Tanıtım

91.2K 2.2K 539
                                    

Medya: GÜZEY GECE

Ben Güzey Gece.

Size şimdi benim hayatımın bir kısmından özet geçeceğim.

18 yaşındayım. 170 boyum var. Kızıl saçlı, yeşil gözlü, çilli, beyaz tenli bir kızım.

Güzellik algıların üstündeydim aslında.

Yetimhanede büyüdüm.

Daha iki aylıkken ailem olacak soysuzlar beni kapının kenarına bırakmış.

O yetimhane benim mezarımdı.

Hep asi doğruyu savunan kendi bildiklerinden şaşmayan biriydim.

Bu da bana pahalıya patlamıştı maalesef.

Az o bodrum katı çığlıklarımı çekmemişti.

Vücudumda hala o lanet izler var.

Her neyse ilk başta bu işkenceler çok canımı yaktı. Taaki bir gün alışana dek.

Alıştığım an benim dönüm noktam oldu.

Alıştığımda daha 12 yaşındaydım ya. Erken büyüttüler beni.

Herneyse alıştığım an buna dur demem gerektiğinin farkına vardım.

O günden sonra hiç kahkahalarım duyulmadı.

Hiç gamzemi ortaya çıkarmadılar.

Ve asıl o günden sonra ben ağlamayı bıraktım.

Dedim ya ben o gün büyüdüm diye.

Büyümüştüm..

İlk iş kendimi geliştirip dövüşmeyi en iyi şekilde öğrenmek oldu.

Buzdan duvarlar ördüm kendime. Kimse giremesin o duvarlardan diye.

Çok nadir konuşur oldum.

Umursamazdım bir de.

İnsanlar ilgimi çekmiyordu.

Ben zaten yenik başlamıştım..

Şu koskoca dünyada bir basketbolu sevdim biliyor musunuz.

Bir onu yaparken hiçbir şey düşünmedim. Bu koskoca dünya bana bir basketbolu sevdirmişti..

Ne arkadaşım var ne de bir sevgili.

Ha olmadı değil zamanında ama dedim ya ben zaten yeniktim bir tekme de onlar vurdular bana.

Bu koskoca dünya bir beni çok gördü kendine.

Kimsesizdim..

Yanlızdım..

Paramparçaydım..

Ama işte dedim ya benim buzdan duvarlarım vardı.

O duvarın içinde ağlamaktan gözleri kızarmış paramparça kızı göstermedim kimseye.

Kimse de merak etmedi ya zaten o küçük kızı.

Neyse başka bir konuya geçiyorum.

Çok lüks ve sadece bana ait bir evim ve son model de bir arabam var.

Şimdi diyeceksiniz nasıl. Nasıl bir yetimin bu kadar mal varlığı olabilir diye.

Kafes dövüşlerine çıkıyorum.

Orada baya namım var üstelik Kızıl diye. Orada korkarlar benden hep.

Bunu hiç istedin mi diye sorsanıza bir.

Allah biliyor ya hiç istemedim.

Ama mecbur bırakıldım..

Ben de isterdim beni koruyan bir abi ya da prensesim diye seven bir baba. Ya da saçımı okşayıp kılına zarar gelse dünyaları karşısına alacak bir anne.

Ama hayat bana bu yönden de adil davranmadı.

Oysaki bunlar çok basit isteklerdi.

Zoruma gidiyor düşününce.

Sonra yutkunamıyorum hatta.

Neyse aç kalmamak için düştüm ellerine.

Güzel para kazanıyordum oradan.

Yeterince para biriktirince çıkmak istedim ama olmadı.

Aranan sayılı iyi dövüşçülerdendim bir kere.

Beni kolay kolay bırakırlar mıydı.

Ahh tabiki hayır.!

Yavaşça ağır ağır dibe çöktüm ben.

Her tarafım karanlıktı.

Işık aradım kendime ama sonra durdum, benim ne zaman ışığım olmuştu ki zaten.

Tükenmek üzereydim.

Bu dünya beni yeniyordu..

Dizlerimin üstüne çökmüştüm.

Tam yere yığılıyordum ki sonra işte onlar girdi hayatıma.

Şşt sabredin öğreneceksiniz...

Güzeyin hayatı. Gerçekten de o çok güçlü değil mi?

Lütfen oy vermeyi unutmayın♡

.
.
.

SERT KIZ "Tamamlandı"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin