6

4.4K 263 529
                                    

abi medya çok iyiğ

Sandviçlerimiz bitmişti. Başım Bakugou nun omzunda uyumak üzereydim. Bakugou da başını başımın üstüne yasladı. Orada uyuyakalacakken eve annem girdi. Zamanlamasına lanet okudum. Bakugou hala başını başımın üstünde tutmaya devam ediyordu. Uyumuş muydu acaba?

Ellerimle başını havada sabit tutup başının altından çıktım. Uyumuştu. Aklıma gelen şeyle kısa bir şok geçirdim. Yarın U.A. başlıyordu ve bizim antrenman yapmamız lazımdı. Yavaşça Bakugou yu uyandırmaya çalıştım. Sonunda uyandığında gülümsedim ve yanağına öpücük kondurdum. O da gülümsedi ve burnumu öptü. Aklına yeni gelmiş olacak ki mızmızlanarak konuşmaya başladı.

B" Niye uyandırdın ki beni? Rahattım ben yerimde! "

" Bakugou yarın ne var? "

Biraz düşündükten sonra heyecanla konuştu.

B" U.A.!"

" Yani şimdi gidip çalışmamız lazım. "

B" Wuhu! "

Bakugou yu böyle mutlu görmek beni de mutlu etmişti. Sanki dün yeterince olgunlaşmıştı. Bugün ise dünün acısını çıkartan bir çocuk görüyordum gözlerinde. Kafamdaki düşünceleri bir kenara bırakıp Bakugou ya bizim evde kaldığında giydiği kıyafetlerden verdim. Bende yukarı çıkıp spor bir şeyler giydim ve aşağı indim. 

" Anne! Biz çıkıyoruz!"

A" Tamam kızım! Bu arada Madison sen dün neredeydin?"

Şimdiden büyük bir stres sarmıştı bedenimi. Bakugou gelip kolunu omzuma attı.

B" Önce gittik kaykay kaydık. Yorulunca eve gitmek yerine gölün oraya gittik. Eğlenirken sızmışız. Haber vermediğimiz için özür dileriz. Şimdi Maddie yi kaçırmalıyım!"

O kadar hızlı konuşmuştu ki annem bunu algılamaya çalışırken biz çoktan evden çıkmıştık. Tam sokağa çıkıyorduk ki annemin sesi geldi.

A" Tamam dikkatli olun!"

Bakugou ile aynı anda birbirimize dönüp kahkaha attık. Anneme o kadar hızlı anlatmıştı ki her şeyi biz dışarı çıktığımızda yeni anlayabilmişti! Tanrım cidden çok komikti. Bakugou elimi tuttu ve beni koşarak gölün oraya götürdü. Her zaman ki gibi o kadar hırslıydı ki göle giderken neredeyse antrenmanımı yapacaktım! Gölün kenarına geldiğimizde önce saçımı bağladım sonra ise ısınma hareketleri yapmaya başladık.

Isınma hareketleri bitince gölün kenarında 5 tur koştuk. İkimizde yorulmamıştık. Biraz özgünlüklerimizi geliştirmeye karar verdik. Ben önce gölün kenarında olduğumuz için suyla başladım. Suyu havaya kaldırıyor tutabildiğim kadar tutuyordum. Tutma sürem gittikçe artarken onun aksine enerjim git gide azalıyordu. Aklıma doktorun söyledikleri gelince endişeyle durdum ve Bakugou ya döndüm. Bana ne oldu dercesine bakarken onun da aklına gelmiş olacak ki hemen yanıma geldi. 

B" Salak ben! Nasıl da unuttum!? Özür dilerim Maddie sen istersen geç otur şöyle. Hatta istersen eve gidelim."

" Yok yok! Sen çalışmaya devam et! Ben de seni izlerim ve sana puan veririm ha? "

B" Tamam ama kötü hissedersen söyle tamam mı?"

Gülümsedim ve yanaklarını sıktım.

" Tamam tamam!"

Gülümsedi ve çalışmaya başladı. Her patlama oluşturduğunda merakla bana dönüyordu. Bende hepsine puan veriyordum. Sonra gözleri bir yere takıldı. Öyle büyük bir patlama oluşturdu ki. Şok içinde ona bakakaldım. Gözlerini takip edip baktığı yere baktım. Midoriya... Ondan hala nefret ediyordu demek. Aklına o gün gelmiş olacak ki öfkeyle ellerini havaya doğru kaldırdı ve bağırdı.

Bakugou X Reader - Bizim -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin