BÖLÜM ŞARKISI;
Suzan Hacigarip - Yağmur.
Suzan Hacigarip - Şimdi Biraz Uyu.
💎
Sensiz bir gece, seninle geçen onca seneden neden daha uzun sürmüştü anlayamadım.
Zaten sen gittikten sonra da ne ben yönümü belirleyebildim ne de belirleyebildiğim yöne adım atabildim.
Karşımda bir kadın duruyor, endişesi içini kemirirken ne yapacağını bilmez hâlde titriyor. Yağmur yağsa da gözyaşlarını saklasa diye bir umut beklerken ağlamamak için gözlerini benden kaçırıyor.
"Günseli geç içeriye konu-" dediğimde sertçe kafasını bana çevirerek iki yana salladı. "Hayır! Hayır, olmaz. Gitmeliyiz Murat duyuyor musun? Anla beni. Gülşah'ı da al ve Ankara'ya git. Orada bir evin olduğunu biliyorum, söz veriyorum geleceğim ve sana her şeyi anlatacağım ama şimdi gitmeliyiz."
Telaşı onu en yanlış seçime götürecek kadar gerçekti. Kaşlarım birbirine yaslanacak kadar çatılırken onu ürkütmeden kolundan kavradım. Durmadan bir sağa bir sola dönüyor, birini görme ihtimalini yok etmek istiyordu. "Senin ne dediğini kulağın duyuyor mu Günseli? Ne demek düzenini bırakıp git?"
Ne demek Gülin'i bırakıp git?
"Hayır öyle değil. Sadece bir kez bana güven, bir kez. Ondan duyarsan olanları, bana inanmazsın. Seni kaybedemem tamam mı? Sadece gidin." Elleriyle kolunu tuttuğum elime uzanmak istedi ama irkilerek geri çekildi. "Havaalanında sizi bir kadın karşılayacak, biletleriniz hazır. Sadece evine git ve Gülşah'ı koru. Söz, akşamına yanına geleceğim."
Sadece adını bildiğim kadın nasıl olur da Ankara'daki evime kadar öğrenebiliyordu? Soracağım soruyu anlamış gibi kafasını iki yana salladı. "Geleceğim ve konuşacağız. İnci, Bahri ve Kongar'ı da başka bir yere gönder, Bahri'de annesiyle bir yere gitsin." Gözünden iki damla yaş art arda düştü. "Eğer benim yüzümden onlara bir zarar gelirse yaşayamam. Lütfen dediklerimi yaptır Murat. Fazla zamanım kalmadı."
Ne olduğunu anlayamadan kollarını boynuma dolayarak sıkıca sarıldı. Zihnime kar yağdı. Onca geçen zamanın ardından ilk defa biri beni sardı ama keşke sarmasaydı da.
Gözleri her daim üstümde olan kadının yanaklarında ya bulutlar toplandıysa?
Yüzüme bakmadan geriye çekildiğinde, "Günseli," diye seslendim. "Yoldan geçerken arabaları kontrol etmeyi unutma."
"Ederim," diye mırıldandıktan sonra sözümü dinleyip karşıya geçti. Kongar bakkaldan çıkmış bana doğru gelirken sokağın köşesini dönen Günseli'yi gösterdi. "Hâyırdır kardeşim ne oldu?"
İyi şeyler olmuyor, olmayacak. Yolun sonu ne uçurum ne çıkmaz sokak... Biz sadece koşuyoruz.
"Kongar sana bir şeyler açıklamadan, Ankara'ya gidiyorum, desem karşı çıkar mısın?" Elindeki sigara paketini elime tutuşturdu. Şaşkınlıkla gözlerini kısarak alt dudağını ısırdı. "İki yıl aradan sonra ha? Buna da eyvallah Murat ama bu sondu. Geri döndüğünde her şeyi konuşacağız."
"Eyvallah." Eve hızla girdiğimizde ilk Gülşah'ın odasına geçtim. İnci bezleri vücudundan almıştı, ellerini birbirine bağlamış uyuyordu. "Babam," dolabının üstünde duran siyah el çantasını açarak kızıma döndüm. "Hadi uyan, bir yere gideceğiz seninle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜCEVHER
ChickLitBen Murat Kahraman, Bunlar da kahraman bir babanın satırları. Kapak tasarımı; @gulsmamagullude