"Aklım hala almıyor. Sen nasıl Lucifer ile, kuleye gidersin." Diye bağırıyordu Kleo. Ben ise babamın bana verdiği el yazması kitabı inceliyordum. Yazılar okuyabildiğim tipten değildi, başka bir dildeydi o yüzden anlamıyordum. "Kleo, bi sakin olur musun. Bak sağlamım ve ceza almadım." Diye çıkıştım defteri ona doğru uzatarak "Bu neyce yazılmış? Biliyor musun?" Diye sordum. Kleo sakinleşip defteri elimden aldı ve incelemeye başladı. "Sümerce yazılmış bu. Ama ben bunun çevirisini yapamam çünkü bilmiyorum." Dedi, biraz bekledikten sonra "Lucifer biliyor bu dili. Cehennemde bu dilde konuşulur hep. Dünya üzerinde ki ilk ve en eski dil." Dedi ve kitabı bana geri verdi. Bende elinden kitabı alıp onu öptüm ve hızla odadan çıkarak Lucifer'ın odasına doğru koştum.
Kapıyı çaldım ama açan kimse olmadı. Kulağımı kapıya yasladığım zaman içeriden seste gelmiyordu. Kütüphaneye bakmak üzere arkamı döndüğümde Lucifer, kolunu gittiğim yöne doğru uzattı ve beni kapıya doğru yasladı. "Lucifer ne yapıyorsun. Birisi görecek" dediğimde güldü yanağımı elinin tersiyle okşayıp "Burası iblislerin alanı, görselerde susalar bebeğim." Dedi.
Tabi biz odasının önünde cilveleşirken Mimi ölümcül bakışlarla bizi izlediğini farketmedik....
Odasına girdiğimizde beni şöminenin önünde duran postun üzerine oturttu. Ardından gömleğinin bir kaç düğmesini açıp yanıma oturdu. "Ver defteri." Dedi ve elimden aldı, ama daha ondan ne istediğimi söylememiştim bile. "Nerden anladın ne için geldiğimi?" Diye sordum. Lucifer defteri incelerken "Beni hafife alma bebeğim. Gözünden anlarım ne istediğini." Dedi. Gülümseyip kafamı salladım ve yüz üstü uzanıp onu izlemeye başladım.
"Baban senin için notlar tutuyormuş." Dedi bi anda. Ona doğru yaklaşıp iyice yanına oturdum. Çok erkeksi kokuyordu... "Bi kaç cümle çevirebilir misin?" Diye sordum. Lucifer bana döndü, dudaklarımdan ufak bir öpücük aldıktan sonra "İlk sayfada senin doğumuna çok sevindiği yazıyor. Hoş geldin Anastasia melek..." bi kaç sayfa çevirdi "Sanırım yirmialtı ocak doğum günün, Onaltıncı yaşın kutlu olsun meleğim, kavuşmamıza son dört yıl" dediği cümle dikkatimi çekmişti. "Kavuşmamız mı?" Diye sordum. Lucifer ise bi kaç sayfa daha atlayarak "Burayı iyi dinle, Meleğim... bir kaç saat sonra burada güvende olacaksın. Sana bu acıyı yaşattığım için üzgünüm. Ama annen benim yaşadığımın daha beterini yaşamalı." Şok olmuştum, deyim yerindeyse kanım donmuştu. Lucifer defteri kapattı kenara bırakıp bana doğru döndü. "Sana dediğim gibi, ölümün kurguymuş. Baban annenden intikam almak istemiş." Dedi. Aklım almıyordu, annem babama ne yapmış olabilir ki. Lucifer elimi tuttu ve beni ayağa kaldırdı camın önüne doğru geldiğimizde belime sarılıp kafamı göğüsüne yasladı. "Bana kalsa şuan gidip herşeyi öğrenirim. Ama sen sana zarar verirler, o yüzden sadece biraz sabret. Yakında herşey ortaya çıkacak ve senden o zaman benim yanımda olmanı istiyorum." Dedi. Yüzüne bakmadan ona sımsıkı sarıldım "Seninleyim Lucifer." Dedim.
******
Lucifer'ın odasından çıkıp, kendi odama doğru giderken. Koridorda Mimi ile karşılaştım, onu görmemezlikten gelip yanından geçerken önüme geçti. "Çekil şurdan." Diyip onu ittim ama iflah olmayıp yine önüme geçti "Lucifer ile aranda ne var?" Diye sordu. Ona küçümseyici bir bakış atıp "Neden soruyorsun?" Dedim. "Onun peşini bırak. O bana ait." Dedi. Güldüm ve meydan okurcasına ona yaklaştım. "Bence onun peşini sen bırak. Çünkü bırakmazsan birdaha ki sefere bu kadar kibar olmayacağım... tekrar başka bir yumruk atacağım."Dedim ve ona son bir bakış atıp odama gitmek için koridorun sonuna doğru ilerledim....
^^^^^^^^^^^
Ertesi sabah, sınıfta boş boş otururken Kleo yanıma hızla geldi. "Sana kötü bir haberim var" dedi. "Yine mi? Bu sefer Ne hakkında?" Diye sordum. "Mimi. Lucifer ve senin hakkında dedikodular yaymaya başlamış." Duyduğum cümle ile hızla ayağı kalktım. "Ne diyorsun... Ne gibi bir dedikodu." Diye sordum çünkü geçen sefer ki sevişmemiz aklıma gelmişti.. Kleo hızla beni çekip yerime oturmamı sağladı. "İşte seviştiğinizi. Ve birlikte kaldığınızı." O sırada Lucifer "Sevişiyoruz zaten. Ama birlikte kalma olayı.. hayatım bunu bir daha ki sefere deneyelim olur mu?" Diye sordu. Sıraya yaslanmış elma yiyordu.
Mimi'nin yaptığı hareket çok sinir bozucuydu. Oyun oynamak istiyorsa onun tarzında oynamayı kabul ettim. İçeri birkaç kişi ile Mimi girerken, Lucifer'ın yanına gidip kollarımı omuzuna dayadım ve "Bencede denemeliyiz." Dedim. "Nerede seks yapmayı planlıyorsunuz?" Diye sordu Mimi, kollarını göğüsünde birleştirip. Çok utanıyor olsamda vazgeçmeyecektim. Lucifer'ın bir sonraki hamlesini bekledim ve ona göre hareket ettim.
Lucifer, yediği elmanın çöpünü Mimi'nin ayak dibine atıp "Seni asla, yatağıma almadım diye mi bu kudurmuşluk?" Diye sordu. Herkes gibi bende şok olmuştum, Mimi'nin surat ifadesi Lucifer'ın bu cümlesinden sonra değişmişti. "Senide bu elma çöpü gibi fırlatıp attığım için, deliriyorsun." Diye devam etti. Mimi ağlamak üzereydi ama pes etmiyordu "Ona da sıra gelecek. Ve ondan sonra karşınıza geçip ben zaferimi kutlayacağım." Dedi. Ve sınıftan çıkmak için hareket etti. Lucifer'da arkasından "Sen bana karşı zafer kazanamazsın. Burada hiçkimse bana karşı zafer kazanamaz." Diye bağırdı. Sınıf çok sessizdi, herkes az önce ne yaşandığını anlamaya çalışıyordu. Camael içeri girdi "Kimseyi bu şekilde rencide edemezsin Luci." Dedi suratı çok asıktı. Onu görünce Lucifer "Sen karışma kardeşim. Cehennem köleleri kendilerini lord sanmaya başlamış" dedi. Camael onun göğüsüne hafifçe vurup "Boşver artık. Alışmalısın buna senin hatandı." Dediğinde Lucifer Camael'in dediğini yaparak sustu ve sırasına geçti..
Ders boyunca Lucifer sessizdi.. Birşeyler düşünüyor kağıda birşeyler karalıyordu. Onu izlediğimi fark edince, bana gülümsedi...
Acaba aramızda ne vardı? Kararsızdım ve tedirgindim...
İyi okumalarrr ben bu aşık lucifer'ı çok sevdim. :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEYTANLAR VE MELEKLER OKULU.
Fantasía"ŞEYTAN AŞIK OLSA NE Mİ OLUR?" -Bu kitap, hiçbir din dil, ırk mezhep inanışla alakalı değildir. -Hiçbir inanışla bağlantısı yoktur. -Tüm dinlere mezheplere saygımız vardır....
