VAHA

-2-

Selamun aleyküm :) 

2. bölüm ile karşınızdayım :)

Bizi yalnız bırakmayın :)

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum. 

Ne kadar çok yorum, o kadar çabuk keşfedilme :)

Keyifli okumalar :)

-2-

"Zor muydu yaşamak? Yoksa kalbin istisnasız her dakika atarken, öldüğünü kendine kanıtlamak mı? " Okuduğum satırlardan kafamı kaldırıp karşımda ki manzarayı izledim. Aklım karışıyor, kalbim durup durup sabırsızca atıyordu. Elimi kalbimin üzerine koyup derin bir nefes aldım. Ilık bir rüzgar yüzümü yalayıp geçerken ürperip kendimi silkeledim. Son 1 aydır ara ara yokluyordu bu ruh halleri beni. Ani ruh değişimleri, ansızın dökülen soğuk terler, amaçsızca boş boş dalan gözlerim. Uzaklara baktıkça boğuluyor hissi.

"Sevde hasta olacaksın içeri girsene yavrum" Annemin sesi ile toparladım ayaklarımı. Kitabımı kucağıma yerleştirip izlemeye devam ettim manzaramı. İçeri giresim gelmiyordu. Eve girsem ev dar geliyor, dışarı çıksam dışarısı bunaltıyordu. Masanın üzerinde duran telefonumu elime aldığımda 'Dedikodu var mı?' grubunda okunmamış 14 mesaj vardı.

Rabik: "Allah' ını seven şu anamı tepemden alsın. Daha ortada koca yok, biz çeyiz düzüyoruz. Az önce düğün sabahı ilk kahvaltıda kullanacağım kahvaltı takımına tam tamına 2500 lira verdik. Oğlum ortada koca yok benim çeyiz tamam ha. Kafayı yemek üzereyim. Demedi demeyin, biraz daha birini bulamazsam, yoldan çevirdiği birinin koluna takıp gönderecek beni"

Laleli: " Allah dağına göre duman veriyor demek ki :D Kızda ki lükse bak hey yavrum hey. Koca olmadan çeyiz düzen ana bulmuş da beğenmiyor. Her gelene ' ıhh, olmaz, beğenmedim, burnu patlıcan dolması gibi, saçlar lahana gibi' dersen o çeyizler yeğenlerine kalacak. Bak bana da örnek al azıcık. Allah'ım bozmasın erim ile yuvamızın saadetini. Hani siz anlamazsınız bekarsınız ya :D İnsanın kocasının olması çok başka bir şey kızlar"

Petito: Ey güzel Allah'ım, millet koca muhabbeti yaparken ben garip kulun sınavlardan  geçer not almak için hocaların muavinliğini yapıyorum. Gör bunları Rabbim, gör de bu doyumsuz kullarından daha iyi bir hayat nasip et"

Merveli: Şey konu neydi ki? Ben kaçırdım sanırım"

Rabik: Sen işine devam et Merve!!! Ablaların elden gidiyor yavrum. Kına gecemde yüksek yüksek tepelere diye etrafımda dönmeye ancak gelirsin"

Ben: Rabik azıcık daha sık dişini. Melik Şah büyüsün seni ona alacağım" dedim ve telefonu kapattım. Oturduğum yerden kalkıp eve girdim. Annem her zaman ki gibi mutfakta çorba karıştırıyordu. Ona yardım edip akşam yemeği için masayı hazırladık. 

Babam otomobil tamircisiydi, annem ise ev hanımı. Ben atanamamış Matematik öğretmeniydim, 18 yaşına girmek üzere ayağını kaldırmış ama henüz adımını atamamış bir erkek kardeşim vardı. Kendi halinde, çekirdek bir aileydik biz. Babam erkenden işine gider, annem ev hanımlığında master yapmış ömrünü bize ve babama adayan bir kadındı. Kendi yağımızda kavrulup gidiyorduk işte. Allah' a şükür akrabamız çoktu ama sanılanın aksine derdimiz yoktu. 

Akşam olmuş, yemekler yenmiş ve hepimiz küçük salonumuzda babamın açtığı programı izliyorduk. Herkes çay içerken ben kuru oralet yiyordum. Evet, yanlış duymadınız oralet yemeyi seviyorum. Nerede sağlıksız bir şey varsa beni başında bulabilirsiniz. Etrafınıza dikkatli bakmanız yeterli. Dolu bir kaşık alıp ağzıma atıyordum ki telefon titremeye başladı. Anladığım kadarı ile herkes işini bitirip telefonu eline almıştı.