§Don't Be Afraid, Just Kiss Me

2.4K 266 163
                                    

Yorum yapılmaması canımı çok sıkıyor... Yazasım gelmiyor.

~~~~~~
(2 Hafta sonra)

"Jisung... Yemek istemiyorum." tam yarım saat olmuştu.

Sınav haftasından çıkmış olan arkadaş grubu okulun bahçesinde her zamanki gibi çardaklarında otururken aralarında konuşuyor ve gülüyorlardı. Birisi dışında.

"Lütfen... Bak bu hafta hiçbir şey yemedin." Jisung elinde tuttuğu küçük pofuduk poğaçalardan bir tanesini dudaklarına uzattığı bedene umutla bakmaya başlamıştı. Chenle yemek yapmakta bir numara olduğu için hepsine birkaç şey hazırlamıştı. Öğle yemeği niyetine yiyorlardı. Bu poğaça da onun yaptığı bir şeydi.

"Ama aç değilim." Minho uzatılan poğaça ile kafasını iki yana sallasa da Jisung'un ona yolladığı bakışlar kendisini yumuşatmış ve bıkkınlıkla iç çekerek onun uzattığını kabul etmişti. "Teşekkür ederim Jisung."

"Rica ederim." saçlarına yerleşen el ile ve ardından şakağında hissettiği tüy kadar hafif öpücükle çiğnemeyi durdurup yanında oturana baktı.

"Çok şiriniz... Bir an Jisung'un cidden bu işi başaramayacağını düşündüm." Jaemin ellerini yanaklarına koyarak konuşmaya başlayınca Jisung'un arkada grubu hemen kafa salladı ve onları onayladı.

"Hatta Jisung sürekli seni anlattığı için yanına gelip bunu başımızdan al diye yalvaracaktım Minho Hyung." Chenle bıkkın bir şekilde konuşup önünde bulunan kutudan kendi yaptığı keki alıp ağzına attı.

"Bazen tek konuştuğu şey sen oluyordun." HyunJin bu sefer konuşunca hepsi gülmüş, Jisung hepsine 'susun artık' demiş ve Minho kızarmaya başlamıştı.

"Çok üzerine gidiyorsunuz susun."HongJoong diğerlerini sustururken Jisung ona karşı 'Teşekkür ederim' bakışları atmaya başlamıştı. Minho ise ağzındaki poğaçağı çiğnemeye devam ederek yaslandığı Jisung'a biraz daha yaklaştı.

"Minho ise sadece beni, Jeongin'i ve oğullarını düşünüyordu." Yunho gülümseyerek elini Minho'nun omuzuna koyduğu zaman Minho onun eline vurdu. Böyle şeylerin konuşulmasını sevmiyordu ama arkadaşı konuşuyordu işte.

O sırada duyulan zil sesi ile hepsi gülüşe tek ayağa kalkmıştı." Dalga geçme süremizin sonuna gelmiş bulunuyoruz arkadaşlar." Hyunjin'in dedikleri ile Felix sarışının elini kavramıştı. "Sen de beni sınıfıma bırakıyorsun." Felix'den gelen bu emri(?) ile HyunJin kabul etmişti.

"Haha hanımcı." Jeno gülerek Hyunjin ile dalga geçmeye hazırlanırken kendisine atılan Jaemin'in bakışları ile susmak zorunda kalınca hepsi gülmüştü. "Hanımcı diyene bak sen." SeongHwa sırıtarak elini sevgilisinin eline götürerek sıkıca kavramış daha sonra üzerine minik bir öpücük kondurmuştu. "Hanımcılık değil bu, sevgidir. Dalga geçmeyin kendinizle."

"Aww çok şirinsin Hwa lakin sana o oyun için izin vermeyeceğimi biliyorsun." HongJoong sırıtarak konuştuğu zaman olayı anlayan arkadaş grupları gülmeye başlarken hepsi okulun kapısına doğru yürüdü.

Jisung, yürümekte olan grubun içerisinden elini uzatarak Jeongin'in arkasından ilerleyen bedeni elini tutarak durdurdu."Jisung? Bir sorun mu var?"

Minho diğerleri ile gitmekten vaz geçip meraklı bakışları ile Jisung'a doğru yaklaştığında etrafını saran kollar ile ilk başta şaşırsa da güzelce gülümsemişti. "Jisung?" onun hafif parfümünü içine çekerek rahatlamış daha sonra da ona sıkıca sarılarak karşılık vermişti.

"Seni çok seviyorum, her şeyden çok seviyorum bunu biliyorsun değil mi?" onun söylediklerini dinlerken istemsizce hızlanan kalbine sahip çıkamamıştı. Onun hızlanan kalbini, kendi göğsünün üzerinde adeta hissederken içinin kıpır kıpır olmasıyla gözlerini ona çevirdi.

𝐒𝐜𝐡𝐨𝐨𝐥 𝐄𝐱𝐜𝐡𝐚𝐧𝐠𝐞 § 𝐌𝐢𝐧𝐒𝐮𝐧𝐠 ✔︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin