ROMANTİK BİR GECE (+18)

843 44 4
                                    

Terkedilmiş köyde geçen 6 gün;

Bir kaç gündür mide bulantısı ve göz kararması ile uğraşıyordum. Yine bir sabah mide bulantısı ile uyandığımda "lucifer, midem çok bulanmaya başladı." Dedim.  Lucifer ise gözlerini açmadan "Birazdan, güzel bir bitki çayı yapar Lilith iyi gelir." Dedi.   Çok yorgundu ve günlerdir uyumamıştı, o yüzden şuan benimle ilgilenmemesini normal karşılıyordum..

Yataktan çıktım ve üzerimi değiştirip dışarıya Kleo'nun yanına gittim.   Camael'e kahvaltı hazırlıyordu. "Günaydın." Dedim.  Camael kafasını kitaptan kaldırmadan "günaydın" diye cevapladı Kleo ise "Günaydınn." Diye.  "Kleo. Lilith nerede?" Diye sorduğumda midemi tutuyordum.   "Senin neyin var?" Diye  sordu Kleo.  "Üşüdüm galiba, midem bulanıyor." Dediğimde Kleo beni kolumdan çekip "Bana bak hamile misin?" Diye sordu.  Ona bakıp gözlerimi devirdim "Saçmalama istersen sadece bir mide bulantısı." Dedim.  Kleo biraz düşünmüş gibi yapıp "başın dönüyor mu?" Diye sordu.  "Hayır Kleo hamile falan değilim." Dediğimi Lucifer duymuştu.  "Ne hamile misin?" Diye heyecanlı bir şekilde sordu.  Ben ise elimle yüzümü kapatıp "hayır bebeğim hamile falan değilim,  sadece üşüdüm ve midem bulanıyor." Dediğimde Lucifer'ın yüzü düşmüştü.  "Hamile olsam bu kadar kısa sürede anlaşılmaz zaten, ayrıca hamile bırakacak bişey yapmadın değil mi Lucifer?" Diye sorduğumda, Lucifer biraz tereddüt edip  "Sanırım yapmadım." Diye cevap verdi.  Yanağını sevip öptüm "önümüzde bir sonsuzluk var, hem şuan bebek bakabilicel durumda değiliz." Dediğimde Lucifer elimi tutup öptü. "Sorun değil." Dedi...

Kahvaltı sonunda Lilith ile ormanda mide bulantısını geçirecek bir ot arıyorduk.  Ben ise hamilelik konusunda  tedirginlik yaşıyordum. "Anastasia, seni bu kadar düşündüren nedir?" Diye sordu Lilith.  Bir ağacın önünde durduk,  yorulduğum için biraz ağaca yaslandım.  "Mide bulantım, canımı sıkıyor." Dedim.  Lilith'te benim yanıma gelip elini midem ve karnımda gezdirdi. "Hamile kalacak birşeyler yaşandı mı?" Diye sorduğunda çok utanmıştım.  Lucifer'ın annesi bana oğlu ile seks yapıp yapmadığımı soruyordu.  "Yani.." diye cevap verdiğimde gülümsedi Lilith.  "Şimdi iki bardak toprak alıcaz. İçine ben iki farklı tohum koyucam sende üzerlerine idrarını yapacaksın." Dedi,  yüzümü buruşturdum idrar diyince mide bulantım bastırmıştı. "Sakinleş kızım.  Eğer tohumlardan benim ektiğim çimlenirse hamilesin, ama diğeri çimlenirse hamile değilsin." Dedi.   Bu fikir bana çok mantıklı gelmişti. O yüzden Lilith ile birlikte toprak topladım ve köye dönmek için yola çıktım..

Lucifer ortalarda görünmüyordu.  Bu yüzden Lilith bizim odamıza gelmişti.  Arkası dönük şekilde tohumları yerleştirdiği saksılardan birtanesini bana uzattı.  "Bi kaç damla bile yeterli." Dedi.  Utana sıkıla elinden saksıyı alıp lavaboya gittim.   İlk saksı bittiğinde ikincisinide halledip dışarı çıktım.  "Bir kaç güne belli olacak.  Ama bunlar benim odamda karanlıkta kalıcak" dediğinde Lilith'in elini tuttum "teşekkür ederim Lilith." Dedim.  Yanağımı sevdi "Esas ben sana teşekkür ederim.  Özgürlüğe ve çocuklarıma kavuşturduğun için" ....

Hava kararana kadar yatmıştı. Lucifer'dan ise hala ses yoktu. Dışarı çıkıp Camael'in yanına gittim.  "Lucifer o nerede?" Diye sordum.  Camael bana gülümsedi ve parmağı ile arkamızda olan ormanı işaret etti. "Orada, pembe gölün yanında" dedi.  Kaşlarımı çatıp Camael'in gösterdiği yöne doğru ilerledim.

Biraz karanlık ormanda ilerledikten sonra, yol yavaşça aydınlanmıştı.  Hafif uzaklıkta bir parlaklık gözüküyordu.  O tarafa doğru gittiğimde,  her yer mumlarla süslenmişti.  Ortada yere  yorgan serilmiş üzerine ise bir çok yastık konmuştu, önünde ise pembe göl.  Lucifer'a baktığımda kıyafetleri göl'ün kenarında duruyordu. O ise pembe gölün içinden çıkıp benim yanıma doğru geliyordu. 

Bana baktı gülümsedi. "Hoşgeldin." Dedi.  Ona gülümsedim,  gölün içerisinde o kadar seksi gözüküyordu ki ellerim ister istemez elbise askılarıma gitmişti.  Elbisemi çıkarıp Lucifer'ın yanına gittim.  Bana uzattığı elini tuttum.  "Ben yüzme bilmiyorum" dedim. İyice derinlere yürüdüğümüzde boynuna sarıldım.  Lucifer'ın yüzüne ıslanmış saçlarından bi kaç tutam düşmüştü ve bu onu çok çekici kılıyordu. "Ne oluyor burda?" Diye sordum.  Lucifer bacaklarımı beline dolamamı sağlayıp beni kalçamdan tuttu.  "Son bi kaç gündür  benim yüzümden kötü zamanlar geçirdin. Bi kaç saatliğine bile olsa unutmanı istiyorum" dedi.  Dudağıma kısık bir öpücük bıraktı.  "Luci.. bu benim için önemli değil biliyorsun değil mi?  Yanında mutluyum ve hep seninle olacağım." Dedim.  Mumlardan çıkan turuncu ışık arkamızda kalan dolunay'ın parlaklığı ile birleşiyordu.  Biz ise bu atmosferde sevişmemek için kendimizi zor tutuyorduk...

Lucifer'ın kucağında pembe gölden çıktık.  Yavaşça beni yerdeki yumuşacık yorganın üzerine yatırdı ve vakit kaybetmeden üzerime geldi. Saçlarından damlayan sulan göğüsümü ıslatıyordu..

Bi süre bakıştıktan sonra Lucifer kızgın bir aslan gibi üzerime saldırdı.  Deli gibi öpüyor elleri bütün vücudumda geziyordu.  Bende aynı şekilde onu seviyor öpüp gülüyordum.   Lucifer'ın tahrik edici öpmeleri yavaşladığında, içimde onu hissetmeye başladım.  İleri geri yaparken yüzümü seviyor her noktasını öpüyordu..

Uzum bir sevişmenin ardından, Lucifer içimdeyken orgazm oldu ve yavaşça yanıma uzandı.. beni kendi göğüsüne doğru çekip saçlarımı öptü.   "Seni seviyorum Anastasia..."


İyi okumalar arkadaşlar..  Yeni eklenmiş bir bölüm..

ŞEYTANLAR VE MELEKLER OKULU.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin