-Gerçekler-

160 16 0
                                    

-Biraz daha yavaş vursana,dedim hiddetle.

-Bunu rakibine söylemeye kalkarsan sana nasıl güleceğini şaşırır, dedi yüzüme doğru sert bir yumruk savururken,bu sefer kaçabilmiştim.

Yumruk yaptığım elini yüzüne doğru savurdum.

-Bak seenn, küçük hanım atağa geçmiş.

-Benimle dalga geçiceksen,çalıştırma.

Arkamı döndüm ve yürümeye başladım.Büyükçe bir taş bularak üzerine oturdum.Beni seyrederken ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu.

-Niye oturuyorsun?

-Yoruldum bay odun, biraz dinlenmek biz insanların en sevdiği şey.

-Siz insanlarr, dedi iç çekerek ve devam etti.

-Merak ediyorum da hepsi senin gibi ukala ve inatçımı ?

Bana doğru geliyordu.Ayağa kalkarak bir elimi belime koydum.

-Ben ukala ve inatçı değilim ama sen kesinlikle aptalsın.

Saniyeler içinde dibimde bitmişti.Yüzünü yüzüme iyice yakınlaştırdığında nefesimin kesildiğini hissettim.Bu kadar yakınımdayken saçlarındaki vanilya kokusunu alabiliyordum.Kafa tutarcasına omuzlarımı diklestirdim ve çenemi havaya kaldırdım.

-Öyle yapınca daha uzun görünmüyorsun, dedi gülerek.

-Güzel mizahmış, söylesene hep böyle komikmisindir ?

Dislerimi göstererek sempatik bir gülücük yollamıştım simdi.

Az önce gülen dudakları şimdi çenesini ve dişlerini sıktığı için kaskatı kesilmisti.

-Biraz daha konusursan seni suradaki gölete atabilirim.

Şanslıysam karşına köpek balığı ve ejderha çıkar da seni yakarak yerler.

-İnsallah şanssızsındır, dedim gülerek.Şu an gercekten pişkinlik yapıyordum.Kafamda hala attığı şeftalilerin izi vardı, bunu haketmişti.Rüzgar saclarımı iyice savurup gözümün önüne dağıtıyordu.

-Danien!

Parf'ın sesi havayı oksarcasına dağılıyordu.Parmağımı gözümün önüne düşen bir bukleye dolamıştı.Kulağımın arkasına bıraktığı bukleden parmaklarını çekti.

-Bu kadar inatçı olma.

Bakışları daha önce onda görmeyi tahmin edemeyeceğim kadar sıcaktı.

-Bu seni rahatsız mı ediyor?

-Kötü melekler sadece iyilikten rahatsız olurlar, diger sorunlar onlar icin baş belası olmaktan öteye geçemez.

Kötü melek mi demisti ? Kötü bir melekle ıssız bir ormanda olduğum gerçeği beynimin tabakalarını zorluyordu.

-Ben bilmiyordum.

-Neyi ? dedi sorar bakışlarla.

-Kötü bir melek olduğunu, seçimini yapmışsın.Ama neden ?

-Anlaşılan sende yapmışsın.Ben doğuştan kötü olarak doğdum Danien,dedi yüzünde acı çeken bir ifade vardı.Orada öylece durmuş onu bekliyordum.Açıklamaya devam etti.

-Annem beni doğururken öldü.Bana hayatın bu kadar acımasızlığı içinde iyi olmayı seçmemi söyleme sakın !

Ormanda yankılanan sesi kulaklarıma tekrar tekrar çarpıyordu.

-Melekler ölemez diye biliyordum, dedim.Yüzüme bakışı ağzından birşey kaçırdığını bellli ediyordu.

Soru sorarcasına yüzüne baktım.Arkasına dönerek koşmaya başladı.Durmuyordu.Arkasından gitsemde yetişememiştim.Gece, karanlığıyla birlikte agaçların yapraklarından süzülerek ormana dolmuştu.Hava çoktan kararmıştı.Bunu izini iyice kaybettiğimde tamamen anlamıştım.Ne demişti Bayan Monteign derste: Yalnızca insanlar ve hayvanlar ölür.Diğerleri asla, bizden biri asla.

O halde Parf 'ın annesi..

SEÇİLMİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin