin diğer tarafına geçip Hunji'ye baktı. O sırada arkamdaki kapı açıldı. Hemşire olduğunu düşündüğüm bir kadın doktorun kulağına bir şey fısıldayıp kafasını salladı.
"Yeni bir ilaç denemiştik. Belli ki dozajı ağır gelmiş." dedi doktor benimle dalga geçer gibi. Sonradan gelen hemşire ise Hunji'ye yeni bir serum bağlıyordu.
"O benim için önemli biri. Özellikle de proje için." dedim yüzüne tükürürcesine, "Ona bir şey olursa sorumlulara hesabını verirsin."
Doktor yüz ifadesini bozmadan ellerini önlüğünün cebine soktu, "Ben açıklaması olmayan şeyler yapmıyorum." dedi pişkin bir ifadeyle.
Birkaç adım atıp yaklaştım, "Ona bir şey olursa açıklama yapacak kadar zamanın bile olmaz. Beni duydun mu?"
"Burada durmakla bize ayak bağı olmaktan başka bir işe yaramıyorsunuz."
"Uyanırsa—"
"Bütün gün dinlenmesi gerek."
Durdum. Bakışlarımı sedyede her şeyden habersizce yatan Hunji'ye çevirdim. Yumruklarımı sıktım, elimi çabuk tutmalıydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
victory «book 2»
Fanfiction‼️Önceki Kitap: Memory TW : yaralama, ölüm, silah kullanımı, madde kullanımı ✐03.10.2021