28.07.1997
Noeul, Kocasını yanında göremeyince zorlanarak yatağından kalktı. Bebeği oldukça büyümüştü. Ve hareketini kısıtlıyordu. Ayağa birden kalktığı için başı döndü. Pencereye yaklaştı ve perdeyi açtı. Dışarıda hava oldukça kötüydü. Yağmur şiddetini akşam saatlerine göre artırmışa benziyordu. Sabahlığının önünü düzeltti ve gözlerini ovuşturdu. Kocasını nerede bulacağını biliyordu. Odadan çıkmaya yeltenince tekrar başı döndü. Tansiyonunun düştüğünü düşündü ve bu halde merdivenlerden inmeyi tehlikeli buldu. Bebeğin durumu oldukça kritikti. Him-chan'ın yanına gitmekten vazgeçti. Üstelik onu bu halde görmeye dayanamıyordu. Hamileliğinde etkisiyle aşırı duygusaldı. Şuan ona bir faydası dokunmayacak ve muhtemelen karşısına geçip ağlayacaktı. Tekrar yatağına döndü. Yorganını üzerine çekti pencereden yağmuru izlemeye başladı. Bu gece bebeği de oldukça huzursuzdu. Sakinleşmesi için bir kaç şarkı mırıldandı. Ve uykuya daldı.
Him-chan yatağa dönebildiğinde hayli bitkin görünüyordu. Bir süre No-eul'ü izledi. Onu rahatsız etmemeye özen göstererek karnındaki bebeğe usulca dokundu. Yarın ki kontrolde iyi şeyler duymayı umarak gözlerini kapadı.Sabah Him-chan, Noeul'dan önce uyanmıştı. Karısının stresli olduğunu biliyordu bu nedenle ona güzel bir kahvaltı hazırlamak istedi. Mutfağa doğru yöneldiğinde Noeul hafifçe kıpırdandı. Uykusu çok hafifti. Him-chan ne zaman yatakta dönse Noeul'un gözleri aralanır ve onun iyi olup olmadığını kontrol ederdi. Başka bir kadın olsa asla bana tahammül etmezdi diye düşündü. Değişmeyi deniyordu hatta denemekten fazlasını yapıyordu ama sürekli yerinde sayıyordu. Kahvaltı için masaya yiyecekleri koydu. Randevularını kontrol etti. Ve maillerini inceledi. İş hakkında bir kaç mail, faturalar, banka, randevu için bir hatırlatma mail'i... Hızlıca göz gezdirdi, önemli bir şey olmadığını görünce eşini uyandırmaya gitti. Karısının dağınık, kısa, siyah saçlarını okşamak için elini uzatınca kadın hemen gözlerini açtı.
-İyisin değil mi Chan?
-Benim için endişelenme hayatım,hadi gel kahvaltı hazırladım. Hem de en sevdiğinden.
- Bibinbag mı yaptın?
- Tabiki.Noeul bir an hamile olduğunu unutup hızla doğrulmaya çalıştı. Chan onun bu tatlılığına gülümsedi ve kalkmasına yardım etti. Bebeklerinin doğmasına bir ay kalmıştı. Bu bir ay boyunca Noeul'u üzecek hiçbir şey olmasına izin vermeyecekti. Kahvaltılarını güzelce yaptıktan sonra hazırlanmak için yatak odasına geçtiler. Noeul oldukça heyecanlıydı, Chan da bir o kadar gergindi ama belli etmemeye çalışıyordu. Randevu saati yaklaşmıştı.
Hastaneye tam vaktinde gittiler. Ve beş dakika daha olduğu için kapının önünde ki koltukta biraz oturdular. Doktor Kwang-Jo asla randevu saatine erken veya geç gelen hastalarını odasına almazdı. Jo ile hamilelik sürecinin öncesinde tanışmışlardı. Disiplinli ve sert görünüşlü, altmış yaşlarında bir adamdı. Ayrıca çok başarılı bir doktordu. Noeul işini şansa bırakmak istememişti. Jo'yu uzun süre araştırmış ve onun en iyisi olduğuna karar vermişti. Hamileliği beraber planlamışlardı. Düzenli olarak kontrollere gelmişler, doktorun sözünden hiç çıkmamışlardı. İlk bebeğini kaybettikten sonra Noeul bu sefer her şeyi ince ince düşünmüştü. Kayıplarından sonra toparlanmaları yıllar almıştı. Tekrar anne ve baba olmaya karar vermek onlar için hem her şeye yeniden başlamak için güzel bir adım hem de yeni bir acı yaşamaktan korkmak demekti.
Jo'nun sekreteri kapıyı açtı ve onları içeri aldı. Jo, tüm ciddiyetiyle Noeul'ü muayene etti. Muayene bittiğinde Neoul umutla Jo'nun gözlerinin içine bakıyordu. İyi bir şeyler duymak istiyordu. Her şey yolunda, bir ay sonra bebeğinizi kucağınıza alacaksınız demesini bekliyordu. Ama Jo son iki muayene boyunca bir sürü test istemiş ve hiçbir şey söylememişti. Him-chan karısının içini rahatlatmak için ters giden bir şeyler olsa Jo'nun onlara hemen söyleyeceğine ve doktorun duygusal birisi olmadığına karısını ikna etmişti.
Elinde ki belgeleri inceledikten sonra Doktor Jo, kendisini merakla bekleyen çifte döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOBAY GEN -P53
Science FictionAnka gün geçtikçe gerçek hayattan kopmaktadır. Babası - Profesör Herman- kızına ne olduğunu bulmak için insan üstü bir çaba göstermektedir. Uzun araştırmalar sonucunda Anka'nın genlerinde sıradışı bir dizilime rastlar. Anka'nın sinir sistemi bir çeş...