23

2.6K 198 359
                                    

Katsuki Bakugou'nun anlatımıyla

İğrenç alarmın sesiyle gözlerimi açtığımda omzumda uyuya kalmış bir Madds beklemiyordum. Dikkat ederek onu uyandırmaya çalıştım. Hem ne zaman uyumuştuk ki biz? Maddie'yi uyandırmaya çalışırken saate baktım. Saat 8'di. Mantıken 1 saat falan uyumuştuk.

Ben bunları düşünürken Maddie gözlerini açmış tam olarak bana bakıyordu. Gülümsedim ve 'Günaydın' dedim. O yanımdayken nedensizce gülümsemek istiyordum. Aslında düşündüğüm gibi nedensiz değildi...

" Günaydın Katsuki."

Bana bazen Katsuki bazen Bakugou derdi. İkisinin arasındaki farkı hala anlayamamıştım. Büyük ihtimalle işine ne gelirse onu söylüyordu.

Herkes uyanmıştı. Ayağa ilk ben kalktım ve beraberimde Maddie'yi de kaldırdım. Herkes yavaşça ve söylenerek ayağa kalkarken Maddie ile çadırdan çıktık. Denki her zamanki gibi bağırarak fikrini söylediğinde kimse düşünmedi ve herkes onayladı.

" Denize girelim."

Herkesin altında hala mayoları vardı. Kimse vücudundaki tuzdan rahatsız olmuyordu. Hatta rahatlatıyordu bile. Tatilde olduğumuzu bize her seferinde hatırlatıyordu sanki. Bu sefer yanımıza havlularımızı ve yiyeceklerimizi alıp sahile indik. Maddie garip bir fikir söylediğinde yine kimse düşünmedi. Galiba birbirimize fazlasıyla güvendiğimizin göstergesiydi bu.

" Sandviçleri denizde yiyelim mi?"

Herkes onaylama mırıltıları çıkardı ve beraber patikadan indik. Kızlar elbiselerini biz de tişörtlerimizi çıkarttık. Herkes ellerinde paketlenmiş sandviçleriyle denize doğru koşuyordu. Denize girdiğimizde kimse suyun soğuk olduğunu umursamadı ve su omuzlarımıza gelinceye kadar koşmaya çalıştık. Vücudumuzun çoğu suda olduğunda hazır sandviçlerimizi açıp yemeye başladık. Herkes gülüşerek yiyeceklerini yiyordu. Denki denen salak konuşmaya başladığında gözlerimi devirmeden edemedim.

" Ben susadım. Deniz suyunu içsem ne olur?"

Jirou elini alnına vurup sakinleşmeye çalıştı. Acıyordum ona özellikle de şuan... Çünkü Denki deniz suyunu içmeye başlamış ve sandviçini de farkında olmadan suya sokmuştu. Kesin tüm gün söylenecekti bu yüzden. Kirishime ensesine vurmadan önce konuştu.

" Salak bu çocuk ya. Deniz suyu tuzlu olduğundan daha da susatır mal!"

Ensesine vurduğunda Denki'nin tüm yüzü suya girdi. Sudan öksürerek çıktığında elimle ağzımı kapatıp gülmeye başladım. Suda kesin korkudan nefes almıştı!

" Ölüyorum ananı avradını! Kim vurdu lan?!"

Bir yandan öksürmeye devam ediyordu. Jirou ise kahkaha atarak sırtına vuruyordu. Maddie'ye bakmak için başımı döndürdüğümde gözlerimi ondan başka hiçbir yere istesem de çekemedim - ki istemedim zaten- öyle güzel gülüyordu ki... Bir dakika kadar onu izlediğimi fark ettiğimde kimse anlamasın diye hemen başka bir şeye odaklandım.

Ona duygularımı söylemek zorundaydım ama korkuyordum işte. Onu sevdiğimi bile yeni yeni fark etmişken onu kaybedemezdim. Olmazdı. Olamazdı. Onu sevdiğimi villian tarafından içine çekildiği gün anladım ama o an onu idrak edemeyecek kadar şoktaydım. Onu kaybetme ihtimalim bana onu sevdiğimi fark ettirmişti...

Maddie çatık kaşlarıyla beni dürttüğünde uzun zamandır suya bakıp surat astığımı fark ettim. Ona bakıp gülümsedim ve her şeyin yolunda olduğunu söyledim ve grupça derinlere açılmaya başladık. Denki hala sandviçi için ağlıyordu.

" Daha bir ısırık bile alamamıştım."

Maddie aklına bir fikir gelmişçesine Denki'ye döndü.

Bakugou X Reader - Bizim -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin