medya yüzünden ağlıom şuan todoroki nin çocukluğuna üzülen bir ben miyim
-Maddienin anlatımıyla-
Gözlerimi açtığımda karşımda ki hemşire bana gülümseyerek bakıyordu. Ne olmuştu bana? O an her şeyi hatırladım. Damarlarımda hissettiğim iğrenç çamurumsu şeyi... Sonra Bakugou nun kucağına yığılışımı hatırladım. Onun bağırışlarını, ağlayışlarını...
Kapı sesi gelmesiyle gözlerimi kapıya çevirdim. Bakugouyu görmemle gülümsedim.
" Günaydın... "
Yanıma koşar adım geldi ve bana sıkıca sarıldı. Bende kollarımı ona sardım. O mükemmel kokusunu içime çektim ve saçlarıyla oynadım. Onu bir daha göremeyeceğim diye çok korkmuştum. Ayrıldığımızda gözleri dolmuştu. Gülümsedim ve yanağından öptüm. O da bana doğru eğildi ve yanaklarımı, burnumu, alnımı, saçlarımı öptü. Öyle bir öpüyordu ki. Sanki beni yıllardır görmüyordu.
" Hey sakin ol! Ölmedim!"
Sessizce konuşmaya başladı. Sesi titrek ve ağlamaklıydı.
B" Ya ölseydin! Ne yapardım ben? "
Sessizce ağlamaya başlamıştı. Onu böyle görmek beni daha çok üzüyordu. Hemşireye baktığımda odada değildi. Bakugou ya sıkıca sarıldım. Ellerimi saçlarına götürdüm ve okşadım. Benim saçlarıyla oynamamı seviyordu. Bunu biliyordum.
" Şş... Tamam benim küçük bebeğim."
Gülümsediğini hissettim ve kafasını kaldırdım. Gözlerine baktığımda ilk kez bu kadar duygusal olduğunu gördüm. Normalde biz okulun zorbaları gibi bir şeydik. Bize bulaşma cesaretini gösteren tek tük kişiler vardı. Onlara da zaten ağzının payını verirdik. Aslında biz zorba değildik. Bize bulaşanlara bulaşıyorduk. Bakugou okulda sadece bana yakın davranırdı. Hatta sadece okulda değil. Her yerde... Bana annesinden daha yakın davranıyordu. E tabii bende ona. Eskiden benim ondan başka onunda bende başka arkadaşı yoktu. Hatta bu sene Midoriya ile arkadaş olmamızın nedenlerinden biri de liseydi. Aynı sınıfa düşebileceğimiz insanları tanımak istemiştik.
Bakugou sonunda sakinleşmiş görünüyordu. Gülümsedim ve yanağına öpücük kondurdum. Şuan da o kadar tatlı görünüyordu ki. Kızarmış burnu ve gözleriyle... Isırmak istiyordum onu. Yeniden sarıldım ve kokusunun burnumda ve tüm bedenimde dolaşmasına izin verdim. Doğruldum ve gözlerine baktım.
" Ne zaman çıkabileceğim?"
B" Doktor bir gün demişti ama doldu sanırım. Ben hemen sorup geleyim!"
Güldüm ve yanağından öptüm. O da güldü ve doktoru bulmak için odadan çıktı. Kendimi yatağıma bıraktım ve neler yaşadığımı düşündüm. Bir günde neler olmuştu böyle. Demek kahraman olmak böyle bir şeydi. İnsanları kurtarmak için canını tehlikeye atman gerekiyordu. Hiç düşünmeden hareket ediyordun. Vücudun senden önce harekete geçiyordu. Tüm hücrelerinle onu kurtarmak istiyordun. Bu duyguyu sevmiştim.
Odaya Bakugou ve daha önce hiç görmediğim bir doktor girince doğruldum. Bakugou hemen geldi ve yanıma oturdu. Doktor bize gülümseyerek bakıyordu. Sessizliği nedensizce mutlu olan doktorumuz bozdu.
D" Bakıyorum da baya iyisin başkası olsa 1 hafta hastanede yatardı. Şimdi Bakugou ya anlattıklarımı sana da anlatacağım. Sen uyurken damarlarında ki balçığımsı sıvıyı temizledik ve sonrasında serum taktık. Şuanda iyisin. İstersen çıkış işlemlerini başlatabilirim fakat özgünlüğünü bir süre gerekmediği zamanlarda kullanma. Bu arada sen uyanmasaydın sevgilin büyük ihtimalle kahrolurdu. Çok korkmuştu. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bakugou X Reader - Bizim -
FanfictionBakugou bu kurguda bize karşı soft bi karakter. My hero academia dan Bakugou ile hayal et kitabıdır! *********************************** Seni seviyorum, dedim. Bağırdım. Seni çok seviyorum dedim. O ise her seferinde daha büyük gülümsedi. Her seferi...