𝐒𝐜𝐡𝐨𝐨𝐥 𝐄𝐱𝐜𝐡𝐚𝐧𝐠𝐞 § 𝐌𝐢𝐧𝐒𝐮𝐧𝐠 ✔︎

§Busted Jisung

°Önemli;

Biliyorum hikaye aşırı yavaş gidiyor ve sıkıldınız. Bir sürü kitap okudum ve 3 4 bölümde birleşiyorlar ben bunu hiç sevmem ve bazıları da bundan memnun değil gördüm. O nedenle uzatmak istedim yavaş yavaş olsun dedim ama sanırım abarttım.

Kusura bakmayın gerçekten... 🥺

¶¶¶¶¶¶¶

"Sakin ol Jeongin." Minho ellerini onun omuzlarına yerleştirirken büyük salonda birkaç kişi onlara bakmış daha sonra bakışlar çevrilmişti.

Jeongin, Yunho ve Mingi'nin tiyatrosuna tam bir hafta vardı bu hafta da son provalar vardı. Sıkı çalışıyorlardı ama Jeongin çok heyecanlanıyordu. "Derin bir nefes al. Hadi." Minho gülümsedi ve kollarını onun boynuna sardı. Jeongin ondan uzun olsa da yetişmişti. "En önde seni izleyeceğim."

"Söz mü Hyung?" Jeongin geri çekilince ona baktığında Minho kafasını sallayıp 'Söz' dedi. Minho her zaman sözünü tutardı ve Jeongin bunu bildiği için rahatlamıştı. O sırada hocasının bağırması ile arkaya bakıp Minho'ya el salladı. "Jeongin başlıyoruz!"

Jeongin yanından uzaklaşınca Minho sessiz bir şekilde tiyatro salonunda bulunan kırmızı kumaş koltuklara yönelip ikinci sıranın en ortasına yerleşti. Etraf karanlık sadece sahne aydınlıktır. Onu çok rahat bir şekilde görmek istiyordu.

Jeongin uzun zamandır oyuncu ya da tiyatrocu olma hayalini içinde taşıyordu. Dersleri çok iyiydi büyük ihtimal yüksek bir okulda okuyabilirdi ama hayalleri oyunculuk olduğundan Minho onu destekleyecekti. Her zaman.

Gülümseyerek heyecanla kenarda bekleyen çocuğa baktı. Ellerini sallayarak şuan sahnede bulunan Yunho ve Mingi'yi izliyordu. Onun heyecanını görebiliyordu Minho ve bu kendisini mutlu ediyordu. Eski okullarında tiyatro kulübü yoktu zaten olsa da gidileceğini düşünmüyordu. O nedenle üzülüyordu.

Paraları da çok olmadığı ve derslerine odaklanması gerektiğini bildiği için ayrı bir kursa gitmemişti. Ama bu okul ona fırsat yaratmıştı. Oynadıkları tiyatro, Okul konulu bir tiyatroydu bu nedenle üzerinde formalar vardı ama farklıydı. Giydikleri forma kırmızıydı ama normalde okul formaları lacivertti.

"Başladı mı yoksa?" Minho sahneyi izlerken, beklemediği bir sesin yanından gelmesi ile irkildi. Bakışlarını hızla oraya çevirirken aklına en son gelecek kişiyi görünce şaşırmıştı. Ne işi vardı onun burada?

Han Jisung gülümseyerek hafifçe eğilmiş onun yanına oturmuştu. Minho şaşkınlık ile açılan gözleri ile ona bakarken arkasından HyunJin ve Felix'in de onun yanına oturduğunu görmüştü. "Merhaba Hyung~"

"Oh siz...?" üçü de güzelce gülümseyerek kendisine bakıyordu. Minho Jisung ve Hyunjin'i gördüğü için oldukça şaşırmıştı ama bekliyordu. Felix sayesinde gruplar kaynaşmıştı ve HyunJin ile Felix oldukça yakınlardı fazlasıyla(!)

Bir hafta içerisinde sabah onlarla takılır olmuşlardı ama Minho rahat etmediği için Felix, Jeongin, Yunho ile daha sonra ayrı başlarına takılıyorlardı. "Jeongin'i izlemek istedik Hyung."

Felix gülümseyerek arkadaşına baktı ve elini büyük bir heyecan ile kaldırıp el salladı. Jeongin onun el sallamasını görünce kendilerine bakmış daha geniş bir gülümseme vererek el sallamıştı. Daha sonra ise onun sahnesi gelmişti." Sshh... Sıra onda."

"Oooo~ TaeHak Hyung ve YoonJun Hyung... Bakıyorum da hep yan yanasınız. Hadi söyleyin bana yoksa aşık mısınız?" Jeongin, Yunho ve Mingi'nin yanına gelerek ikisinin koluna girdi. İkili ise şaşkına ona bakıyordu. "Bir görüyorum berabersiniz, bir bakıyorum yan yanasınız. Ah ah bu zamanın aşk ku-"