§Will You Hold My Hand?

2.5K 294 208
                                    


En sevdiğim Shop'u niye bir daha koymayayım medyaya?

👉🏻LÜTFEN yorum yapın🥺👈🏻

¬¬¬¬¬¬¬

Sağ elinin parmakları arasında tuttuğu ince belli kaşığı kupanın içerisinde bulunan kahveden kaldırarak tezgaha bıraktı. Yan yana duran iki kupayı kulpundan tutarak kaldırmış, aralarında bir duvar olan salona geçiş yaparak koltuğun önünde duran küçük masaya bırakmıştı. "Teşekkür ederim Minnie."

"Rica ederim Yunho." Gülümseyerek arkadaşının yanına bedenini bırakırken iç çekti. Sessizce oturuyor ve önlerindeki eski televizyonda açık olan dram filmini beraber izliyorlardı. İkisi de şu ana dek bir şey konulmamış sadece filme odaklanmışlardı.

"Hey..." Yunho eline aldığı kahvesini sıcak diye minik minik yudumlarken sonunda gözlerini filmden almış yanındaki arkadaşına bakmıştı. "Uzun zamandır seninle böyle oturamadık... Anlatsana biraz. En son ayak üstü Jisung'dan bahsettin. O nasıl biri?"

Yunho sonunda uzun zamandır - Yani birkaç gündür- aklında yer edinen soruyu sorduğunda rahatladığını hissetmiş ve ona bakmamakta ısrarcı olan arkadaşına gözlerini dikmişti. "İyi birisi..."

Sessizce fısıldayan kelime ona yetmemişti bu nedenle arkadaşının omuzuna vurdu. "Düzgün anlat hadi merak ediyorum." evde sadece ikisi vardı. Jeongin, Felix ve abisi ile alışverişe gitmişti o nedenle evde yoktu. Onun da hesabını sonra kesecekti Yunho.

"Jisung iyi birisi... Gözlerine baktığım zaman parıldadıklarını görüyorum Yunho. Gülüşü çok güzel, hareketleri çok nazik. Benimle konuşurken düşündüğünü hissedebiliyorum ve bana dokunmuyor bile. Teması sevmediğimi biliyor. Ya da bilmiyorum işte... Güzel hissediyorum." Minho anlatırken kupasına baksada Yunho onun ne hissettiğini anlıyordu.

" Hoşuna gidiyor değil mi? Jisung?" Gülümseyerek sorduğunda sonunda Minho kendisine dönmüştü.

"İtiraf edeceğim evet. Cidden hoşuma gidiyor onunla birlikte olmak yani onun sevgisini hissetmek oldukça sıcak bir his. İlk defa böyle şeyler yaşıyorum biliyorsun ama Jisung beni asla korkutmuyor." konuşurken yüzündeki gülümseme arkadaşını da gülümsetiyordu.

"Yani sen 'Mingi'den ne zaman bahsetsen gözlerin gülüyor.' diyorsun ya Minho. İşte şuan senin de gözlerin gülüyor. Cidden ondan hoşlanıyorsun değil mi?" Yunho kendi sevgilisini anlatırken gülümser ve heyecanlanırdı. Onu dinleyen Jeongin ve Minho da gülüp onun heyecanı ile ufakça dalga geçer sonunda da beraber kahkaha atarlardı. Ama şuan kahkaha atılacak ortam değildi.

"Eğer buna hoşlanmak denirse Yunho... Evet sanırım öyle." Uzun süredir düşündüğünü kendisi artık kabul ettiğinde buna sevinmişti Yunho çünkü Minho ne zaman Jisung'dan bahsetse ya da onunla bir gün geçirse gülümseyip hülyalı bakışlar atıyordu. Yunho çoktan ondan önce emindi ama kendisinden duymak istemişti.

Kahvesini masaya bırakarak yaklaştı ve kollarını ona sararak bir sarılma verdi. "Senin adına çok mutluyum Minho inan bana. Gerçekten çok mutluyum."

Minho kendisine sarılan arkadaşına, kahvesini masaya bırakarak karşılık vermişti. "Teşekkür ederim Yunho cidden... İyi ki varsın."

"Sen de öyle... Eee peki buluşma var mı?"

"Jisung yarın tatil diye seni bir yere götürmek istiyorum dedi ben de kabul ettim. İyi yapmış mıyım?" Minho geri çekilip kendisine sırıtarak bakan arkadaşına baktı.

𝐒𝐜𝐡𝐨𝐨𝐥 𝐄𝐱𝐜𝐡𝐚𝐧𝐠𝐞 § 𝐌𝐢𝐧𝐒𝐮𝐧𝐠 ✔︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin