-Ağlama deniz gözlü çocuk
Diyip sıkı sıkı sardım kollarımı. O da hıçkıra hıçkıra sardı kollarını sıkıca belime
-Özür dilerim. Özür dilerim. Özür dilerm
Diyordu habire. Tek elimle saçını okşayarak
-Şşt senin bir suçun yok deniz gözlüm
Dememle susup sadece sarıldı. Allahtan millet dersteydi de görmüyordu bizi. Bir süre daha yerde öylece birbirimize sarıldık. Daha sonra isé benden biraz ayrılıp kızarmış maviş gözleriyle
-Seni düşünmeden geçirdiğim bir allahın günü olmadı
Demesiyle buruk bir gülümsemeyle
-Benim de
Dedim. Yüzüme hasretle bakmaya başlayıp
-Gözlerin
Dedi. Sonra elini kaldırıp
-Saçların
Dedi. Ona anlamsizca baktığımı fark edince
-Aynılar. Benim küçük meleğim hiç değişmemiş
Demesiyle kendimi gülümsemeye zorladım. Aslında fiziksel olmasa da ruhsal çok değişmiştim. Ama bunun onun bilmesine gerek yoktu.
-Senin de gözlerin
Dedim. Bana boncuk boncuk bakmasıyla
-Hala o deniz gözlü çoçuk karşımdaki
Dememle gülümsemişti. Biz öyle birbirimizin yüzüne hasretle bakarken arkamizdan bir ses geldi. Bunlar tunanın arkadaşları olmalıydı. Unutmuştuk ikimizde onları.
-Zil çalmak üzere. Toparlayın kendinizi
Demesiyle ayağa kalktık. Tuna mavilerini silerken ben bize seslenen çocuğa döndüm. Simsiyah gözleriyle bana bakıyordu. Benim ona baktığımı fark edince çekmişti gözlerini. Tunanın tekrar karşıma geçmesiyle ona döndüm. Elimi yavaşça tutup gülümsedi. Ve
-Yanımdasın. Gerceksin
Demesiyle gülümseyip
-Gerçeğim
Dedim.
Meriçten Devam:
Hayatım hiçbir zaman kolay olmamıştı. Geriye döndüğümde çocuklarla geçirdiğim zaman haricinde hiç mutlu olduğum anım yoktu. Çocuklar benim her şeyimdi. Daha küçücük çocukken tanımıştım onları. Hayatın bana güldüğü tek taraf bu çocuklardı. Hepimizin hayatı ayrı zordu. Birbirimize kol kanat germistik biz de. Ben bu gurubun abisiydim bir nevi. Hepimiz ayni yaştaydık ama fikirlerim onlar için önemliydi. Sözüm geçerdi onlara. Düştüklerinde az kaldırmamıştım onları. Onlar da beni. Daha kucucukken birbirimiz için büyümüştük. Şimdi karşımda kardeşim dediğim adamı böyle gormek mutlu etmisti. Sık sık anlatırdı o yetimhanedeki kahramanını. Minik meleğini. Her anlattığında gurur dolardım o minik melekle. Kalbi çok buyuktu cunku o minik kızın. Şimdi ise karşımızdaydı tunanın minik meleği. Hayat yillar sonra birimizi hiç değilse güldürmüştü. Buna hepimiz cok sevinmiştik. Sessizce yıllardır tunanın anlattığı hikayelerde gözümde canlandırdığım kızı inceledim. Çok güzeldi bu kız. Ateş gibi saçları vardı. Orman yeşili gözleri vardı. Aynı tunanın anlattığı gibi. Ama bu kız paramparçaydı. Gözlerindeki ormanda hayat bitmişti. İşte o an bir de ben sıkıca sarmak istedim bu kızı. Hayat hikayesini merak ederken buldum kendimi. Bizim hiç değilse birbirimiz vardı. Bir an o kızın yanlız olmasından korktum. Gözleri gözlerime değince çarpan kalbime hayret ettim. Benim kalbim vardı ama atmazdı hiçbir zaman. Karşımda birbirine gülümseyen ikili görmeden elimi kalbime götürdüm. Neden bu kadar hızlı atıyordu ki. Derin bir nefes verdim. Bu normal değildi. Hem de hiç...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERT KIZ "Tamamlandı"
Teen FictionYıllarca hayat denen zırvalığın bana bahşettiği kaderle mücadele ettim ben. Hayat güçlülerin hayatta kaldığı bir oyunsa eğer ben de adımı listeye ekliyorum o zaman. Hodri meydan... Ama belki kim bilir karşıma birileri çıkar da bana el uzatır? Belki...