Elif'in anlatımıyla:
"Bu taraftan gitti gördüm." Hâlâ çocuğu arıyorduk. "Abi yaptığı şeyi hepimiz gördük değil mi? Yani çocuk uçtu. Uçtu diyorlar ya abi uçtu." Arda baya korkmuştu ve endişeliydi.
"Normal mi bu? Normalde bizim burada bayılmamız lazım." Asya Arda'ya sitem etti. "Hah, yaşadığımız herşey normal bu anormal değil mi Arda. Konuşmayı bırak da koşalım."
"Kesin ip var kesin." "Oooff!!" Koşmaya devam ederken bir adama rastladık. Garip garip hareketler yapıyordu. "Şu adam ne yapıyor öyle."
"Gidip soralım belki görmüştür." Dedi Asya. Adama doğru koştuk. "Pardon." "Bakar mısınız?" "Birşey sorabilir miyiz?"
Adam gülerek anlamadığımız dilden birşeyler söyledi Arda'nın kafasını öptü ve gitti.
"Ne dedi acaba?" Diye sordu Sinan. "Yani iyi birşey söyledi herhalde... Gülüyordu." Dedi Arda.
"ÇEKİLİİİİN!! AAAAA!! FRENLERİM TUTMUYOR!.. AAAA..!" Bir anda üstümüze gelen motorla geri çekildik.
"Rüya Hoca'm!!" "Ay hocam!" "Koşun yardım edelim." Rüya Hoca'nın peşinden koşmaya başladık.
En sonunda Rüya Hoca'yı yakaladık. Ama... Rüya Hoca'nın yanında hem Salih Hoca, hem Fikri Hoca hem de beni kurtaran çocuk vardı.
Hepimiz Salih ve Fikri Hoca'ya bakakaldık. "Hocam!" Dedim. Gözlerim dolmuştu.
"Salih Hoca'm." Salih Hoca gülümsedi, "çocuklar." Koşup Salih Hoca'ya sarıldık.
O kadar özlemiştimki. "Hocam sizi çok özledik." Güldü. "Ben de sizi çok özledim."
"Benim başım kel mi yahu?" Salih Hoca'dan ayrılıp Fikri Hoca'ya sarıldık. "Sizi çok özledik hocam." "Ben de sizi çok özledim yahu." Fikri Hoca güldü.
"Siz tanışıyorsunuz demek?" Dedi Rüya Hoca. "Rüya Hoca'm siz iyi misiniz?" Diye sordum. "İyiyim Elifcim, sağolsun Salih Bey... Ben bu kadar yakın olduğunuzu bilmiyordum. Size bugün bahsederken aslında kendisinden bahsediyorum oğlu kayıp diye."
Bir an şok olduk. "Oğlu mu?" "Ama..." Dedi Arda. "Senin oğlun-" "Be- benzin, benzin kokuyor motor patlayacak. Kaçın kaçın kaçın."
Fikri Hoca bizi uzaklaştırdı. "Hocam Allah aşkına ya... Ne oluyor?" Diye sordu Arda. "Benzin felan da kokmuyor ki?" Sinan havayı kokladı.
"E patlayan birşey de yok." Dedim. "Tamam motor felan patlamayacak. Ama az kalsın başka şeyler patlatacaktınız ha." Dedi Fikri Hoca.
"Ne demek bu?" "Ne patlayacak?"
"Hocam o çocuk kimdi?" Diye sordu Asya. Bu sorunun cevabını çok merak ediyordum. Sonuçta o çocuk beni o tuzağa düşmekten kurtarmıştı ve onun adını bilmek istiyordum
"Yoksa.." Dedi Arda. "Geçmişe gidip Salih Hoca'nın oğlunu mu getirdiniz?" "İyi de, Tozkoparan İskender ile ne alakası var onun?" Diye sordu Sinan.
"Ee~ tamam, herşeyi öğreneceksiniz ama şimdi sırası değil." Fikri Hoca bizi geçiştirmeye çalıştı. "Ama hocam."
"Ya şimdi olmaz dedim. Daha sonra öğreneceksiniz hem ben size soruyor muyum diğer arkadaşlarınız nerede diye. Hadi bakalım şimdi hep beraber eve gidiyorsunuz daha sonra buluşacağı, ben herşeyi anlatacağım hadi."
Fikri Hoca giderken Asya hocanın bacağına sarıldı. "Hocam o çocuğun kim olduğunu öğrenmeden şuradan şuraya gitmem."
Arda'da ona katıldı. "Evet hocam kimdi o çocuk söyleyin." "Hocam en azından bir isim verin." Dedim.
Hoca Arda'yı bacağından ayırdı. "Tamam, tamam. İsim istiyorsunuz değil mi?" Evet anlamında kafa salladık.
"Madem isim istiyorsunuz. O çocuk... Tozkoparan İskender." "NE?!" "Şaka?" Dedi Arda.
"Hocam ciddi misiniz?" Diye sordu Sinan. Benim kahramanım Tozkopran İskender miydi?
Eeeeevveeeet, bu bölümde bu kadardı.
Nasıl buldunuz bölümü.
Biliyorsunuz yarın dizinin 5.bölümü var.
Ben önce 4.bölüm sahnelerini bitirip ondan sonra 5.bölümü yazacağım.
Büyük ihtimalle Texting bölümlerini 5.bölümün aralarına sıkıştırır ya da 5.bölümü yazmayı bitirdikten sonra başlarım ama tam net değil.
Neyse o zaman bir sonraki bölümde görüşmek üzere kuzularım.
Hoşçakalın, sağlıcakla kalın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tozkoparan İskender - İsEl (Tamamlandı)
FanficBüyük bir hataydık ve hata yapıyorduk belki de. Ama hatalar bizi bir arada tutan şeydi. (hayalseven1i eski ad) (Tozkoparan İskender dizisinin hayran kurgusudur, tüm hakları saklıdır.)