~ALONE QUEEN~

1.7

Jisoo unnimin evinde bahçede otururken biri yanıma geldi. O kızı görünce gidecekken elimi tutup ona dönmemi sağladı.
"Ne istiyorsun ?"
"Bak bakalım jimin kime inanacak ?"
Diyerek elindeki kırmızı şarabı kendi üstüne dökerek sırıttı.

Ben hâlâ anlamazca ona bakıyordum.
Benim ellerimle kendini suya itince şaşkınca peşinden baktım.
"He-"
"CHAEYOUNG !"
Arkamı döndüm. Çok akıllıca bir hareket yapmıştı ne yaparsam yapayım kendimi temizleyemezdim bu iftiradan

Jimin ceketini çıkartıp kızın peşinden atladı. Gözlerimin önünde onu havuzdan çıkartarak yüzünü elleri arasına aldı. Sadece bana özel değil miydi bu hareket ?!
"Yuju iyi misin ?"
Yuju yalandan öksürünce jimin kenardaki ceketi onun üstüne verdi.

Sinirle ayağa kalkıp yanıma geldi.
"Neden yaptın ?!..."
Diye bağırmasıyla bir adım geri çekildim.
"...Yanılmışım aynı annen gibisin !"
"Ben yapmadım"
"Gördüm chaeyoung onu sen ittin !"
Diye bağırdı.

"Jimin ona mı inanacaksın ?"
Dedim dolu gözlerimle
"Senin bir özelliğin yok! Gördüğüme inanıyorum. Sen onu ittin! Ne kadar...iğrenç bir insansın !"
Diyerek beni itince ayağım takıldı ve yere düştüm.

Yoongi oppa hızla gelerek jimin'e yumruk attı.
"Koduğumun salağı !!"
Hızla ayağa kalkıp önüne geçtim.
"Oppa dur"
Dedim
"Lanet olsun herşeyi gördüm birşey yapmadın!"
Dedi, gözümden bir damla daha yaş aktı.

"Boşver yapma"
Dedim sessizce, sinirle geri çekildi. Ayak bileğim acıyordu jimin'e döndüm kenardaki masanın üstünden aldığım peçeteyi ona uzattım.

Almayınca önüne bıraktıktan sonra güldüm.
"Haklısın annem gibiyim...ondan daha kötüyüm."
Diyerek ayağa kalktım ve sol ayağıma ağırlanmadan yürümeye başladım.

Burda olmaz rose, burda ağlayamazsın! Evden çıktım. Lisa koşarak arkamdan geldi.
"Rose dur!"
Gülerek ona dönünce bana telefonu döndürdü.

"Hepsini videoya aldım."
Dedi
"Sil onu benden nefret etmesi belki ikimiz için en iyisi"
Diyerek arabaya bindim.

Hızla gaza bastım. Arabayı jisoo unnimin evinden uzak bir yere park ederek hıçkırarak ağlamaya başladım.
"Ben annem gibi değilim !"
Dedim direksiyona vurarak
"Ben masumum"
Kafamı direksiyona dayadım.
"Ben kötü değilim"

•••••

Kapının önünde merdivenin ilk basamağına oturarak kafamı kenara yasladım. Gözümden akan yaşı sildim. En iyisi bu Rose...
"Rose!"
Kafamı zorla kaldırıp o tarafa bakınca arabadan inen jennie unnimle lisa'yı gördüm.

İkisi de yanıma geldi. Jennie unnim bana sarıldı lisa'da bize bakmaya başladı.
"Bebeğim iyi misin ?"
Diyince evet anlamında kafamı salladım.

"Ağla istediğin kadar"
Diyince gözümden önce bir damla sonra iki sonra üç ve hıçkırıklar...tüm ormanda yankılanacak kadar güçlü hıçkırıklar !

Jennie unnim saçlarımı severken yaptığım tek şey ağlamaktı.
"Yuju'dan her zaman nefret etmiştim zaten !"
Dedi lisa
"O-onlar ö-öpüştü kalbim...kalbim parçalandı !"
Dedim hıçkırıklarım arasında
"Ne ?!"
Dedi lisa'yla jennie unni aynı anda

"Ben o-o an sadece ölmek istedim"
"Öyle deme güzelim"
Dedi jennie unnim
"Benim annem gibi olduğumu söyledi benden iğrendiğini söyledi ona inandı bana bağırdı beni itti. Yüzünde sadece nefret vardı"

"Hatasını anlayacaktır"
"Jennie unni"
Dedim acıyla
"Evet bebeğim"
"Senden birşey istesem yapar mısın ?"
"Tabii"
Dedi gülerek

Hâlâ omzunda yatarken konuşmaya başladım.
"Kalbime söker misin ? Kalbimi sök ve herkese benim kalbimin taştan olmadığını benim bir insan olduğunu söyle bunu kanıtıyla göster!"
Diyince lisa'nın hıçkırığını duydum.

"Benim de kalbimin kırılabildiğini göster onlara, benim de aşık olacabileceğimi göster, benim de üzüleceğimi mutlu olacağımı HEPSİNİ GÖSTER ONLARA ÇÜNKÜ BEN BİR CANAVAR DEĞİL BİR İNSANIM SADECE BİR İNSAN !"
Jennie unnim beni zorla sakinleştirdi.

"Bu dediklerini kalbin yerindeyken insanlara sen göstermeye ne dersin ?"
Acıyla güldüm.
"Bunca yıl denedim ama her seferinde sırtımda ki bıçak izleri çoğaldı"
Diyip güldüm, bir anda kahkaha atmaya başladım sonra durup ağlamaya devam ettim.
"Ben sadece bir insanım..."