28. Bölüm

1K 121 276
                                    



Çağırdıkları hemşire yerde yaralı olan Steve'in yaralarını sararken, odadaki herkes büyük bir dikkatle onu izliyordu. Tony dayanamayıp konuştu.

"İlk önce karışıklığı önlemek için sana, sonradan gelen Steve'e Rogers diyelim; bizim Steve de düz Steve olarak kalsın."

Rogers yavaşça başını salladı. Hemşire işini bitirip çıktığında konuşabilecekleri bir ortam oluşmuştu sonunda.

"Sen nereden geliyorsun? Neden yaralısın?"

Rogers etrafına değişik bakışlar atıyordu.

"Geleceğe mi geldim acaba? Geçmişte böyle bir an yaşadığımı anımsamıyorum."

"Hey! Soruma cevap versen daha kolay buluruz ne olduğunu."

Rogers kendi kendine düşünmeyi bırakıp Tony'e döndü.

"Hangi yıldayız?"

"2020 yılının nisan ayındayız."

Rogers'ın yüzünde dehşet dolu bir ifade belirdi.  Yaralarına aldırmadan ayağa kalktı.

"Sen, Pepper ile evli misin?"

"Hayır, uzun bir süre önce boşandık."

Rogers odanın içinde adımlarken eliyle alnını tutuyordu. Yürümeyi bir an kestiğinde yüzünde korkmuş bir ifade vardı, soracağı soru onu üzeceğe benziyordu.

"Peter, hâlâ yaşıyor mu?"

Tony yerinden fırlayarak bağırdı.

"Ne demek yaşıyor mu? Tabii ki yaşıyor. Sen onun öleceğini mi söylüyorsun?"

"Tony ben üzgünüm, Loki'nin saldırısı esnasında onu koruyamadık..."

Thor ilk defa konuştu.

"Benim kardeşim olan Loki mi? O hiçbir yere saldırmaz. Özellikle Midgard'a dokunmaz."

Rogers inanmamış gibi gözüküyordu. Tony sorularına bir yenisini daha ekledi.

"Sen hangi yıldan geliyorsun? Bize yaşadıklarını tamamen anlat."

Rogers yürümeyi kesti ve kalktığı yere geri oturdu. Ellerini önünde birleştirirken kafası karışık görünüyordu.

"Burada ne olduğunu anlamış değilim ama geldiğim yerde de aynı tarihi yaşıyoruz; üstelik Loki dünyaya saldırdı, May'i kurtarmaya çalışan Peter'i kaybettik. Loki ile karşı karşıya geldiğimde de Tesseract'ı kullanarak beni buraya gönderdi."

Thor inatla kafasını salladı.

"Loki, Peter'i çok sever, bu söylediklerinin imkanı yok."

Tony araya girdi.

"Bir dakika Thor, May kim?"

"Peter'in halası."

"İyi de benim öyle bir kardeşim yok ki?"

Rogers'ın yüzünde bir gülümseme belirdi.

"Onu evladın gibi gördüğünü biliyorum Tony."

"Peter benim oğlum zaten."

"Bunu hiç sesli söylemesen de böyle düşündüğümü hepimiz biliyorduk."

"Rogers, o benim biyolojik oğlum. Annesi Pepper ve babası benim."

Rogers'ın yüzünü bir şaşkınlık kapladı.

"Siktir."

"Diline dikkat et."

Basorexia | Steve RogersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin