İZLER.

211 31 340
                                    

Bölüm Şarkısı;

Geçmiş zaman için:
Kıvırcık Ali & Yıldız Tilbe - Al Ömrümü

Şimdiki zaman için:
Melike Şahin - Hepsi Geçti

💎

Gülin uyu, derken sonsuz bir uykuyu kast etmemiştim.

Şimdi elinde hiçbir şeyi kalmayan o adamım. Sevdamı kendi ellerimle getirdim o soğuk odaya. Kızar bana, dedim dinlemediler. Aldılar, vermiyorlar. Onsuz yapamayacağımı bilmiyorlar...

Kızgınım, kırgınım, umutsuzum... Son sayfası yırtılmış, nasıl bittikleri öğrenilemez o kitabın başrolündeyim.

İnsan içinde cesetler barındırırdı. Kimi zihninde asılı kalır kimi kalbinde gömülürdü. Bugün içimde bir cenaze var, sevdamı getirdim. Hayatım, diye hitap ettiğim o hayatı kaybediyor ardından kendi ellerimle gömüyorum.

Ayrılık sevdaya dahil midir? Sorusunun cevabını bir kapının önünde alıyorum. Ayrılık sevdaya dahil olsa; bedenler tek bir tabutta taşınırdı.

Hani masallardaki o âşıklardık?

Kongar'la küsüm, konuşmuyorum. İçeri adım atamazken yanımda dikiliyorlar. Kaç kere kovduğumu saymayı bırakmıştım. Bazen gelip birkaç kelime söylüyorlar, ne dediklerini bile anlamıyorum. Ellerimde kan yok ama içim ağlıyor.

Sayfaları gözyaşlarıyla ıslanan hikâyem tam burada bitti.

Hissizlik sarmıştı vücudumu. Ellerime bir kız çocuğu tutuşturuyorlar, çok ağlıyor. Çocuk yanaklarıma dokunuyor ardından daha fazla ağlamaya başlıyor.

Gülin'i uyandırmam lazım, güneş doğdu. Hastaneye gitmeliyiz. Ya yine kan gelirse ağzından? Bu sefer daha çok canı yanacaktı.

Ağlayamıyorum. Gözyaşlarım bile kaçıyor benden. Her ağızdan başka bir söz çıkarken kulaklarımın çınlamasından kimseyi duyamıyorum. Birkaç adımda ulaşacağım kapı bana o kadar uzun yol kat etmişim gibi hissettirdi ki nefes nefese kaldım.

Doktor Yıldız kapıyı açarken arkasından o soğuk odaya girmiştim. Onun vücudu zaten soğuktu, burada çok üşümemiş midir? Anlayamıyorum. Her şey anlamsız geliyor. Ne yaptığımı bile bilmiyorum ki...

Aklıma sadece gülüşü geliyor, beni öpüşü, sevişi, koşa koşa yanıma gelerek hamile olduğunu söylediği anlar geliyor. Zaman o kadar kısa bir kavram ki; ileride size sadece mutlu anıları hatırlatacakken merhametli, o anı yaşarken kıracak kadar vicdansız davranıyordu.

Koluma başını yaslayıp hayallerini anlatışı uğulduyor kulaklarımda. Beni karşısına alıp akıl vermesine ihtiyacım var biraz. Otuz yaşımda hem öksüz hem yetim kaldım. Şimdiyse bir hastanenin zemin katında, morgun önündeyim.

Üstünü beyaz bir örtüyle örtmüşler. Melek gibi uzanıyor ışıkların arasında. Benim kalbime sığdıramadığım kadını toprağın altına yatıracaklar birazdan. Kalbimin üstünde cesedini taşıyorum; karımın ellerini ilk defa ısıtamıyorum.

Soğuğun üstüne sindiği yüzünü kavrarken sıcak nefesim yüzünü okşadı. Örtünün altından ellerini kavrayarak ağzıma doğru yaklaştırdım. Titrek nefesimi sessizce avuçlarına üfledim. Çok soğuktu, ısınsın istedim. Olmayacağını bile bile denedim.

MÜCEVHERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin