Sedef ile birlikte akşam yemeği için yaptıkları hamsili pilavın kokusu bütün evi sarmış, akşam saati olmadığı için herkesi mutfağa toplamıştı. Aliye hanım çalışanları da düşünmüş yaptığı herşeyden fazla fazla yapmıştı. Bu akşam yemek mutfakta değil salondaki büyük gösterişli masada yiyilecekti. O yüzden yaşlı kadının talimatıyla özel misafirler için olan yemek takımı masadaki yerini almıştı. Kapının çalmasıyla Sedef biran afalladı ama Aliye hanım;
" Ben bakarım, sen yemeğuni al dinlan gerisini biz yaparuk " demesiyle tepsisine sadece çorba ile salata alıp aşağıya arka bahçeye indi. Balık sevmezdi ve korkusu bile midesini alt üst etmeye yetmişti. Kendini zorlayarak da olsa çorbasından bir kaç kaşık aldıktan sonra odasına geçip, tepsiyi komodinin üzerine bıraktı. Yastığının altına katlayıp bıraktığı pijamalarını alıp, üzerini değiştirdi. Saat daha erkendi o yüzden evden getirdiği kitaplardan birini alıp okumaya başladı. Çok geçmeden, satırlar gözünde belli belirsiz bulanıklaşmaya başladı ve gözleri kapanıp uyku âlemine geçiş yaptı.
.....
Akif ise eve geldiğinde, annesiyle karşılaşmayı beklemiyordu. Beklemediği başka birşey daha vardı. Çok değil bir kaç gün önce görüştüğü kadını akşam yemeğinde evinde bulmak, tam anlamıyla şok olmasına bir o kadar da sinirlenmesine sebep olmuştu. Annesi de olsa hayatına müdahale edilmesine tahammülü yoktu. Gece boyunca da bunu annesine de Azra'ya da fazlasıyla belli etmişti.Yemek sonrası Azra gittikten sonra kendini dışarıya atmış, geç saatlere kadar barda sakinleşene kadar içmeyi seçmişti. Annesinin kalbini kırmadan bu geceye nokta koymak istiyordu.
Sedef, yere düşen kitabın çıkardığı sesle uyandı. Daha günün aymamış olduğunu görünce, kitabı sehpanın üzerine bırakıp tekrar uyumak istedi ama uykusunun onu terkettiğini anlayınca kalkıp yatağını düzelti odasından çıktı. Saate bakınca 4:30'du kargaların bile uyanmadığı bu saatte uyanık olduğu için kendi kendine söylenerek yukarı çıktı. Kapı sesi duyunca biraz korkarak son basamakları çıktı. Karşısında Akif beyi sağa sola yalpalayarak yürümeye çalıştığını gördü, farkedilmeden aşağıya inmek istedi. Ama görmüştü, gözlerini bir kaç kere kapatıp takrar açtığını görünce, ağır adım çıktığı merdivenleri bir solukta indi. Odasına girip kapıyı kapattı, çok korkmuştu. Bir süre hareket etmeden öylece durdu. Gelen giden olmadığını anlayınca usulca yatağının üzerine oturdu. Sonra yatağa girip pikeyi kafasına kadar çekti. Sessizce bekleyişi uyumasıyla son buldu. Çalan alarmla gözlerini açtı ve olanlarını hatırlayınca hızla yataktan cıktı. Örtüsü başınayken uyuyakalmıştı, ayna karşısına geçip düzeltikten sonra mutfağa açılan merdivenlerden yukarı çıktı, kahvaltı hazırlığına başladı.
Aliye hanım uyanmış mutfağa inmişti, kahvaltı hazırdı. Oğlunun kahvaltı alışkanlığı yoktu ve Sedef'in bunu bilmediğini düşündü.
" Maşallah kizum ne zaman kalktın da bunları hazirladun?"
"1 saat önce uyandım Aliye hanım. "
"Akif kahvalti etmaz ama."
Elindeki çayı Aliye hanımın önüne bırakırken;
" Artık yapıyor, bir kaç haftadır hazırlıyorum" dedi yüzünde tatlı bir tebessümle.
10 dakika geçmişti ama henüz gelmeyen oğlunun uyanmadığını düşündü ve odasına çıktı. Doğru tahmin etmiş olduğunu gördü. Kıyafetleriyle yatağın orta yerinde yüz üstü uyuyordu. Üstelik hiçte hoş olmayan bir koku sarmıştı odasını.
Bir yandan söylenip bir yandan da perdeleri sıyırıp pencereleri açıp, temiz hava çekti ciğerlerine."Hayde uyan geç kalacaksun?"
Kıpırdama dahi olmayan oğlunun yanına gelip, dürtmeye başladı. Tabi odasına girdiğinden beri çalan telefonda ayrıca sinir etmişti yaşlı kadını. Biraz zorda olsa oğlu uyanmış banyoya girmişti. Aşağıya indi, Sedef bir bardak çay daha dökmüştü ve müsade isteyerek aşağıya indi. Akif'te çok geçmeden geldi. Masaya çay bırakılmıştı ama onun kendisine gelmesi için sert bir kahveye ihtiyacı vardı. Cezveye iki tatlı kaşığı kahve koyup makinanın düğmesine bastı. Dolaptan fincanı aldı, hazır olan kahveyi özenle döküp annesinin karşısına oturdu. Ne konuşmaya ne de sese tahammülü yoktu. Ama annesinin susmaya niyeti yoktu. Bu sefer oğlunun başını bağlama niyetiyle gelmiş, ilk adımı atmıştı. Devamı da gelecekti tabiki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ SAYHA
General FictionBeklenen gün geldi, Sedef hanım." Gözleri o kadar tuhaf bakıyordu ki; korkuyla ayağı kalktı. Arkasındaki gençlerden biri arabanın kapısını açtı, adım atmaya yeltendi ki diğer genç arkadan sarılıp ağzını kapattı. Kalbi duracakmış gibi hızla atmaya...