DÖVÜŞ OYUNU

9.7K 200 1.1K
                                    

Bu kitap, toplum normlarına uygun olmayan, ahlakî yargılarınıza ters düşebilecek ögelere sahiptir. Sizleri etkileyebilecek unsurları bünyesinde bulundurur. Etkilenecekler ve rahatsız olacaklar okumasın lütfen, aşklar. Lots of love. 🩶

11. 05. 2024 Güncellemesi: Alttaki sahneyi bundan yaklaşık dört sene önce yazmış olduğumuzu özellikle belirtmek isteriz. Teknik kusurlarımız çoktur, lütfen onları görmezden gelmeye çalışın. Yazılan yorumların silinmemesi için sahneyi düzenlemiyoruz. İleriki bölümler bu kadar kusur bulundurmuyor.

Başlama tarihi 🌟

Cevapsız sorularımla baş başayım.

Simsiyah saçlı, kömür karası boncuk gözlü o adama,

biriciğim, her an, sonsuza dek, senin için.

MÂHÎ SERİSİ, birinci kitap.

DÖVÜŞ OYUNU

Bir insan, kendisi bilmeli en önemlisi. Kendisini tanımalı, neyi istiyor, neyi seviyor bilmeli.

Çok farklı karakterler var şu hayatta. Kendini tanımayıp, tanıtan. Kendini çözemeyip, başkalarını çözmeye çalışan.

Ben, her ne nedense, ne hissettiğimi bilmiyorum. Bazen, sadece kafamı su dolu bir küvete sokup oracıkta bayılmak istiyorum. Bazen, nefes nefese kalana denk koşmak istiyorum. Bazen, avazım çıktığı kadar bağırmak istiyorum. Bazen, ağzıma gelen her şeyi söylemek istiyorum.

Yorgun hissediyorum ben. Sevmekten, çok yorulmuş bir genç kızken, şimdi bir kadınım. Ve ellerimi tutan sevdiğimin, dolu gözlerine bakıyorum.

"Aybeniz," Fısıltı şeklinde çıkan sesi, beni şuracığa yıkıveriyordu. Korkutuyordu. İçinde sakladığı bir şeyler vardı ve, onu bağırara denk söylemek istiyordu.

"Efendim Celal?" Tek kaşımı kaldırarak sordum ona. Sadece kaşları seğiriyor, yüzü duygu değişimleri yüzünden şekilden şekile giriyordu.

Sanki tuttuğu, içinde biriktirdiği ne varsa bir anda döküverdi ortalık yere, "Ben gidiyorum!"

Ateş parçası, bir anda kurumuş bütün kütükleri tutuşturdu. Kor, yüreğinden yüreğime sıçrarken, ne olduğunu, nerede olduğumu, sanki her şeyi unuttum.

Ellerimin, hatta tüm vücudumun titrediğini hissettim. Yüzüm şekilden şekile giriyordu.

Güçlükle yutkunmaya çalıştım. Ama onu bile beceremedim.

Dudaklarım sayısız kez açıp kapandı. Dizlerimin üzerinde ki elimi onun eline götürmek için hareket ettirdim. Parmak uçlarım eline değdiği an geri çekti.

Sol gözümden bir yaş dökülürken, sonunda sorabildim, "Neden ki?"

Gözleri, acımasızca bakıyordu.

"Gitmek istiyorum. Olmaz artık."

Hızlı hızlı nefesler alırken, bir anda sordum. "Neden, üzüyor muyum seni, kırıyor muyum?"

DO, ZİHİN OYUNU | MÂHÎ BİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin