MİMİ'nin ŞAKASI

1.5K 82 22
                                    


Yemek yemek için Kleo ile masada oturmuştuk.  Yemek servisi yapılmadan önce herkes yavaş yavaş yemek salonuna gelmişti..

Yemek servisi yapıldıktan sonra, karşımda oturan Mimi ayağı kalktı.  Herkesin ona dikkat kesilmesi için bardağına çatal ile vurdu.  Salondakiler bir an susup ona döndü.  Mimi boğazını temizleyip "Herkes beni dinlesin lütfen..  Yeni gelen arkadaşımız Anastasia için bir kadeh kaldırmak istiyorum.  Ama bu kadehi onun üzerine döküp." Dedi ve elindeki bardağın içinde olan şarabı bana doğru fırlattı.  Heryerim kıp kırmızı olmuştu. Ve sırıl sıklamdım. "Kutlamak istiyorum. Hoş geldin Tinkerbell."dedi ve kadehi bırakıp yerine oturdu.  Masada olan neredeyse  herkes bana gülüyordu Lucifer Camael Arte Kleo ve Jay hariç.

Hızla yerimden kalktım ve yemek salonunu terk ettim..

Mimi'nin bu yaptığı savaş için bir adımdı.  Ve ben savaşmaya hazırdım....

               ^^^^^^^^^^^^

Ertesi sabah  kahvaltı için yemek salonuna girdiğimizde, ortada büyük  bir kalabalık vardı.  Kleo etrafta bulunan herkesi bi kenara savurup, en önden izlememiz için yer açmıştı.  Mimi, Lucifer ile kavga ediyordu.  Lucifer ise  onu dinlemiyor gibi gözüküyordu.  "Sen beni  bu şekilde bırakamazsın.!" Diye bağırıyordu Mimi.

"Lucifer, Mimi gibi birinin ona böyle herkesin içinde bağırmasına nasıl izin veriyor?" Diye sordum Kleo'ya o ise omuz silkip "Lucifer işte, sağı solu belli değil." Dedi. Üzerinde çok durmadım ve bu saçma tartışmayı izlemeye başladım.

"Sana diyorum!" Diye bağırdı ve o sırada beni işaret ederek. "Beni bu aptal kız için terkediyorsun!" Diye bağırdı.  O cümlesine kadar kavgayı net izlemiyordum bile.  Ama Mimi'nin kurduğu cümle ile onalara döndüm.  Tabi bu sırada bütün salondaki herkesin gözü benim üzerimdeydi.  Şuana kadar sesi çıkmayan Lucifer, Mimi beni işaret ettiğinde yaslandığı yerden doğrulup, Mimi'nin üzerine yürüdü.  O kadar korkutucu görünüyordu ki elleri ve yüzünden ateşler çıkıyordu parmağını tehditkar şekilde savurarak.  "Seni gerizekalı! Kendini nasıl  bu kadar önemseyebilirsin?! Ayrıca ben istedim ben bitirdim hiçkimse için değil kendim istediğim için bitti!" Diye bağırdı.   O sırada Mimi'nin gözlerinden yaşlar akıyordu. Lucifer ise onu görmezden gelerek yemek salonundan çıktı.  Mimi'de çıkarken bana omuz atmayı unutmadı..

Yine bana laf atmıştı. Bundan sonraki en ufak hareketini savaş hamlesi olarak algılayıp ona göre davranacaktım...

                  ^^^^^^^^^^^^^^^

Sınıfa geldiğimizde, bi çok kişi benim hakkımda Lucifer'ın yeni sevgilisi diye konuşurken duyuyordum.  Olaya bir açıklık getirmek durumundaydım, çünkü yapmadığım birşey için suçlanmaktan nefret ediyordum.  Ders çıkışı Lucifer ile konuşmak için plan yaptım ve dersin bitmesini sabırla bekledim....

"Bugün, eşler halinde dünyaya ineceksiniz. Size verilen girdap açılmadan tamamlarsanız, bu dersten başarılı bir not alacaksınız" diyordu Hades.   Dünyaya inecektim, inanılmaz mutlu hissediyordum. Bir kaç saatlik bile olsa dünyayı yeniden görmek, beni çok mutlu edecekti.   Hades eşleri açıklarken,  Kleo Camael ile inecek,  Arte Mimi ile gidiyor, Jay Hera ile gidiyordu.

Ben ise Lucifer ile..

Bu onunla konuşmak için harika bir zaman olabilirdi.   Girdap dedikleri, dünyaya açılan boyuttan herkes atlayıp kanatlarını kullanarak kayboluyorlardı.  Ben kanatlarımı henüz kullanamadığım için ne yapacağımı bilmez şekilde Lucifer'a baktım.  O ise yüzüme hiç bakmadan "Sarıl bana" dedi. Bu dediği sinirlerimi bozmuştu. Zaten hakkımızda dedikodular vardı, birde ona sarılırsam iyice doğrulanacaktı.  Yüzümü buruşturup "Hayır tabi ki sana sarılmayacağım" diye çıkıştım.  Lucifer ise bana dönüp umursmaz bir gülüşle yüzüme baktı "O zaman girdapta kaybolmaya hazır ol" dedi tam atlayacakken onu bileğinden sertçe yakaladım.  "Tamam dediğini yapıcam, ama bu sarılmak değil." Dedim ve kollarımı Lucifer'ın boynuna doladım.  Lucifer ise tek kolunu belime sardı.  Bu hareketi oldukça hoştu.

Girdapta geçirdiğimiz beş dakika sonucunda dünyaya inmiştik.   İndiğimiz yer, Los Angeles'ti  büyük reklam panolarından anlamıştım.  Etrafımızda bir sürü insan vardı, ama hiçbiri bizi göremiyordu.  Lucifer'a dönüp "Ne yapmamız lazım?" Diye sordum.  Lucifer ise bir sigara yakmış, ve  bir duvara yaslanmış içine çektiği dumanı üflüyordu. "İleride bir banka var.. Bankanın önünde ise, kararsız bir hırsız.  Senin onu  gaza getirip soyguna teşfik etmen gerekli. Ama kesinlikle ve kesinlikle, ona bunu yap deme." Dedi.  "Ne yani, birinin diğerlerini korkutup hırsızlık yapmasına göz mü yumucağım?" Diye sordum ukalaca.  Lucifer ise gülümseyerek "Evet tatlım. Göz yumacaksın. Sonuçta sen yaptırmadın ya da sen soyguncu değilsin." Dedi.  Haklıydı ve bunu yapmak zorundaydım, iyi bir imaj çizmek adına.

Bankanın önünde duran adamın yanında durup, telefonla konuşuyormuş gibi yaptım.  "Dostum, borç batağındayım. Ne yapacağımı bilmiyorum." Dediğimde soyguncunun, bana dikkat kesildiğini farkettim. Hemen yaptığım şeyi devam ettirip "Üzerimde, kesici delici bir alet olsaydı, kesinlikle önünde durduğum bankayı soyardım." Diye ekledim.  Bunu duyan soyguncu, maskesini indirdi ve hızla bankaya doğru yürümeye başladı.  Onu izlerken Lucifer koluma girerek beni öne doğru hızla yürütmeye başladı.  "Şindi polisler gelecek ve onu alt edecek.  Sen görevini tamamladın." Dedi. İnanılmaz mutlu hissediyordum, çünkü bir soyguncu yakalanmış, kimse zarar görmemişti.....

Girdap açıldığında, yine aynı şekilde Lucifer ile girdap'a atladık.  Bu sefer dönüşümüz saniyeler sürmüştü.  Sınıfa atlar atlamaz Lucifer'ın boynundan ayrılıp kenara geçtim.  Lucifer, benim görevimi başarıyşa tamamladığımı Hades'e anlatırken bende birşey unuttuğumu farkettim.  "Tanrım...onunla konuşacaktım" diye içimden geçirdiğim sırada.  "Herkes yattıktan sonra, arka koridor" diye bir ses duydum zihnimde.  Hızla dönüp Lucifer'a baktığımda bana göz kırptı ve sınıftan çıktı..

Akşam geç saatte Lucifer ile söylediği yerde buluşucaktım.  Ama ondan önce odaya gidip bugün yaşadığım bütün aksiliklerden kurtulmak için duş alacaktım.

"Hey, Mimi sana neden bu kadar taktı.  Lucifer ile gerçekten bişeyler mi var? Odaya girer girmez Kleo bu soruyu sormuştu.  Ona bakıp gözlerimi devirdim.  "Abartma istersen.  Lucifer ve ben mi? Lucifer benim tipim değil ayrıca." Dedim.  Kleo güldü "şaka yapıyorum. İstediğin ile birlikte ol ama Lucifer ile olma." Dedi. Bende ona güldüm "sanırım Lucifer listenin en altında."

              ^^^^^^^^^^^^

Hava karardığında, herkesn uyuduğundan emin olup, arka koridora doğru yavaşça ilerledim.  Kimseye görünmediğimden emin olduktan sonra, Lucifer'ı etrafta aramaya başladım.  Etrafıma dönüp Lucifer'ı ararken bi anda önümde belirdi "Beni korkuttun" dedim kısık bir ses ile.  Lucifer ise beni duymazdan gelip "Ne konuşucaktın?" Diye sordu.  "Herkes bizi sevgili sanıyor." Diye hiç uzatmadan konuya girdim.  Lucifer ise ne yapabilirim dermiş gibi yüzüme bakıyordu "Lucifer, biz sevgili değiliz, beni yanlış anlayacaklar bir açıklama getirmemiz gerekli" diyerek devam ettim.  "Sevgili gibi davranabiliriz istersen... ama ben senin tipin değilim,  değil mi?" Diye bir soru sordu ukalaca.  "Sen bizi mi dinledin?" Diye tepki gösterdiğimde, koridorun başında bir ses duyuldu.  Lucifer beni hemen ara koridorun perdesinin altına itti ve oda üstüme doğru geldi.  Şuan,  göz göze burun burunaydık.  Lucifer bana sessiz olmam için işaret yapmıştı. Lucifer ile o kadar yakındık ki  vucütlarımız birleşmişti resmen.  Göz göze geldiğimizde,  dudaklarımız yapışacak gibi olmuştu.  

Ama Lucifer kendini benden geri çekmişti......

İyi okumalar arkadaşlar Düzenlenmiş bölümdür

ŞEYTANLAR VE MELEKLER OKULU.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin