13| Beni ö-öldür.
Jungkook
Hıçkırıklarıyla beraber hızlıca çıplak bedenini yerden kaldırmıştı. Kızarmış yanaklarına mor boynu ve kıpkırmızı sırtı eşlik ediyordu. Sinirliydim. Kandırılmıştım çünkü. Belkide annemi de kandırmıştı masum gözüken bedeniyle.
Odadan çıkamazdım. Bir itibarım vardı ve düğün günü terk etti dedirtemezdim. Topallayarak odasına gitmeye çalışan bedeni çatık kaşlarımla izliyordum. Bakışlarım ayaklarına kaydığında birinin bileğinin oldukça morarmış ve şiş olduğunu gördüm. Umursamadım. Ölmesi benim için daha iyi olurdu sonuçta. Artık merhamet göstermeme gerek yoktu. Zayıf bedeni görüş alanımdan çıktığında bakışlarımı odada gezdirdim.
Gözlerim öyle dönmüştü ki odaya getirdiği ona ait ne varsa hepsini parçalamaya başladım. Yıllarca annemi ve şimdide beni kandırmasını hazmedemiyordum. Odaya koyduğu çiçekleri birer birer fırlatmış, yetmemiş kıyafetlerinden hırsımı çıkarmıştım. Tüm askılılarını yırtıp atarken kadın çamaşırlarını da ortadan kaldırmıştım. Elime gelen kırık beyaz eski bir entari ile odasına yöneldim. Aptal gibi birde onun için harika bir oda yaptırmıştım. Resmen beni kullanmıştı. Kapıyı duvara çarpacak kadar sert bir şekilde açtığımda olduğu yerde sıçramıştı. Oturma alanının en köşesine yerleşmiş hala çıplak iken ufacık bir havluyu alt bölgesine sermişti. Bakışlarını kaçırıp yüzüme bakamazken dudaklarından bir hıçkırık kaçmıştı. Entariyi üstüne doğru fırlattığımda üstüne gelen kıyafeti algılayamamıştı. Korkarak elleriyle vücudunu korumaya çalışmıştı. Gözlerini sımsıkı yummuş ve bacaklarını kendine çekerek ufak bir çocuğun boyutlarına dönmüştü.
"Sesini kes. Duymak bile istemiyorum. Ben konuştuğumda cevap ver yeter. Eskiden nasılsa şimdide öyle olacak hizmetçi. Tek fark bu odadan sorumlu olman. Dışarı çıkman yasak. Halk seni kraliçe biliyor olabilir ama benim için sadece bir kölesin artık. Diğer kıyafetleri ben izin vermediğim sürece kullanman da yasak. Tek kıyafetin bu. Benden önce uyanacak kahvaltımı hazırlattıracak ve benden sonra da uyuyacaksın. Odada tek bir toz zerresi bile istemiyorum. Benimle yemekte yemeyeceksin. Sadece ben ne istersem o olacak. Şimdi kalk ve etrafı toparla. Yatağımı da hazırla." Kıpkırmızı yüzüyle vücudundaki havluyu atıp entariyi üstüne geçirmişti. Bakışlarım altında zar zor ayaklanmış ve titreyen vücuduyla başını kaldıramadan odanın kapısına kadar gelmişti. Kenara çekilip geçmesine izin verdiğimde her an yıkılacakmış gibi duran bedeni ve bastırmaya çalıştığı hıçkırıklarıyla yatağın bulunduğu kısma ilerlemişti.
İçimdeki acıma isteğini bastıramıyordum. Ama beni kandırmıştı, belkide hayatımda ilk defa bir kadına bu kadar yaklaşmıştım ben. Belkide erkek olduğunu vücudum anladığı için ona yaklaşmak istemiştim. Ama her ne olursa olsun, cezasını çekmeliydi.
Dizlerinin altında biten ince kumaş içini belli ediyordu. Sadece geçirip kuşağını bağlamadığı için sırtı bir hayli açıktı. Altımdaki pantalonu çıkartıp gelinliğin olduğu yere fırlattım onun peşinden. İlk işi yatağa gidip yaprakları toplamak olmuştu. Ben ise pijamalarımı almış kabin yerine karşısında giyiniyordum. Artık saklamam gereken bir şey yoktu zaten. İkimizde erkektik. Her ne kadar erkeğe benzemese bile. Bakışları üstüme uğramıyordu bile. Islak yaşları sessiz sessiz yanaklarından süzülüyordu. Dudaklarını birbirine mühürlemişti. Bileği yüzünden ayağının üstüne basamıyordu bile. Muhtemelen sabahtan beri böyleydi. Yatakla işi bittiğinde nerede olduğumu bilemeyerek olduğu yerde hafifçe dönmüş ve beni görür görmez bundan vazgeçip ellerine dolan gül yapraklarıyla çöpe ilerlemişti. Çiçeklerini farkettiğinde yaşları daha da hızlanmış ve yanlarına çöküp topraklarını geri doldurmaya çalışmıştı. Çiçekleri ve yaprakları kırılan bitkileriyle uğraşırken çenesi titremeye başlamıştı. Toprağını doldurup kırılan yapraklarını ve çiçeklerini topladığı bitkilerini birer birer odasına götürmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
king of taehyung's || taekook
Fanfic[Bazı bölümler şiddet ve argo konuşma içermektedir. Karakterin birkaç bölüm şiddete meyli vardır. Ayrıca belirlenmemiş psikolojik rahatsızlığı bulunmaktadır.] [Tüm karakterler gerçekte nasılsa aynı cinsiyette yazılmıştır. İlk birkaç bölüm anlaşılmas...