Saklı İkiz Bölüm-2 Talihsiz Kurşun 1

663 17 1
                                    

Arkadaşlar lütfen votelemeyi ve yorum yapmayı unutmayın :)

Yukarıda Nick ve Sally var :)

Nick' in gözlerinden;

Sally aradığında zaten bir terslik olduğunu hissediyordum ve arabaya onun evine doğru gitmek için binmek üzereydim. Onunla konuştuktan sonra lafı uzatmadan hemen arabaya atlayıp gazı kökledim.

Arabadan indikten sonra her şey çok hızlı gerçekleşti. Çocuk benim gelmeme daha da sinirlendi ve cebinden bir silah çıkardı. Silahı görür görmez hamle yaptım ama çok geçti. İki el ateş etmişti. Ne yazık ki Sally, benden hızlı davranıp kendini Nina'nın önüne atmıştı. Çocuğa çenesini kıracak kuvvette yumruk atıp bayılttıktan sonra Sally'nin aynına koştum. Nina, Sally' e sarılmış ağlıyordu.

"Nina, kendine gel onu hastaneye götürmeliyiz." Beni duymuyor gibiydi. Sally' i onun kollarından kurtarıp kucağıma aldım. Arabaya götürürken, "Sally, sakın kendini kaybetme iyi olacaksın," dedim.

Bana gülümseyip "Günün kahramanı ben oldum," dedi.

Ben de gülümseyip "Evet, günün kahramanı sensin," dedim.

Sally' i cipin arka koltuğuna yatırdım. Nina da koşup öbür taraftan binerek Sally' nin başını kucağına aldı. Hemen arabaya atlayıp gaza bastım. Nina, hem ağlıyor hem de Sally' i ayık tutmaya çalışıyordu. Bir an Sally gözlerini kapattı ve soluk alıp verişini duyamadım. Nina da hissetmiş olmalı ki Sally' nin yüzüne hafif tokat atıp tepki vermesini bekledi. Tepki vermeyince Sally' i sarsarak "Sally kendine gel! Sel!" diye bağırdı. Sally öksürerek gözlerini açtı. Nina, onu kucaklayıp hıçkırmaya başladı. Sally, kesik kesik nefes alıyordu.

Zorlanarak "Ö-özür dilerim, ben korkutmak istemedim, sadece gözlerimi kapatmıştım," dedi.

Nina "Hayır, hayır tatlım önemi yok geldik zaten iyisin," dedi. Söyledikleriyle Sally' den çok kendinin inanmaya ihtiyacı vardı. Ne hız sınırına ne de trafik lambalarına uydum. Arabaları son gazla geçip hastaneye ulaşmaya çalışıyordum. Hastaneye geldiğimizde Nina' yı içeri yardım çağırması için gönderirken Sally' i de kucağıma aldım.

Kendimi çok garip hissediyordum, daha önce de tavlamak, elde etmek istediğim (elde edemediğim olmadı bu arada) kız çok olmuştu ama Sally' e karşı kendimi engelleyemiyordum. Açıkçası kendimi ele vermemek için çok çabalıyordum. İstemesem de içimdeki bir his, deli gibi hakkımdaki her şeyi anlatmamı istiyordu. Benimle ilgili gerçekleri kaldırabileceğini bilsem hiç durmam ama... Aslında Sally, gerçekten hoş kız. Bazen kendi amacım adına onu kullandığım için kendime kızıyorum, belki de gerçekten hoşlanmaya başlıyorumdur Tanrı bilir.

Sally, bu haliyle o kadar masum ve güzel gözüküyordu ki. Hayır, o kız bugün ölmeyecekti. Sally, benimdi ve aptalın teki yüzünden onu kaybedemezdim. Elimi yanağına götürüp "Sally iyi olacaksın, iyisin tamam mı, sakın kendini kaybetme hastaneye geldik zaten," dedim bütün sakinleştirici ses tonumu ve yeteneklerimi kullanarak.

Zorlukla "Nick," dedi.

"Yorma kendini sonra konuşuruz" dedim.

"Nick ben,"

"Şşşş sonraya sakla."

"Nick! Kapat çeneni ve beni dinle, ben iyiyim yani sanırım karnım çok acıyor ama..." dedi. Vay canına, bu haldeyken bile olan kararlılığına hayran kalmıştım. Bana 'kapat çeneni!' dedi, o utangaç al yanaklı şey. Beni gerçekten şaşırtıyordu.

"Tamam, her ne diyeceksen önemli değil Sally, sen konuştukça kanaman artıyor bak"

"Nick! Hastaneye geldik zaten beni dinle, senden bir şey istiyorum. Benim eve git ve telefonumdan babamı ara buraya gelmesini söyle Nina benimle ilgilenir" dedi sedyeye yerleştirirken. Gözlerini odaklamakta ne kadar zorluk yaşadığı belli oluyordu ama bana bakıp "Lütfen!" diye fısıldadı ve bayıldı.

Kovulan Meleklerin Sessizliği -1-2 İlk KurbanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin