Yeni Bir Umut

339 91 10
                                    

MERHABA ARKADAŞLAR UZUN BIR SUREDIR BÖLÜM ATAMIYORUM ÖZÜR DİLERİM HERKESTEN. YENI KARAKTERİ VE BÖLÜMÜ BEĞENECEĞİNİZİ UMUYORUM. HIKAYEMİZ YENİ BAŞLIYOR DİYEBİLİRİM. KEYİFLİ OKUMALAR DİLİYORUM ⭐ VERMEYİ UNUTMAYIN OLUR MU?

Bu hafta sonu İstanbul' lun bütün stresinden kaçıp Trabzon' na ailesinin yanına gitmeye karar verdi Akif Aslan. Uzun zamandır gitmediği için annesi Aliye hanım arayıp duruyor.

" Özlem, bana sade bir kahve getir"

Kısa süre sonra kapının tıklanmasıyla elinde kahve tepkisiyle içeri girdi.

" Benim bu haftaki toplantıları iptal et"

"Peki Akif bey, uçak biletinizi nasıl yapalım?"

" Yarın sabah erken bir saate ayırt ."

Toplantılarla geçen günün ardından şirketten çıktı, önce sahilde biraz hava almak zihin yorğunluğuna iyi geleceğini düşünüp difraksiyonu evinin tam tersi olan Bebek sahiline kırdı. Henüz havanın kararmamış olması sahilin yoğunluğunu artırmış sanki. Biraz yürüdükten sonra boş bir banka oturdu, önünden geçen insanları izlemeye başladı. Akif Aslan da kendini böyle dinlendiriyordu, oldukça tempolu iş hayatında. Kimisi yorgun bir halde evlerine gitme telaşında, kimileri akşam sporu adıyla koşu yapıyor, bir kaç çift yan yana oturmuş aşklarını yaşıyor. Az ileride bir kadın oturmuş sessizce ağlıyor. Kim bilir ne derdi varda bu halde. Çok geçmeden gelen telefonla konuşarak yürümeye başladı.
Bende bir süre daha oturduktan sonra kalkıp eve gitmek üzere bindi arabasına. Bu kadardı işte koca günde kendine ayırabildiği vakit.

Insanın evi gibisi yok diye boşuna demiyorlar. Sıcak bir duş alıp, rahat kıyafetlerini giyindikten sonra Serpil hanımın hazırladığı yemekleri yemeye başladı. Yalnız olmayı seviyor bu adam sırf o yüzden eve geldikten sonra, bütün çalışanlar ortadan kaybolur. Ama yalnız yemek yemeye hala alıştığı söylenemez. Kendisi kalabalık bir aileye sahip. Trabzon da akşam yemekleri büyük bir curcunayla yenir. Herkes halinden memnundur orada aile sıcaklığını iliklerinize kadar hissederek yaşarsınız.

Bir fincan sert kahvesini alıp çalışma odasına geçti. Evimin huzur veren tek yerinin burası olduğunu düşünüyordu. Saatin epey geçmiş olduğunu görünce uyuması gerektiğini düşünerek odasına doğru attı adımlarını. Yarın uzun zamandır gitmediği memleketine, ailesini ziyarete gidecek, o yüzden dinlenmiş olması gerekiyor.

Akif Aslan' ı havaalanına Sedat bırakacak, kapıyı açınca o da elinde mavi dosyayla yüzünde ciddi bir ifadeyle asker gibi bekliyor.

" Günaydın Akif bey, o gün arabanın önüne kendini atan kız hakkında istediğiniz araştırmayı yaptım" diyerek dosyayı uzattı .

"Serpil hanım bunu çalışma odama bırakın" dedikten sonra arabaya bindi.

" Sedat, acil bir durum olmadığı süre beni arama."

" Peki efendim."

Kimseye geleceğini söylemedi, iki gün kalmayı planlıyor o yüzden gereksiz bir telaş yapmalarını istemiyordu.
Sakin geçen uçak yolculuğu sonrası evinin önüne gelmiş içeri girmeye hazırlanıyordu.
Bahçe kapısından içeri girince Ablasının kızı Nilay 'ın çığlığıyla bir patırtı koptu;

" Dayııııı hoş geldin, neden haber vermedin?"

" Hoş buldum Meleğim, nerede ev halkı?"

" Anneannem odasında bu aralar tansiyon çok zorluyor. Dün sabah 18,5 a yükselmiş gözleri şişti hasyaneye götürdük."

SESSİZ SAYHAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin