Kitabımızı okuyan kuzucuklar için hemen belirtelim, çalmadık canlarım sadece reklam yapma amaçlı paylaşım yapıyoruz. :)
Son derece soğuk bir sonbahar akşamıydı, penceremin önündeki elma ağacının çıplak dalları odamın camına vuruyordu. Kitap okurken uyuyakalmıştım. Eh, tarih dersi insanı uyutuyordu. Herkesi olmasa da en azından beni uyutuyordu. (Uykularınız mı kaçıyor, hemen elinize tarih kitabı alın ve okumaya başlayın, beş dakikaya uykuya dalarsınız! Etkili tedavi, Sally'in reçetesinden, onaylanmıştır.) Gerçekten tarihten nefret ediyordum, eh onun da beni sevdiği söylenemez. Duygularımız karşılıklı en azından değil mi? Son bir kaç aydır gördüğüm rüyanın aynısını gördüm yine. Yüzü olmayan bir sürü adam ve siyahlı beyazlı kocaman kanatlar. Anlamsız rüyalardan nefret ediyordum, bir kere çok karman çorman oluyordu. Uyandığım zaman sersem gibi oluyordum. Telefonumun deli gibi titremesiyle uyandım. Arayan her zamanki gibi Nina'ydı. Zaten bu saatte ondan başkası aramazdı beni.
"Ah, ne istiyorsun Nina, dedikodular yarını bekleyebilir çok güzel bir rüyanın içine ettin cidden," dedim uykulu bir sesle ve homurdanarak. Tabii ki rüyamın güzel hiçbir yanı yoktu. Sadece daha çekici bir rüyaya dalmayı planlıyordum.
O ise endişeli, fısıltılı bir sesle: "Sel, hemen beni almaya gel, çok korkuyorum!" dedi.
Sesindeki korkuyu duyunca hiç vakit kaybetmeden, "Neredesin?" diye sordum.
"Stef sokağına gel, oraya doğru gidiyorum!"
"Hemen geliyorum" dedim. Telefonu kapatıp aceleyle arabanın anahtarlarını kaptım.
Arabama biner binmez gazı kökledim. Daha önce Nina'nın sesini hiç böyle duymamıştım. İçim içimi yiyordu, başına kötü bir şey gelmesinden çok korkuyordum. 5 dakika sonra oradaydım tam arabayı durdurmuştum ki, Nina arabaya atladı. "Çabuk sür arabayı, bir an önce eve gitmek istiyorum!" dedi ağlayarak. Gözleri kıpkırmızı olmuştu neler olduğunu sormaya korkuyordum açıkçası ama şimdilik rahat bıraksam iyi olacaktı, belli ki çok korkmuştu.Nina'yı o halde tek başına bırakmak istemediğim için benim evime getirdim. İçeri girer girmez, "Sıcak bir duş al, ben de bize sıcak bir kahve yapayım, kahvelerimizi içerken konuşuruz." dedikten sonra koşarak mutfağa girdim ve kahveleri hazırlamaya başladım. Anlaşılan korktuğum başıma gelmişti. Fincanları tepsiye dizerken ellerim titriyordu. Yüzündeki ifadeyi hatırladıkça endişem daha da artıyordu. Kahveleri içeri götürürken meraktan içim içimi kemiriyordu, tam kahveleri masaya koymuştum ki, Nina geldi ve yanıma oturdu. Çok bitkin görünüyordu. Daha önce onu hiç böyle görmemiştim, hep bakımlı ve neşeli biridir oysaki. Tam neler olduğunu soracaktım ki, söze o başladı. Korku dolu gözlerle ve heyecanlı bir şekilde anlatıyordu.
"Sel, inanmıştım ona, beni gerçekten sevdiğini düşünmüştüm. Oysa her şey beni yatağa atmak içinmiş her şey bir oyunmuş Sally. Evine film izlemeye gidiyorduk ama evine götürmedi boş eski bir fabrikaya götürdü biraz işimiz var dedi beklemeye başladım. Yanında 2 tane çocukla geldi. Ah, Sally meğer o iş benmişim! Üstüme gelmeye başladılar ben de koşmaya başladım. Hem çığlık atıyor hem de koşuyordum ama kimse beni duymuyordu Sally."
Nina ağlamaya başladı ona sarıldım ve "Şşşş geçti, artık her şey tamam!" dedim. "Hayır, Sally her şeyi anlatmam gerek, sana içimi dökmem gerek, yoksa bir daha hiç uyuyamam" dedi. Başımla onayladım o da anlatmaya devam etti: "Etrafımı sarmışlardı, kaçacak hiçbir yerim yoktu, derken uzaktan polis arabasının sesini duydum. Onlar buraya geliyor sandılar ve telaşlandılar, bu fırsattan istifade hemen Adam'a bir tekme yapıştırdım ve kaçtım. Lanet olası Adam, bir daha suratını dahi görmek istemiyorum. Arayı biraz açtıktan sonra yoldan geçen ilk arabaya otostop çektim ve beni Stef sokağına yakın, hani şu küçükken gittiğimiz Jasper Parkı var ya, işte orada indim ve hemen seni aradım, işte olanlar bunlar. Ah! Sally çok korktum, kurtuluşum yoktu, tam öldüm derken kurtuldum." Nina'ya sarıldım ve kahvesini bitirmesini söyledim. Anlattıkları bittiğinde sinirden köpürüyordum. O kadar, o kadar iğrenç bir şeydi ki yaptığı! Adam'ı gördüğüm yerde öldürmek istiyordum. Aşağılık herif! Kahvesini bitirdikten sonra sakinleştirici verdim ve hemen uykuya daldı.
![](https://img.wattpad.com/cover/31299194-288-k902246.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kovulan Meleklerin Sessizliği -1-2 İlk Kurban
FantasyBirbirinden habersiz ikiz kardesler, Biri cennet digeri cehennemin anahtarı... Bütün dünyanızın yalandan ibaret oldugunu ögrenseydiniz ne yapardınız? Bu hikayede serimizin ilk kitabı Saklı İkiz in ilk 6-7 bölümü bulunmaktadır. Tanıtım amaçlı. Kala...