20| Beni hamile bırakacaksın. (m)
Saçlarına Hoseok tarafından bukleler verilmiş güzel eşim, bir ördeğin annesini takip ettiği gibi Bay Park'ı takip ediyordu. Elindeki küçük defter ve kalem ile Jimin'in hızlı adımlarına yetişmeye çalışıyor, gösterdiği her bitkiyi dikkatle inceliyordu. Büyük bahçenin bir köşesinden diğer köşesine ilerlerken, bahçenin ortasındaki, benimde bulunduğum masanın üstünde bir dünya saksıda bitki yer alıyordu.
Doktor artık ayaklanabilirsin dediğinde kendimi dışarı atmıştım. Önümde yığınla birikmiş evrak vardı ama benim aşık kafam bir türlü sevdiğinden uzaklaşamıyordu. Sandalyemi hafif kaydırıp onlara sırtımı döneceğim bir pozisyona geçtim. Odaklanmam gerekiyordu. Onu dikizlemeyi kesmeliydim. Ama o güzel bukleler ve elbise içinde onu izlemeden durmak çok zordu.
Kısa elbiselerinden birini giymiş, özenle saçlarını yaptırmak istemişti benden. Tabiki hayır diyememiş ve onun isteklerini yerine getirmiştim. Şimdi ise kıskançlıktan çatlıyordum. İncecik beline tam oturan elbisesiyle, zarafeti ile süzülüyordu. Dönüp dönüp herkes ona bakıyordu. Güzelliğine, sevgiyle iyileşen bedenine bakıyordu. Tek kötü şey, etraf bu kadar kalabalık iken susması gerekiyordu. Bana söylemişti sesini duyanların olduğunu, ben tercihi ona bırakmıştım. O da yalnızca çok az kişinin yanında konuşmayı seçmişti. Öğretmenlerinin, benim ve Hoseok'un.
Bedenindeki ısırık izlerini ustalıkla kapatmıştı Hoseok. Bana sürekli imalı bakışlar atmış ama aklında düşündüğü kadar ilerleme katedemediğimizi anlatamamıştım. Şu an bu hasta halimle onunla seviştiğimi düşünüyordu. O kadar ilerleseydik hastalık tabi umrumda olmazdı ama Hoseok kanardı belki buna.
Taehyung ve Jimin masaya geldiğinde gözlerim yine onu bulmuştu. Elindeki kağıtlarla yüzüne hava yapıyordu. Her halükarda tatlı gözüktüğü gerçeğini yok sayamayacaktım tabiki.
"Sevgilim? Yoruldun mu?"
"Hmhm..." Onay mırıltılarıyla yanımdaki boş sandalyeye oturmuş, soğuk sudan büyük yudumlar almıştı.
Bay Park ise masadaki saksıları özenle incelemekle meşguldü.
"Kral Jeon, size bir mektup geldi. Çok önemliymiş."
Bir anda masada biten görevlinin uzattığı zarfı aldım. Kraliyet mührü damgalanmıştı üzerine. Etrafını incelediğimde gönderen ismi bulamamıştım.
İçindeki saman rengi kağıdı çıkardım.
"Sevgili Jeon.
Tatlı küçük sırrınız ve siz. Çok tatlısınız. Gözünüzü artık ne bürüdüyse kimsenin fark etmediğini düşündünüz değil mi?
Kadınlardan hoşlanmadığınızı ne zaman itiraf edecektiniz? Yahut eşinizin, güzel ve hoş bir hanımdan daha ötesi olduğunu?
Tüm bu sırlarınız karşılığında, benim teklifimi duymanız için sizi akşam 10 da saraya en yakın sahilde bekliyor olacağım. Yalnız gelin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
king of taehyung's || taekook
Fanfic[Bazı bölümler şiddet ve argo konuşma içermektedir. Karakterin birkaç bölüm şiddete meyli vardır. Ayrıca belirlenmemiş psikolojik rahatsızlığı bulunmaktadır.] [Tüm karakterler gerçekte nasılsa aynı cinsiyette yazılmıştır. İlk birkaç bölüm anlaşılmas...