BENİMLE MİSİN?

677 47 11
                                    

            

"Anastasia.. Uyan." Diye dürtülüyordum. Gözlerimi yavaşça açtığımda, Lilith başımda beni uyandırıyordu. "Hı... ne oldu?" Diye sorduğumda "Lucifer. Sanırım o kuleye girmeye çalışıyor." Dedi.  Kollarımın üzerine kalkıp "Nerden biliyorsun?" Diye sorduğumda "Kulede hiç olmadığından daha büyük bir telaş var. Bütün muhafızlar toplanıyor." Dediğinde hızla yatağımdan kalktım.  Camdan baktığımda, okulun üstünde siyah bir bulut görüntüsü vardı.  Ama bu bulut değildi bunlar iblisler ve meleklerden oluşan bir orduydu ve hızla kuleye doğru geliyorlardı.

Ne yapacağımı bilmez şekilde odanın içinde dönüp durmaya başladım.  Çok korkuyordum ve tedirgindim.

Ben düşünmeye devam ederken, kuleden ses geldi ve ona eşlik edem bir sallantı.  Lilith hızla yerinden kalktı ve yatağının altında sakladığı hançerlerini kuşandı.  Aynı şekilde banada iki tane hançer fırlatıp, hazırda beklememi söyledi. "Lütfen. Lucifer'a inan." Diye de ekledi. 

Kuleden inleme çığlık sesleri yükseliyordu. Ve sallantılar hala durmamıştı.  Lilith parmaklıkların yanına pusu kurmuş bekliyordu ama ben duramıyordum.  Odanın içinde ne varsa parmaklıklara fırlatıyor, yerinden oynamaları için herşeyi yapıyordum.  Yerimden kıpırdamayan parmaklıklar sinirlerimi bozmuştu, bu yüzden tüm gücümü toplayıp parmaklıkları ayırırken içeri Lucifer girdi. Beni görünce "İşte benim kızım." Dedi.  Yüzünde bi kaç yerde kan damlaları vardı ve elinde kocaman bir kılıç.  "Geri çekil ve yüzünü koru." Dedi,  geri çekildim yüzümü kapadım ve baam.  Kapının parmaklıkları kesilmişti.  Lucifer hızla içeri girerek beni elimden yakaladı dışarı çıkarttı.  "Lilith o içeride." Dedim.  Lucifer  bu cümlemden çok hoşlanmasada Lilith'i almak için içeri girdi.  Tam o sırada babam arkamdan beni esir alıp boğazıma bıçak dayadı. 

Lucifer, onu görünce çok sinirlenmişti. Aynı şekilde Lilith'de çok kızmıştı "Abel.  Bırak onu o benim yanımda." Dedi Lucifer ve bir adım attı.  O sırada babam iyice bıçağı boğazıma dayamıştı "Ahh, Lucifer yardım et." Diye inledim.  Babam ise deliye dönmüş gibi "Hayır.. sen hükümdar olamicaksın!" Diye bağırıyordu.  Lucifer ise elindeki kılıcı bırakıp babama beni bırakması için talimatlar sunuyordu.

Lilith bi anda babamın üzerine atlayarak, onun elindeki bıçağı alıp kendisine saplanmasına izin verdi.  Ben ordan kaçıp Lucifer'a koşarken "Anne hayır!!" Diye bağırıyordu.  Lilith ise "Gidin çabuk gidin." Diye bağırıyordu.  Lucifer beni tuttu ve yerde ki kılıcını alıp hızla koşmaya başladı. 

O kadar koşmuştuk ki, nefes alamıyordum artık ve kalbim kaburgalarıma çarpıyordu.  Kimsenin olmadığı bir kapının arkasına saklanmıştık ve nefesimizi düzene sokmaya çalışıyorduk.  "Lucifer. Biz ne yaşıyoruz?" Diye sordum duvara yaslanmış şekilde.  Lucifer ise  kolunu kapının açılmaması için pervazına yaslamıştı  "Yakında anlatıcağım bebeğim söz veriyorum.  Ama sen benimle misin?" Diye sormuştu bi anda.  Aklıma benim gücümü  kullanacağı gelmişti ama, onun bana yalan söylemiceğinden emindim bu yüzden "Seninleyim. Ölene kadar." Dedim.  Bu dediğimle Lucifer gülümsedi ve bana sımsıkı sarıldı..

Uzunca bi süre odada beklemiştik.  Sesler kesildiğinde Lucifer, kapıdan bakıp.  "Hadi bebeğim gidelim." Dedi.  Uzattığı elini tuttum.  Koşarak paramparça olmuş kulenin içinden çıkıp, bizi bekleyen iblislerin yanına gittik.  Kleo Lilithi kucaklamıştı ve çok endişeli görünüyordu.  Camael Lucifer'ın yanına gelip olan biteni anlattı. Bende koşarak Kleo'nun yanına gittim.  "Annem. Anastasia annem yardıma ihtiyacı var." Dediğinde yapabiliceğim herşeyi düşündüm.  Elbisemin etek kısmından yırtıp, Lilithin yarasına baska yapması için Kleo'ya verdim çünkü şuan elimden sadece bu geliyordu.

Lucifer, havalandığında hepimiz havalandık ve onun uçtuğu yöne doğru ilerledik.  Son kez kuleye baktığımda, elleri kolları bağlanmış babamla göz göze geldim. Bu görüntü kalbimi parçalasada  o sevdiğim adamı öldürmeye çalışmıştı. Bu yüzdem kafamı çevirdim ve Lucifer ile birlikte uçmaya başladık.

********

Dağın tepesinde, terkedilmiş bir şehir vardı.  Orasını karargahımız belirlemiştik ve bizimle birlikte gelen herkes dinlenmek için evlere dağılmıştı.

Ben Lucifer ile kalacaktım. Ama şuan Kleo'nun yanında Lilith'e yardım ediyordum.  Yarası çok derin değildi, ama canını çok fazla yakıyordu.   Ormandan topladığımız bitkilerle bir ilaç yapmıştı Kleo ve yarasına onu sürüyordu.  Lilith'i dinlenmesi için bıraktığımızda birlikte dışarı çıktık.  Üzermiz kan ter ve toprak içerisinde iki yakın arkadaş dar sokaklarda  yürüyerek sohbet ediyorduk.  "Önceden, burada yaşayanlar vardı. Sonrasında Abel gelip köyde ki bütün ailelerin çocuklarını çaldı." Dedi, onu ifadesiz bir şekilde dinliyordum. "Ben şanslıydım. Okulda doğdum, annem okulda öğretmendi. Ama Arte Jay ve bir çoğu, onlar ailelerinden alındı ve aileleri infaz edildi." Diye ekledi.  Elimi kalbime götürdüm bu çok korkunç bişeydi çünkü. "Annemin orda kilitli olduğunu bilmiyordum.  Beni terk ettiğini düşünüyordum ama annem dörtyüz yıl boyunca bir kulede hapis kalmış."  Dedi ve ağlamaya başladı.  Kleo'yu ilk kez ağlarken görüyordum, durdum ve ona sarıldım "Canım benim.  Hepsini geride bırakıcaz" diyerek saçını okşadım. Kleo'da bana sarılmıştı.

"Bebeğim? Burada ne oluyor?" Diyerek Lucifer yanımıza geldiğinde, Kleo arkasını silip gözyaşlarını sildi ve gülerek "En kötüsü de bununla aynı anneden olmak" dedi.  Bu dediği komiğime gitmişti, o yüzden güldüm.  Lucifer ise  bize bakıp gözlerini devirmişti.    Soğuk bir rüzgar estiğinde üzerimde ince askılı artık paramparça bir elbise olduğu için üşümüştüm.  Bu yüzden Lucifer, gömleğini çıkarıp omuzlarımın üstüne koymuştu.  "Evlere dağılalım.  Yorucu bir gün geçirdik dinlenmemiz lazım" dedi.  Kleo geldiğimiz yoldan giderek eve girmişti.  Bende  Lucifer'ın koluna girdim ve bi süre konaklayacağımız eve doğru yürüdük.....

Yatağa yattığında Lucifer kolunu başının arkasına yasladı ve tavana bakmaya başladı.  Ben ise üzerime temiz bir gecelik giyerek odayı aydınlatan mumları söndürdüm.  Yatağa girdiğimde Lucifer kolunu başının altından çekip benim başımın altına koydu ve bana doğru döndü. 

O kadar yakışıklıydı ki, ona her baktığımda kendimi kaybediyordum.  Kırmızı gözleri normal birini korkutup kaçırabilirdi, yada sivri vampir dişleri.  Ama beni kaçırmak yerine ona çekiyordu resmen.  Dayanamadım ve yüzünü sevmeye başladım.  Lucifer'da gözlerini kapatıp "Bunları yaşamana sebep olduğum için senden özür dilerim." Dedi. Ama ben parmağımı onun dudağına bastırıp "Şuan sadece seni sevmek istiyorum." Dedim ve yüzünü okşamaya devam ettim.

Ufak bir savaştan çıkmıştık.  Belki daha beterleri bizi bekliyordu ama Lucifer'a bakınca herşeyi unutuyordum....


İyi okumalar..

Yazar bu bölümü yazarken anısı olan bi çok şarkıya denk geldiği için bölümü biraz geç yayınladı kusura bakmayın.

ŞEYTANLAR VE MELEKLER OKULU.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin