Tozkoparan İskender - İsEl (Tamamlandı)

7.Bölüm Hediye

Elif'in anlatımıyla:

"Zavallı Mavi Ay, kendinize... Keşke deve kuşu olsaydık da kafamızı yere gömüp, bu utançtan kurtulabilseydik diyor musunuz?" Bu Ece gerçekten çok sinir bozucuydu.

"İskender nerde?" Diye sordum. "Ana gitmiş..." Dedi Arda. "Koşun, bizim yüzümüzden Salih Hoca'dan azar işitecek, koşun!"

"Hocam, hocam!" Salih Hoca'nın yanına koştuk. "Salih Hoca'm lütfen İskender'e kızmayın bizim suçumuz."

"Benim kolum incilince... Benim yerime İskender'i takıma soktuk." "Ona değil hocam, bana kızın." Dedi Sinan.

"Yaygara'ya yenilmemek için İskender'i tehlikeye attık." "Yaygara geldiğimiz günden beri canımıza okuyor." Dedim.

"Bir rahat vermedi. Biz de kazanmayı çok istedik." "Ben İskender'i size emanet ediyorum, siz onu okçuluk seçmelerine mi sokuyorsunuz?"

"İskender sayesinde onlardan kurtuluruz sanmıştık ama-" "Aşırı hırs aslanı fare kapanına sokar. O kapana düşmeyin."

"Herkes dersini aldı." Dedi Fikri Hoca. "Öyle değil mi hah? Bundan sonra çok daha dikkatli olurlar değil mi?"

"Hadi bakalım evlere." Fikri Hoca küçük bir işi olduğunu söyleyip gitti. Salih Hoca'da görüşürüz deyip İskender'i aldı ve gitti.

****

Yayların bakımını yapıyorduk. Arda konuşmaya başladı. "Moraliniz bozuk biliyorum ama... Bu İskender'in gerçek Tozkopran İskender olduğuna emin miyiz?"

"Sen ne demek istiyorsun yani Arda?" "Acaba bu, İskender'e çin malımı diyor? Yani çakma mı diyor?" Dedi Sinan. Nedense bir anda sinirlendim. Yine de sakinliğimi korudum.

"Kötü atış yaptığı için böyle düşünüyorsan olümpik yay ile atış yapmak için aylarca çalıştığımızı hatırla. O osmanlı yayına alışkın."

Asya'da bana katıldı. "İskender'in solak olduğunu unutuyorsun sanırım Arda. Senin sağ el ile tutulan yayınla yaptı o atışı."

"Ayrıca istese idi onunla da mükemmel bir atış yapardı. Ama istemedi. Anlamıyor musun gerçekten? Salih Hoca için yapmadı o atışı."

"Çok mantıklı, ama inşaallah Salih Hoca yanlış İskender'i getirmemiştir." O an Arda'nın ağzının ortasına çakasım geldi. Onun yerine göz devirip işime devam ettim.

***

Kumbaramı da alıp bizimkilerin yanına geldim. "Nerede kaldın Elif?" Nefes almaya çalıştım. "Geldim işte. Kumbaramı da getirdim. Ne oldu? Yeterince paramız var mı?"

"Şimdilik yok." Dedi Sinan. "Ama bu kadarıyla siparişlerimizi verebiliriz. Geri kalanını da teslim alırken veririz."

"Bence de." Dedim. "Yaygara delirecek." Dedi Asya. "Peki senin bisiklet nerde?" Diye sordu Arda. Gülümsedim.

***

İskender'in anlatımıyla:

Dışarı çıktığımda bir bisiklet gördüm. Ona doğru ilerleyince üstünde kalpli bir not kağıdı olduğunu gördüm. Alıp notu okudum.

İskender, dün seni zor duruma soktuk. Affet bizi. Okul sizin eve uzak, bir özür olarak bisikletimi sana bırakıyorum ben bir süre okula yürüyerek giderim. Okulda görüşürüz.