4

5.6K 327 778
                                    

Ve elinde bir çocuk vardı. Dehşetle birbirimize bakarken ilk ben konuştum.

"Gitsek mi?"

B" Gitsek mi değil gitsen mi diyeceksin çünkü sen eve gidiyorsun ben ise o çocuğa yardıma! "

" Ya bende gelirim ya sende gitmezsin Bakugou! "

B" Ne kadar inatçı olduğunu bilmesem seni buradan direk eve gönderirim ama sen evden bir şekilde çıkar olay yerine gelirsin o yüzden... Tamam hadi gidelim. "

Gülümsedim ve kaykayıma binip hızla olay yerine doğru sürmeye başladım. Bakugou ise arkamdan geliyordu. Olay yerine geldiğimizde kötü adam tarafından rehin alınan kişinin Midoriya olduğunu gördük. Kötü adam çamur gibi bir şeydi.

Yutkundum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yutkundum. Etrafta hiç profesyonel kahraman yoktu.

Bunu bizim halletmemiz gerekiyordu çünkü etrafta bizden başka insan bile yoktu. Bakugou ya baktım. İlk kez onu korkarken görüyordum. Ama biliyordum. Bu korkunun sebebi bana bir şey olmasıydı.

Midoriya orada can çekişirken benim bunları düşünmemin saçma olduğunu  düşünüp güçlü bir rüzgar yarattım. Rüzgar bir yandan kötü adamı çekerken bir yandan Midoriyayı bizim tarafımıza çekmeye çalışıyordu. Bakugou çok sinirlenmişti. Dayanamayıp kötü adamın üstüne koşmaya başladı. Midoriyaya gelmeyecek şekilde patlamalar yaratıyordu.

Ben ise kötü adamı çekmeyi bırakıp sadece Midoriyaya odaklandım. Olmuyordu. Yapamıyordum. Sinirlenmeye başlamıştım. Bakugou nun yanına gittim ve Midoriyayı çekip almak için hava gücümü sınırıma ulaşana kadar kullandım. Bir yandan da çığlık atıyordum.

Öyle bir ara sokaktaydık ki bizi kimse duymuyordu. Sonunda Midoriyayı o aptal çamurdan söküp alabilmiştim. Midoriya yanımda nefes almaya çalışıyordu. Bense titreyerek Bakugou nun yanına gittim. Hiç beklemediğim bir anda kötü adam o iğrenç çamur kollarıyla bana saldırdı. Beni içine aldığında çığlık atmaya çalıştım.

O iğrenç şey burnumdan içime giriyordu ve bu çok kötü bir histi. Yoksa böyle mi ölecektim. Gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Hayır! Böyle ölmeyecektim! Yaşamak için elimden geleni yapacaktım. Gerekirse tüm gücümü burada kullanacaktım. O an Bakugouyla göz göze geldim. Dehşet ve öfkeden patlamak üzereydi ama bir şey yapmıyordu çünkü patlamalar bana gelebilirdi. Ağzımı son gücümle açtım ve bağırdım.

"Bakugou uzaklaş!"

Bana güvenmesi için ona cesurca baktım. Pes edip çaresizlikle uzaklaştığında tüm gücümü topladım ve ateş özgünlüğümü kullandım. Çığlık atıyor ve yapabildiğim kadar alev yapıyordum. Kendi etrafıma alevden bir çember örmüştüm sanki.

Kötü adam parçalandığında yere düştüm. Bakugou koştu ve kafamı kucağına koydu. Bilincimin yavaşça kapandığını hissediyordum. Tek duyduğum şey Bakugounun ağlama sesleriydi. Bir yandan da Midoriyaya bağırıp çağırıyordu.

Bakugou X Reader - Bizim -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin