LOVE SHOT BP&BTS

Chapter 13

Jennie'nin ağzından

İçkisini hızlıca bitirmişti. Demek bu kadar aklını başından almıştım onun. Ben de bir kaç yudum daha alıp içkimi birdim ve kadehi ona uzattım. Kadehi aldı ve hızlıca kendi kadehiyle beraber yana koydu. Ardından da hemen omuzlarımdan tutup beni yatağa daha çok bastırdı ve üzerime çıktı. Umarım ilaç etkisini hızlı gösterirdi. Üzerime eğildi. Dudağıma minik bir öpücük bıraktı. Ne yani ilk öpücüğüm ona mı gitmişti. Hayır Jennie kendine gel şu ergen ilk öpücük triplerine girmeyeceksin herhalde.

Dudağıma minik bir buse daha kondurdu. O kadar yavaş yapıyordu ki insanın aklını başından alıyordu. Yavaşça dudaklarını geri çekti. Bu sefer kollarımı aldı ve üstümde birleştirdi. Tek eliyle iki kolumu tutarken diğer eliyle de belimi okşuyordu. Ve o an dudaklarıma kapandı. Bu önceki öpüşleri gibi değildi daha sertti. Ve ben sadece dudaklarımı birbirine bastırıyordum. Geri çekildi ve bana baktı.

"Karşılık ver"

Dedi sert sesiyle. Ben de kafamı salladım. Bir daha dudaklarıma yöneldi. Öpmeye başladı dudaklarımı sadece hareket ettiriyordum.

Şu lanet olası ilaç neden hâlâ etkisini göstermemişti. Halbuki 3 tane atmıştım. Tek eliyle yukarıda birleştirdiği kollarımı elinden kurtarıp omuzlarına doladım ve onu kendimden ayırdım. Bir süre sadece bakıştık. Ben onun bir an önce uyumasını bekliyordum. Biraz daha bakıştık ve o harekete geçti.

Elleri askısız südyenimin kopçasına gitti. Hemen kollarından tutup onu engelledim. Hadi hâlâ neden uykuya dalmıyordu. Hızlıca onun altından sıyrıldım ve ayağa kalktım. Hemen arkasını dönüp bana adımlamaya başladı. Hâlâ neden uykuya dalmıyordu? Bunları düşünürken göz kapaklarım ağırlaştı. Neler oluyordu burada? Hemen kollarımı önümde tutup savunma pozisyonu aldım.

"Ne yaptın bana?"

Göz kapaklarım gittikçe ağırlaşıyordu.

"Hadi ama gel yatağa geçelim. Ne güzel eğleniyorduk."

"SANA BİR SORU SORDUM DEĞİL Mİ!?"

"Bana asla sesini yükseltme jennie!"

Jennie

Jennie

Jennie

Bön bön onun suratına bakıyordum. Beni tanıyor muydu? Bütün operasyon batmış mıydı yani?

Jimin'in ağzından

Ona Jennie dedikten sonra bana bir süre baktı. İdrak etmesi biraz zaman almıştı. Ben de kollarımı göğsümün üstünde topladım.

Hızlıca bana doğru gelmeye başladı. Ben de hemen savunma pozisyonu aldım. Yumruk atmaya kalkıştı ama bana değil hemen yanıma attı. Sonra konuşmaya başladı.

"Adam gibi dur, korkak gibi kaçma!"

Dedi. Ben ise durumun şaşkınlığıyla olanları izliyordum. Sonra bir de tekme atmaya kalktı. Bu kız beni çift mi görüyordu. Bu durum sırıtmama sebep olmuştu.

"Ya neden kaçıyorsun! Oğlum seni döverim. Korkak herif!"

Bir daha yumruk atmaya kalkıştı ama bu sefer yere düştü. Yerde hareketsiz bir şekilde yatıyordu. İlaç etkisini göstermiş olmalıydı. Ayağımla dürttüm. Hâlâ tepki vermiyordu. Yere eğildim ve çıplak omzunu kavrayıp kendime çevirdim.

"Demek Jennie sensin. Tanıştığıma memnun oldum."

Söylediğim şeye sırıtmıştım. Bir süre karşımda uyuyan kadını seyrettim. Sonra bacaklarını kayrayıp kaldırdım ve ardından omzuma aldım. Tam odadan çıkıyordum ki yerdeki Jennie'nin elbisesini görmemle Jennie'nin iç çamaşırlı olduğu aklıma geldi. Bir süre kararsız kaldım. Ne yapmalıydım?

Kafamı Jennie'ye çevirdiğimde hâlâ bilinçsiz bir şekilde uyuduğunu gördüm. Böyle şeylere takılan bir insan değildim ama bir sürü adamın karşısına da iç çamaşırlı bir kadın koyup konuşturun şunu diyemezdim. Omzumdaki bedeniyle yatağa doğru ilerledim. Onu yatağa yatırdım. Yatağın üzerine dağılmış saçları, bedeni...

Ne diyorum ben? Hemen gardıroba doğru yürüdüm. VIP odalarında her daim yedek kıyafet bulunurdu. Gardırobu açtım. İçinde siyah ve beyaz tişörtler ve eşofmanlar vardı. Bir siyah tişört ve bir eşofman alıp yatağa yöneldim. Hâlâ aynı pozisyonda yatıyordu. Yatakta yatanla depoda adama işkence eden kişi kesinlikle aynı kişi olamazdı. Kafamı bunlara daha çok yormamaya çalışarak eşofmanı aldım. Bacaklarından geçirdim ve sıra kalçalarına gelmişti. Derin bir nefes çektim içime ve kalçalarından geçirmeye çalıştım. İlk denememde olmadı. Bacaklarını hafif kaldırınca daha rahat geçirdim. Eşofman yüksek beldi. Eşofmanı nihayet beline getirebilmiştim ama eşofman o kadar boldu ki havaya kaldırsam anında belinden düşerdi. Eşofmanın iplerinden tutup çekiştirdim neredeyse en sondaydı ama hâlâ bol geliyordu.

Kesinlikle onun beli çok ince diye düşünmekten kendimi alıkoyamadım. Yandaki siyah tişörtü de elime aldım. Onu dikleştirdim. İlk başta kafasından geçirdim. Sonra teker teker kollarından geçirdim. Olmuştu. Tekrardan onu omzuma aldım ve çıkış kapısına doğru yöneldim.