Chapter 39

150 10 2
                                    

İlahi bakış açısı

Jimin merdivenlerden çıkan Jennie'nin arkasından bakıyordu. En sonunda gözükmeyecek kadar uzaklaştığında bakışlarını yanındaki kolunu tutan Seulgi'ye çevirdi. Kolunu yavaşça Seulgi'nin elinden kurtardı ve yaptığı işe geri döndü. Aklı tamamen Jennie'de kalmıştı. İçindeki bu merak duygusu onu yiyip bitiriyordu. Jennie'nin onlara yardım etme sebebini merak ediyordu, Jennie'nin bu işten çıkarının ne olduğunu da.

"Yukarıda şarjörü unutmuşum. Hemen alıp geliyorum siz devam edin."

Merdivenlerden hızlıca çıkmaya başlamıştı. Üst kata vardığında seslerin geldiği odaya doğru adımlamıştı. Artık bazı şeyler öğrenmek istiyordu. Kapının pervazının birkaç adım gerisinde durdu. Arkasından yansıyan ışığın oluşturacağı gölgeye bile dikkat etmesi gerekiyordu çünkü. İçeriden Jennie'nin bağırma sesi gelince içindeki merak gittikçe arttı ama sonrasında gelen duvara vurma sesi ve duvardan mı yoksa Jennie'nin elinden mi gelmiş olduğunu bilmediği o çıtırtı sesi merakı yerine içini endişeyle doldurdu. Ne olursa olsun Jennie'nin kendisine zarar vermesini istemiyordu. Jennie kükremelerine ve lanetlerine devam ederken Rosè'nin dur diye bağırmasıyla içerdekiler gibi o da şaşırmıştı. Jennie Jimin'in aklındaki soruyu dile getirmiş ve ne olduğunu sormuştu.

"Bu dosyaların hepsinin altında aynı şey yazıyor. Kime:Yoo Ah-in. Gönderme işlemi tamamlandı"

Yoo Ah-in ismini duyunca Jimin şaşkınlığı gizlemek için büyük bir çaba sarf etti. İçerde konuşulan olaya kendini vermeliydi aklındaki soruları susturup.

"Ne yani Sang-ho'nun korktuğu birisi mi var diyorsun? Bütün planları ve yüklü bir miktar parayı göndermiş. Artı bir de para transferlerini ve planları göndermiş olduğuna dair kayıtları saklayıp kendini güvence altına almış. Gerçekten önemli biri olmalı."

Bunlar da ne demek oluyordu şimdi. Kendisi de bir kere Choi Jin-ho için bizzat para götürmüştü. İyi de Sang-ho ve Jin-ho düşmanken aynı adama para ödemelerinin sebebi neydi?

"Bu adamı en kısa sürede bulacağız."

İçerden gelen Jennie'nin sesiyle Jimin içeriye daldı.

"Aradığınız şeyi bulmanızda size yardım edebilirim."

İçeridekiler gelen sesle şaşkın bir şekilde kapı pervazına döndüler. Jimin odanın ortasına doğru adımlamaya başladı. Jennie sinirle yerinden kalktı ve duvara vurduğu boğumları kızarmış elini sıkıp olası bir kavga ihtimalini azaltmaya çalışıyordu.

"Kapıyı gizlice dinlemek de ne oluyor?"

"Şu anda önemli olan bu değil, size yardım edebilirim diyorum!"

Jennie bir hışımla belinden silahı çıkardı ve Jimin'e doğrulttu, Jimin ise bunu bekliyormuş gibi hiç şaşırmadı. Bir iki adım daha atıp silahla arasındaki mesafeyi azalttı.

"Senden yardım istediğimizi hatırlamıyorum. Her şeyi kafana estiği gibi yapamazsın. Kim bilir bizden daha ne kadar bilgi aldın? Bu yüzden gitmek istiyorsun değil mi, hatta yardım ayaklarına yatıp bizden bilgi toplamaya devam edeceksin. Hepimize iyi gözükeceksin, benim de kafamı dağıtacaksın sonra da Choi Jin-ho'nun köpekliğini yapacaksın. Hatta beni bu yüzden odada öpt-"

Jennie tam devam edecekti ki ne söylediğinin farkına varıp telaşlı gözlerle arkadaşlarına baktı. Bir şey anladılar mı diye.

"Ne yaptı Jennie?"

Jungkook'un sorusundan sonra yanakları kızarmaya başlamıştı bile. Jimin ise Jennie'nin bir nevi kendine yapmış olduğu itirafları düşünüyordu, ve şu an silahın ucunda olsa bile sırıtmamak için kendini zor tutuyordu. Kafasını dağıttığını kabul etmişti Jennie ve bu utangaç halleri Jimin'i bitiriyordu. Ama artık bir şeyler yapmalıydı. Jennie Jungkook'a dönmüş bir cevap bulmaya çalışırken Jimin de bu fırsattan yararlanıp Jennie'nin kendisine doğrultmuş olduğu silahı hızlı ve çevik bir hareketle bileğinden döndürüp kendi eline aldı ve Jennie'yi de kolundan tutup kendine doğru çekti. Kolunu Jennie'nin boynunu sıkmayacak şekilde boynuna doladı ama silahı Jennie'ye doğrultmadı bile. Silahın yanlışlıkla dahi olsa Jennie'ye zarar vermesi düşüncesini bile kaldıramazdı çünkü. Sadece odadaki herkese istese o an önündeki bu kızı öldürebileceğini göstermek istedi. Jennie dirseğini kaldırmış arkasındakinin karnına geçirecekti ki Jimin Jennie'nin boynundaki kolunu indirdi ve karnının üzerinden beline doladı. Kendine çektiğinde ise Jennie'nin hamlesi boşa çıktı.

"Ne istiyorsun?"

Rose aceleyle sordu, ellerini de havaya kaldırmıştı sanki yanlış bir hareketinde Jennie'yi vurabilirmiş gibi sandığı için.

"Tek istediğim gerçekler. Kimin için çalıştığımı bilmek istiyorum. Arkadaşlarım şu an kullanılıyor mu, canımızın onların gözünde değeri ne bilmek istiyorum. Sizinle bir derdim yok, sadece siz de aynı şeyler peşindeyseniz eğer neden çıkarlarımız için bir kez daha işbirliği yapmıyoruz?"

Jimin yavaşça kolunu çekti Jennie'nin belinden ve Jennie'yi serbest bıraktı. Serbest kaldığını fark ettiği anda hızla arkasına dönüp karnına bir yumruk geçirdi Jimin'in. Jimin böyle bir şeyi tahmin ediyordu ama Jennie o kadar hızla arkasını dönmüştü ki engel olamamıştı. Jennie'ye zarar gelmesinden korkan Rose hemen Jennie'nin koluna yapışıp Jimin'den uzaklaştırdı. Jimin ise karnındaki ağrıyı görmezden gelip konuşmaya başladı.

"Hala anlamadınız mı? Amacım zarar vermek olsaydı eğer inanın şu an yaşamıyor olurdunuz."

Jennie bu sözler karşısında daha da hırslanıp kendini öne atmıştı ki Rose ve Jungkook, Jennie'nin kollarından tutup engellediler. Jennie şaşkınca arkadaşlarına dönünce Tae konuşmaya başladı.

"Jennie bence dinleyelim Jimin'i, hem bak yardım edebilirim diyor. Elimizde adam hakkında adı dışında hiçbir şey yokken bir şeyler biliyorsa bu işimizi çok kolaylaştırır."

"Ama-"

"Jennie, Tae haklı. Şu ana kadar zarar vermek isteseydi verebilirdi. Jimin konusunda mantığınla hareket edemiyorsun, duygularının esiri oluyorsun resmen. Eskiden düşmanını sakinliğiyle deli eden Jennie şimdi her dakika sinirli ve saldırgan birisine dönüşmeye başladı."

Rose'nin de dediklerinden sonra Jennie yumruğunu biraz daha sıktı ve kapıya adımlamadan önce son kez konuştu.

"Tamam, siz bilirsiniz."

Sakinliğini korumaya çalışarak odadan dışarı çıktı. Dediklerinde haklıydılar, bu gerçek Jennie'yi biraz daha çıkmaza sürükledi. Kafası karman çorman bir şekilde odasına adımlamaya başladı.

Jimin ise odadakileri baş selamı verdi. Odadan çıkarken aklında Lisa ve diğerlerine bu durumu nasıl anlatacağı vardı.

LOVE SHOT BP&BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin